Goran milletvekili: Kuzey halkımızın yanındayız
Goran Hareketi parlamenteri Bahar Mahmud, “Hareket olarak Kuzey Kürdistan halkımızın verdiği mücadeleyi destekliyoruz” dedi. Mahmud, içerisinde geçilen süreçte birliğin şart olduğuna dikkat çekti.
Goran Hareketi parlamenteri Bahar Mahmud, “Hareket olarak Kuzey Kürdistan halkımızın verdiği mücadeleyi destekliyoruz” dedi. Mahmud, içerisinde geçilen süreçte birliğin şart olduğuna dikkat çekti.
Goran Hareketi parlamenteri Bahar Mahmud, Güney Kürdistan’da hükümetin ilan edilmemiş bir iflası yaşadığını söyledi. “Hareket olarak Kuzey Kürdistan halkımızın verdiği mücadeleyi destekliyoruz” diyen vekil Mahmud, içerisinde geçilen süreçte birliğin şart olduğuna dikkat çekti.
Goran Hareketi parlamenteri ve hukukçu Bahar Mahmut, Güney Kürdistan’da yaşanan siyasi ve ekonomik krizi, bu krizin nedenlerini, Goran’ın neden KDP’nin hedefinde olduğunu, krizin çözümüne yönelik önerilerini ve kırmızıçizgilerini, Kuzey Kürdistan’da yaşanan devlet terörüne karşı Kürtlerin verdiği mücadeleyi ve Güney Kürdistan hükümetinin bu mücadeleyi görmezden gelen siyasetini ANF’ye değerlendirdi.
Bahar Mahmud, Güney Kürdistan başkanlığı sorunu ile parlamento başkanlığı meselesinin farklı konular olduğunu belirterek, “Çünkü başkanlık sorunu yasal bir sorundur. Başkanın süresi yasalara göre bitmiştir ve bu yasalar gereği neyse öyle hareket etmek gerekiyor. Ama parlamento başkanı halkın oyuyla seçilmiş bir parlamenterdir ve 4 yıllık görev süresi devam ediyor. Her iki konuyu aynılaştırmanın ne PDK, ne YNK ne de Goran hareketine bir faydası yoktur. Sorun halkın iradesine müdahale etme sorunudur, kimsenin buna hakkı yoktur” şeklinde konuştu.
‘KDP BÜTÜN İKTİDAR ERKİNE EL KOYMUŞ, ERKLERİN ADİL DAĞITIMINDAN YANAYIZ’
“Mevcut durumda KDP tüm yönetim erkine el koymuş durumda, her şeyin kontrolünü tekeline geçirmiş” diyen Goran vekili Mahmud, devamla şöyle konuştu: “Hem bölge başkanlığı hem de encümenler meclisi başkanlığı KDP’nin elinde. Bölge başkanlığı yoluyla petrol, dış ilişkiler, askeri güç hepsi KDP’nin kontrolündedir. Onun dışındaki hiçbir partinin bu işlerin nasıl yürütüldüğünden haberi yok. İktidarın tek bir partinin kontrolünden çıkarılması gerekir. O açıdan eğer bölge başkanlığı, başbakanlık ve parlamento başkanlığı, partiler arasında adil bir şekilde dağıtılacaksa biz buna sıcak bakarız.”
GORAN’IN KIRMIZIÇİZGİLERİ
Goran Hareketi’nin, hukuksuzluğa karşı kurulan bir hareket olduğuna dikkat çeken Bahar Mahmud, hiç bir zaman bir tarafa bırakmayacakları hususlara dair, “Bölge yönetiminin yasalar çerçevesinde işlerlik kazanması ve demokratik bir sistemin inşa edilmesi amacıyla ortaya çıkan bir hareketiz. Bölgemizin yolsuzluklardan arındırılarak yeniden demokratik bir inşası için ortaya çıktık. Bize göre yasaların hakim olması, bölgenin yeniden demokratik temelde inşası ve partilerin tekelinden çıkarılması birer stratejidir. Bizim varlık gerekçelerimizdir. Varlık sebebimize ters düşemeyiz” şeklinde konuştu.
GORAN NEDEN KDP’NİN HEDEFİNDE?
Bahar Mahmut, KDP’nin kendilerini hedef tahtasına oturtmasının nedenini ise şu sözlerle özetledi: “KDP bu duruşumuzdan dolayı bizi sorunların sebebi olarak propaganda etmeye başladı. Zaten bizim YNK, Yekgırtu ve Komala ile anlaştığımız hususlar vardı ve ortak hareket ediyorduk. İşte ondan dolayı KDP bizi hedef aldı. Bunu da iki temel husus üzerinden yaptı. Birincisi, bu dört parti arasındaki uzlaşıyı gördüğünden, ikincisi ise, bizim yasaları hakim kılmak istediğimizi gördüğünden dolayı bizi hedefliyorlar.”
‘YÖNETİM YASADIŞIDIR’
Goran’lı Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed’in durumuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Vekil Mahmut, “Şu anki yönetim yasadışıdır. 12 Aralık öncesine dönülürse biz meclise dönüp sorunları ve çözümü tartışmaya hazırız.
Üç aydır KDP parlamento başkanının parlamentoya gitmesini engelliyor. Silah zoruyla Hewler’in girişinden geri çevirdiler. Şu anda Güney Kürdistan'da yönetim erki tümüyle yasadışı uygulanıyor. Eğer başkanlık sorunu, ekonomik sorunlar, yolsuzluklar, petrol satışları ve gelirlerini doğru dürüst tartışacaksak o zaman herkes yasalara göre hareket etmek durumundadır. Ama maalesef Güney Kürdistan'da yasaların hiçbir değeri kalmamış. Dolayısıyla eğer 12 Aralık öncesine dönülecekse herkes yasalara göre hareket etmeli. Öyle olmadığı sürece siz istediğiniz kadar dışarıda görüşmeler yapın, sorunları çözemezsiniz. Çünkü bu sorunlar parlamentonun çözmesi gereken sorunlardır. Ve 12 Aralık öncesine dönülmedikçe de parlamentonun bu sorunları tartışma imkanı yoktur. Eğer parlamento başkanı görevine geri döner, parlamento toplanır sorunları tartışmaya başlarsa biz o zaman her şeyi konuşmaya hazırız” dedi.
‘KOLTUKTA KİMİN OLDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN KURUMSAL İŞLEVSELLİK’
Yaşanan siyasi krizi kişisel veya partisel bir sorun olarak görmediklerini söyleyen Mahmut şöyle konuştu: “Bizim hareket olarak hiç kimseyle sorunumuz yok. Başkanlık konusundaki tavrımız da bireysel değildir. Biz yasalara göre olduktan sonra herkesle konuşmaya, tartışmaya varız. Bizim açımızdan önemli olan kurumların işlevsel olmalarıdır. Hangi koltukta kimin oturduğu bizim için çok önemli değil.”
‘EKONOMİK KRİZ 23 YILLIK KÖTÜ YÖNETİMİN SONUCU’
Güney Kürdistan’da yaşanan ekonomik krizin petrol gelirlerinde yaşanan yolsuzluklar ve 23 yıllık kötü yönetimden kaynaklandığını söyleyen vekil Mahmud, “23 yıldır petrol dışında ekonomik hiçbir yatırım yapılmadı. Oysa bölgemiz zengin tarım arazisine sahiptir. Sanayileşmenin gelişmesi açısından hiçbir yatırım yapılmamış. Dolayısıyla hükümetin 23 yıllık yanlış yönetim şekli bölgede ekonomik krizin oluşmasına nedenidir” şeklinde konuştu.
Bugünlerde Güney Kürdistan medyasında sıkça ismi geçen ekonomik reformlar konusunda “Yaşanan krizi aştıracak reformlar değildir” diyen Bahar Mahmud, elektrik sorunu, kaçak konut yapımı gibi konularda idari tedbirlerin alınması konusunun ise geç kalınmış adımlar olduğunu söyledi.
GORAN PARLAMENTERİNDEN CİDDİ İDDİALAR
“Yetkililerin maaşlarındaki fahiş durum ciddi bir sorundur” diyen Mahmud, görev başında olmayan, bakan olmadığı halde bakan maaşı alan kişilerin olduğu bilgisini vererek şunları ekledi: “Bakanlık maaşı alıyor, bakanlık müsteşarlığı maaşını alıyor. Petrolde o kadar yolsuzluklar var. İşte bütün bu durumlar, her şey bir partinin kontrolünde olduğu için yaşanıyor.”
Güney Kürdistan'da bir milyon dört yüz bin kişinin maaş aldığını söyleyen parlamenter Mahmut, bu kişilerin yarısının bile çalışmadığını söyledi.
‘KUZEY KÜRDİSTAN’DA AÇIKTAN BİR KATLİAM YAŞANIYOR’
Kuzey Kürdistan’da yaşanan direnişi ve uygulanan devlet terörünü de değerlendiren Goran parlamenteri Bahar Mahmud, bugün Kuzey Kürdistan'da açıktan bir katliam yaşandığını söyledi.
“Goran Hareketi olarak sonuna kadar kuzey halkımızın direnişinin yanındayız” diyen Mahmud, Kuzey Kürtlerinin en demokratik ve meşru haklarını talep ettiklerini ve Goran Hareketi olarak bu konuda üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi.
‘KUZEY HALKIMIZIN YANINDAYIZ AMA BU YETMEZ’
Goran hareketi olarak tutumlarının net olduğunu ancak bu tutumun tek başına yeterli olmadığını kaydeden Bahar Mahmud, hükümette yer alan dört partinin ortak tepki ve tutum içerisinde olması gerektiğini söyleyerek şunları ekledi: “Ne kadar çok güç bir araya gelip tavrımızı, tutumumuzu ortaya koyarsak caydırıcılığı da o kadar güçlü olurdu. Eğer bugün parlamento işler durumda olsaydı biz parlamentonun da bu konuda tutum alması için kesinlikle girişimde bulunacaktık.”
BİRLİK ÇAĞRISI
Kürtlerin çok önemli bir süreçten geçtiğini ve bu sürecin kazanımlara dönüşmesi için Kürt birliğinin şart olduğuna dikkat çeken Goran Parlamenteri Bahar Mahmut, “Kürtler özgürlüklerini sağlamak, statülerini elde etmek için tarihsel bir imkan yakalamış durumda. Eğer bu doğru değerlendirilmezse kaybedebiliriz. Çünkü Kürtler bugün bölgede, dünyada benzeri görülmemiş şekilde terörizme karşı bir mücadele yürütüyor. Bu mücadele uluslar arası alanda Kürtlere büyük imkanlar sunuyor. Bu imkanın değerlendirilmesi için Kürtlerin tarihsel bir öncülüğe ihtiyacı var ve bunun olması için de içerde birlik şart. Ama maalesef bu birliği sağlamış değiliz. Kürtlere öncülük eden bütün güçlere ve kişilere çağrım, bir an önce bir araya gelip tek ses halinde ve ortak ilkeler çerçevesinde Kürtler adına mücadele etmeleridir. Böyle olursa Kürtler bu tarihsel süreçte büyük kazanacaktır” dedi.