PKK’nin kurucu kadroları Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un aileleri tarafından kurulan taziye 6’ıncı günde devam etti. Köln Demokratik Toplum Merkezinde kurulan taziyeye çok sayıda Kurdistanlı, Kürt gazeteciler, aralarında HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün de olduğu siyasetçiler ve Kaytan ile Altun’ın mücadele arkadaşları katıldı.
Program, Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı.
SORO: ONLARIN GÖSTERDİĞİ HAKİKATE GÖNÜL VERDİK
İlk sözü alan Siyasetçi Selahattin Soro, şehitlerin arkasında konuşmanın dünyanın en zor işi olduğunu ifade etti. Mayıs ayının şehitler ayı olduğunu hatırlatan Soro, “Bu arkadaşlar için ne söz, ne kitap ne de şiir yeterlidir. 52 yıldır süren bir mücadele bir hakikat yolculuğu. Bu hakikati görmemiz gerekiyor. Bu Önder Apo’nun yoludur. Önder Apo’nun ilk arkadaşlarından biri Fuat arkadaştır. Onlar zulme karşı, inkar ve imhaya karşı bir mücadele yolu açtılar. Bugün bu mücadele hakikati gelişerek etkisi dünyanın her tarafına yansımışsa, bu hakikat onların mirasıdır” diye konuştu.
1978 yılında filizlenen düşüncelerle başlayan bu mücadelenin bir halk hareketine dönüştüğünü belirten Soro, “O gün atılan tohumlar, bugün dünyada binlerce devrimciyi harekete geçiren bir hakikate dönüştü. Önder Apo ve arkadaşları sadece yürüyenler değildi; yürüdükleri yerde yol oldular. Yeni bir ideolojik çizgi oluşturdular. Mücadelenin ve devrimin ufkunu genişlettiler Biz onların öğrencileriyiz, onların hakikatine gönül verenleriz. Kurdistan’ı da, Kürt hakikatini de, kadın gerçekliğini ve özgürlüğünü de, halkların kardeşliğini ve demokratik birlikteliğini de onlardan öğrendik. Haki Karer’in 18 Mayıs’ta şehadeti bir dönüm noktasıydı. Bu katliama verilen en büyük cevap, PKK’nin kuruluşuydu. O günden bugüne 52 yıl boyunca Apocu sistem inşa edildi ve halklara bir kurtuluş yolu olarak var oldu.”
‘YENİ BİR MÜCADELENİN EŞİĞİNDEYİZ’
PKK’nin 12’inci Olağanüstü Kongresi’nde alınan kararlara ilişkin de konuşan Soro, “Mücadele hiçbir zaman terk edilmedi. Bu arkadaşlar, zaman ve şartlara göre yeni yollar, yeni siyasetler geliştirdiler. Her zaman koşulda yeni yöntemler ve anlayışlarla bu mücadeleyi daha da büyüttüler ve dünya gerçeklerine göre yeniden başladılar. Ve şimdi yeni bir sistem, yeni bir anlayışla yeni bir mücadele sürecinin eşiğindeyiz. Bu yeni mücadele, geçmişin öngörülerine, şehitlerin fedakarlıklarına ve hakikatin izine dayanıyor. Onların bıraktığı miras ile biz bu mücadeleyi büyüteceğiz.”
SONGÜL ÖMÜRCAN: HER İKİSİ DE DİRENİŞİN VE HAKİKATİN SEMBOLÜYDÜ
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) üyesi Songül Ömürcan ise şunları ifade etti: “Öncümüz olan bu iki arkadaşı anmak ve onları tartışmak ve yaşama ve yaşatmak büyük bir sorumluluk istiyor. Duygu ve ruh dünyamız, bu kaybı henüz tam anlamıyla kabullenmiş değil. Ancak biliyoruz ki onları kabullenmek, sadece acıya alışmak değil, onların anılarına sahip çıkmak, onları doğru anlamak ve mücadelelerini pratikte sürdürmekle mümkündür. Onlara verebileceğimiz en gerçek söz, yalnızca anmak değil, onları yaşamın içinde, her adımda yaşatmak ve yaşamsallaştırmaktır. Bu bilinçle hareket etmek, hem onlara karşı sorumluluğumuz hem de tarihsel bir görevdir. Rıza ve Ali Haydar arkadaşlar, bilinçlenmeye, yenilenmeye ve özgürlüğe ve demokratik topluma yön verdiler. Kadın özgürleşmesini bir ilke olarak benimsediler. Tüm yaşamlarını Kurdistan’ın özgürlüğüne adadılar. Onlar isyancıydı, eylemciydi, sömürgeciliği ret ettiler. Teslimiyeti, boyun eğmeyi asla kabul etmediler ve her ikisinin de yaşamı, direnişin ve hakikatin sembolüydü.
Bizler, onların eğitiminden geçtik. Televizyon aracılığıyla evlerimize, ailelerimizin gönüllerine konuk oldular. Kürt halkı bu hareket sayesinde, önderliği, ustalığı ve dünyayı doğru okumayı öğrendi. Gelişmeleri analiz etmeyi, kimin kimle ne tür ilişkiler kurduğunu doğru tahlil etmeyi, refleksleri güçlü kılmayı bu önder arkadaşlardan öğrendik. Şehit düşen bu iki arkadaş da tam olarak böyle insanlardı. Her şeyi derinlemesine tahlil eden, iyi anlayan ve öğrendiklerini halkıyla paylaşan arkadaşlardı.
Fuat yoldaş özelikle felsefe ve hakikat üzerinden yoğunlaşan biriydi. İnce kavrayışıyla düşüncelerini paylaşırdı. Onun kaybı sadece bir yoldaşın değil, büyük bir filozofun kaybıdır. Böylesine derinlikli düşünen, hakikate böylesine adanmış az sayıda insan vardı. Onlar özgürlüğe, demokrasiye, doğru ve eşit yaşama inandılar. Tüm yaşamlarını bu değerler uğruna feda ettiler.”
Konuşmalar ardından Hozan Şemdîn kilam söyledi. Taziye programı “Şehîd Namirin” sloganıyla sonlandırılırken, Köln Viyan Kadın Meclisi üyelerinin hazırladığı lokmalar pay edildi.
KİTLESEL ANMA PROGRAMI YARIN
PKK’nin öncü kadroları Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan için yarın saat 12.00’da, Gewerbegebiet Pesch 12A, 50767 Köln adresinde geniş katılımlı bir anma töreni düzenlenecek.