Girê Spililer AKP'yi yalanladı: DAİŞ'den kaçtık
Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi, Girê Spîli mültecilerin DAİŞ zulmünden kaçtıklarını söyleyerek, Türkiye'nin yasal düzenleme yapması gerektiği vurgulandı
Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi, Girê Spîli mültecilerin DAİŞ zulmünden kaçtıklarını söyleyerek, Türkiye'nin yasal düzenleme yapması gerektiği vurgulandı
Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi, Girê Spîliler ile görüşmelerinin ardından açıklama yaptı. Açıklamada, mültecilerin DAİŞ zulmünden kaçtıklarını söylediği aktarılırken, Türkiye'nin yasal düzenleme yapması gerektiği vurgulandı.
Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi, sınır hattında bulunan Girê Spîli halkı ziyaret ettikten sonra baro lokalinde basın toplantısı düzenledi. Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi Üyesi Esra Yurum, yapılan ziyaretler sonucunda ulaşılan bilgileri toplantıda aktardı. Ulusal ve uluslararası hukukta büyük tehlike arz eden DAİŞ çetesine karşı uluslararası mücadelenin zorunlu olduğunu belirten Yurum, göç edip başta Urfa'ya yerleşen mültecilerin ekonomik, demografik, sosyal boyutlarda bir soruna yol açtığını kaydetti.
'STATÜDEN YOKSUN OLDUKLARI İÇİN CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORLAR'
Yurum, mültecilerin kalıcı bir hukuki statüden yoksun olmaları nedeniyle ulusal ve uluslararası hukukta temel insan hakları olarak addedilen çalışma, barınma, eğitim ve sağlık gibi haklardan yararlanmada ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi. Bu durumun hem ülke halkı hem de mültecilerde psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkardığını vurgulayan Yurum, Türkiye'nin mültecilere ilişkin uluslararası sözleşmelerde önüne koyduğu tüm çekinceleri imzalaması gerektiğini ifade etti.
Yurum, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'li yetkililerin 'PYD zulmünden kaçıyorlar' dediği Girê Spîlilerle yaptıkları görüşmelere dair ise şunları aktardı:
'DAİŞ'DEN KAÇTIK'
"Kendileriyle görüşülen mülteciler, Akçakale sınırına sığınmalarına IŞİD'in şiddet ve tehdidini neden göstermişlerdir. Akçakale sınırına alınan sığınmacıların yüzde 90'nının Arap asıllı, yüzde 10'unun Türkmen asıllı oldukları belirtilmiştir. Kayıt işi tamamlanan mülteciler Suruç, Nusaybin, Derik, Harran kampları olmak üzere 4 farklı kamplara gönderilmiştir. Arap asıllı mülteciler farklı kampa, Türkmen asıllı olanlar ise farklı kampa gönderilmiştir."
Sınırdan giriş yapan mültecilerin yığılması neticesinde kadın, yaşlı, çocuk ve engellilerin de aralarında yer aldığı binlerce insanın temel ihtiyaçlarının karşılanmaktan yoksun bırakıldığını söyleyen Yurum, zorlayıcı hava koşulları altında uzun süre bekletildiklerini de bildirdi.
'YASAL DÜZENLEMELER YAPILMALI'
Sığınmacı girişleri neticesinde göç ve iltica alanında Türkiye'nin insan ticaretini engelleme ve cezalandırma konusunda yasal düzenlemeler yapması ve mağdurların etkin destekle korunması gerektiği belirten Yurum, "Ayrıca en önemlisi mültecilerin gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kalıcı bir hukuki statüye sahip olmaları sağlanmalıdır. Urfa Barosu Mülteci Hakları Merkezi olarak uzun vadede sürecek olan ülkemizdeki mülteci sorunun insan hakları ve tüm boyutlarıyla ele alınmasında ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasında takipçi ve destekçi olacağımızı belirtiriz" dedi.