Almanya'nın Saarbrücken kentinde, kalp krizi sonucu 27 Ocak günü yaşamını yitiren Gerilla Komutanı Ali Xebat (Mehdi Tunç) anıldı.

Anma etkinliğine Xebat’ın akrabası ve aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan Nevzat Aslan, St. Avold Selahaddin-i Eyyubi Camisi İmamı Mele Kasım Ulusoy, mücadele arkadaşları Alişer Dersim ve Hemer Ezidi de katıldı.

Dersim, etkinlikteki konuşmasında, Xebat ile uzun süre beraber kaldığını, kendisinin mütevazılığı, fedakarlığı ve çalışkanlığı ile ön plana çıktığını belirtti. Dersim, "Ben gerillada üç arkadaştan çok etkilendim. Şehit Erdelan, Rüstem Cudi ve Ali Xebat. Benim açımdan örnek alınacak kişilerdir. Zaten yeni gerillalar her zaman Ali Xebat’ı örnek alırlardı. Ali Xebat arkadaş adeta PKK’liği yutmuş ve PKK’yi iliklerine kadar yaşıyordu. Sağlık sorunları olmasına rağmen fedakarlığı ve çalışkanlığı ile ön plana çıkıyordu" dedi.

'ŞEHİTLERİN DAVALARINA SAHİP ÇIKALIM'

Dersim ayrıca, "Her eylemimizde onlarca kez ‘şehid namirin' sloganı atıyoruz ama onları yaşatmak için ne kadar çaba sarf ediyoruz? Şehitlere sahip çıkmanın en iyi yolu, yarıda bıraktıkları davalarına sahip çıkmaktır" ifadelerini kullandı.

Melle Kasım ise İslamiyet'te şehitlik mertebesinin önemine değinerek, şunları söyledi: “Kürtler bugün çok büyük bir baskı ve zulüm altındadır. Yurtları talan edilmiş, dilleri yasaklanmış ve inkar edilmişler. Onun için bu zulme karşı mücadelede hayatını kaybeden herkes şehittir. İslamiyet'e göre şehitlik en büyük mertebedir ve paha biçilmez. Bugün Avrupa’da rahat evlerimizde oturuyoruz, ülkede yaşanan bu zulme ne kadar ses çıkarıyoruz? Bunu sorgulayıp vicdanımızı harekete geçirmeliyiz. Şunu da vurgulamak isterim ki, İslamiyet'e göre zulmü görüp de ses çıkarmayan, zulüm edenden daha zulümkardır."

'YORGUNLUĞU BİLMEZDİ'

Aslan ise yaptığı konuşmada, Xebat ile çocukluklarının beraber geçtiğini, mücadeleye katılıncaya kadar hep beraber olduklarını ve hiç ayrılmadıklarını anlattı. Aslan, "Ali Berlin’de mücadeleyi tanıdı ve orada partiye katıldı. Paris’te birlikte çalışmalarda yer aldık. Çok çalışkandı. yorgunluk nedir bilmezdi. Sabahlara kadar çalışırdı. Paris’te iken gündüzleri aile zıyaretlerini, geceleri de esnafları ziyaret ederdi. Biz yorulurduk, o ise sürekli bizi çalışmaya zorlardı. İnsan kaçakçılarına savaş açmıştı. 'Bunlar ülkemizi insansızlaştırıyor; bunları durdurup yok etmeliyiz’ diyordu. Avrupa’da iken kaçakçılara göz açtırmıyordu" diye konuştu.

'FEDAKAR VE SEVECENDİ'

Ezidi de üç sene Xebat ile birlikte kırsalda kaldığını belirterek, şöyle dedi: "Birlikte kaldığımız dönemde düşman Orgeneral Çevik Bir öncülüğünde alanımızda uzun süreli ve kapsamlı bir operasyon geliştiriyordu. Çok çabalamalarına rağmen ıstedikleri kayıpları vermiyorduk. Ali Xebat öncülüğündeki 100 kişilik grubumuz düşmana ağır darbeler vurmuştu. Bu da Ali Xebat’ın taktiksel özelliğinin ne kadar gelişkin olduğunu ortaya koyuyordu. Ali Xebat taktik, gizlilik, fedakarlık, sevecenliği esas alırdı ve herkesi buna uymaya davet ederdi. Bu esaslar da onun başarısının anahtarıydı."