Gazeteciler: Sesinize ses katmak için geldik

Özgür basın çalışanlarıyla dayanışmak üzere Amed’e gelen gazeteciler, Kürdistan’da zor koşullarda çalışan gazetecilerin sesine ses katmak için geldiklerini söyledi.

Özgür basın çalışanlarıyla dayanışmak üzere Amed’e gelen gazeteciler, Kürdistan’da zor koşullarda çalışan gazetecilerin sesine ses katmak için geldiklerini söyledi. 

Kürdistan'da devlet güçlerince sıkılan kurşunlar arasında haber takibi yapan özgür basın çalışanlarıyla dayanışmak üzere başlatılan "Haber Nöbeti" için Amed’e gelen ve aralarında Ayşe Yıldırım, Celal Başlangıç, Said Sefa, Ergun Babahan, Evrim Kurdoğlu ve Tuncay Öğreten gibi isimleri yer aldığı gazeteciler açıklama yaptı. Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda açıklama yapan gazeteciler, bölgede çalışan gazetecilerle dayanışmak için haber nöbetleri tutacaklarını söyledi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Yöneticisi ve Özgür Gündem Gazetesi Editörü Sedat Yılmaz, Mart ayının sonuna kadar batıdan gazetecilerin bölgeye geleceğini söyledi. Yılmaz, "Haber nöbeti için gelen gazeteciler bölgede çalışan gazetecilerle habere çıkarak, yaşadıkları zorlukları yerinde görecekler. Sonrasında da gözlemlerini paylaşacaklar" dedi. 

"Heyecanlı" olduğu gerekçesiyle tutuklanan Beritan Canözer'i hatırlatan ve Türkiye'nin heyecanlı ve umutlu gazetecilere ihtiyacı olduğunu söyleyen Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ayşe Yıldırım, "Biz bugün buraya Beritan'ın umudu ve heyecanıyla geldik. İçerdeki gazetecilere destek ve sesinize ses katmak için geldik. Umarım başarabiliriz" diye konuştu. 

Tehlikeli olanın zalimin tankı, topu silahı değil, zalimin elindeki yalan mekanizması olduğunu söyleyen Haberdar Yazarı Celal Başlangıç, burada gerçeklerin tüm zorluklara rağmen yansıtıldığını; ancak batının sağır duvarlarından geri döndüğünü vurguladı. Yeni kanallar açmak, gazetecilerin seslerine ses katmak için burada bulunduklarını dile getiren Başlangıç, yapacak haberleri yaygınlaştırmak için geldiklerini söyledi. Başlangıç, "Basın özgürlüğü halkın haber alma özgür hakkıdır. Halkın haber alma hakkına bir katkı sunmak için buradayız" dedi. 

Bir ülkede gerçeğin sesi kısıldığı durumda sadece o gerçeklerden sıkıntı çeken insanlar değil tüm ülkenin bedel ödediğini söyleyen Özgür Düşünce Yazarı Ergun Babahan, "Sarayın gazeteleri tamamen yalan üzerine kurulu bir yayıncılık yapıyor. 1939 Alman ortamına benzeyen bir durum var Türkiye'de. Burada çok zor koşullar altında çalışıyorsunuz. Türkiye'de gazeteci kimliğiyle tutuklu olan gazetecilerin birçoğunu Kürtler oluşturuyor. Yalnız değilsiniz demek için ve ne gibi bir ortamda çalıştığınızı, gerçeğin ne gibi bedellini ödüyorsunuz. Bunları duyurmak içindir" dedi.

Azadiya Welat Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ramazan Ölçen ise, "Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Rojhat Aktaş 12 gündür devletin saldırılarına maruz kaldı. Cizre'de bir bodrum katında yaralı halde bekliyor. İnfaz edilmediyse haber almak istiyoruz. Onun başına bir şey gelirse bunun sorumlusu Davutoğlu ve Erdoğan'dır" dedi.

Yapılan açıklamanın ardından Sur'da çocukları katledilen ve 10 gündür Sümerpark'ta nöbet tutan aileleri ziyaret eden gazeteciler, burada ailelerle sohbet edip neler yaşadıklarını dinledi.