Güney Kürdistan’da var olan kaotik durumu, “Krizin değil hırsızlığın yarattığı siyasal, yasal ve toplumsal tahribatlar var” şeklinde tanımlayan Mustafa Hesen Gewre, çözümün halkın öz yönetimini kurması olduğunu belirtti.
Güney Kürdistan’da var olan kaotik durumu, “Krizin değil hırsızlığın yarattığı siyasal, yasal ve toplumsal tahribatlar var” şeklinde tanımlayan Mustafa Hesen Gewre, çözümün halkın öz yönetimini kurması olduğunu belirtti.
Güney Kürdistan’da yaşanan krizin esas sebebinin iktidar partileri olduğunu kaydeden gazeteci Mustafa Hesen Gewre, Güney Kürdistan’daki siyasi sistemin iflas ettiğini belirterek, “Herkesin kendi partisi için çalıştığı, hırsızlık yaptığı bir sistem. Gelir yetersizliği söz konusu değil. Krizde olan sistemdir dolayısıyla siyasi sistemin tümüyle değiştirilmesi gerekiyor” dedi
‘GÜNEY KÜRDİSTAN’DA SİSTEM SORUNU VAR’
Güney Kürdistan’da yapay bir krizin olduğunun altını çizen Gewre, sistemsel sorunların yaşandığını belirterek şöyle konuştu: “Öncelikle Güney Kürdistan’da kriz diye bir şey yok. Krizler bir ülkenin bir ülkeyi işgal ettiği dönemlerde ya da bir ülkenin hiçbir maddi olanağı olmadığı dönemlerde çıkar. Bizim bölgemizde yaşanan ve adına bilinçli olarak kriz dedikleri aslında bir kriz değildir. Kendileri bu krizi ortaya çıkartmışlardır. Güney Kürdistan’da yaşananları DAİŞ ile savaşa ve petrol değerinin düşmesine bağlıyorlar. Bu yaşananların bunlarla hiçbir alakası yoktur. Bölgede iktidarı elinde tutan güçlerin siyasetlerinin kırılmaya uğradı açıktır. Güney Kürdistan’da sistem sorunu var ve diğer sorunlar bunun sonucudur.”
‘HALK PATLAMA NOKTASINA GELMİŞTİR’
Yönetimin politikalarından dolayı toplumun patlama noktasına geldiği uyarısında bulunan Mustafa Hesen Gewre, bıçağın kemiğe dayandığına dikkat çekerek, “Toplumun bu siyasete karşı artık tahammülü kalmamıştır. Halk patlama noktasına gelmiştir. Zaten yapılan eylemler de bunu gösteriyor. Bütün iş alanlarında memurlar greve gitmiş durumda. Bu siyaset toplumun yaşam hakkı üzerinde büyük bir tehlike oluşturuyor, aynı zamanda iktidarı elinde tutan partilerin koltukları için de tehlike oluşturuyor. Toplum içinde geziyoruz, konuşuyoruz. Halk artık bıçağın kemiğe dayandığını belirtiyor. Kuşkusuz bu baskı ve yalan yönetim anlayışı ebedi kalmaz. Bu halk Saddam Hüseyin gibi bir diktatöre boyun eğmedi ise hiç kimseye boyun eğmez’’ dedi.
‘HİÇBİR KURUMUN MEŞRULUĞU KALMAMIŞTIR’
Güney Kürdistan’ın bütün resmi kurumlarının parti çıkarları doğrultunda harekete geçirildiğini söyleyen Gewre şunlara dikkat çekti: “Bölgede hiçbir daire, kurum yasalara göre işletilmiyor. Hükümet ortağı 5 parti kendileri parlamentonun yasal ve bağımsız bir kurum olduğunu söylüyorlar. KDP de bunu her gün söylüyor. Fakat parlamentonun kapısına kilit vuran ve işlemesinin önünde engel olan KDP’dir. Onun için hiçbir kurumun meşruluğu kalmamıştır. Hepsi de parti çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Güney Kürdistan hükümetinin kendisini daha fazla yaşatamayacağı ortadadır.”
‘GÜNEY KÜRDİSTAN’DA HIRSIZLIK EN ÜSTTEN BAŞLIYOR’
Kürdistan bölgesinde herkesin yolsuzluk olduğundan bahsettiğini fakat kimlerin yaptığının açıklanmadığını dile getiren Mustafa Hesen Gewre, “Hırsız kendisini açıklar mı?” diye sorarak devamla, “Bölgede yolsuzluk var deniliyor doğrudur fakat kimin yolsuzluk yaptığını açıklamıyorlar. Yolsuzluk Mesut Barzani’den başlıyor en aşağıdakine kadar gidiyor. Kim ne kadar vurgun yapabildiyse yapıyor. Kimse halkın çıkarlarını ve yaşamını düşünmüyor. Bizde yolsuzluğa hırsızlık diyorlar. Güney Kürdistan’da yönetim kademesinde yer alan herkes iktidarda yer alan bütün partiler hırsızlık yapıyor. Halkın maaşlarından keserek kendi şirketlerine aktarıyorlar. Kendi bireysel şirketlerinin bütçesini bile hükümet bütçesinden karşılıyorlar. Böyle bir sistem krize girmez mi? Bence doğru tanımlama, halkın lokmasını çalmadır” şeklinde konuştu.
‘GÜNEY KÜRDİSTAN MEDYASI HALK DÜŞMANIDIR’
Güney Kürdistan medyasını sert bir dille eleştiren Gewre, Güney Kürdistan medyasının halka düşmanlık yaptığını söyledi. “Güney Kürdistan basını her zaman iktidarın yanında yer almıştır. Kurulan büyük medya gurupları iktidarın en büyük yardakçılarıdır” diyen Gewre, Güney Kürdistan’da medyanın iktidarın ve hırsızların yanında yer aldığını belirterek ekledi: “Medya halkın taleplerini dillendirmiyor, halkın yaşadığı sorunları irdelemiyor. Güney Kürdistan basını iktidarın yarattığı suni gündemlerin peşinden koşuyor. Örneğin yolsuzlukları işlemiyor, açlığı işlemiyor ama Barzani’nin yaptığı bir yurtdışı gezisini manşetlerine taşıyor.”
KDP MEDYAYA NEDEN MİLYONLARCA DOLAR HARCIYOR?
Gewre, Güney Kürdistan medyasının içerisinde bulunduğu durumu şöyle tanımladı: “KDP’nin milyon dolarlar harcayarak kurduğu medya grupları var. Neden bu kurumlara milyon dolarlar harcanıyor? Onların hırsızlıklarını saklasın diye. Halkın paraları ile kurulan bu medya gurupları her yönüyle halka düşmanlık yapıyorlar. Bu medya gerçekliğinin yanında gazete ve haber sitelerinde yazılar yazan özel savaş kalemşorları halkı her yönüyle yanlış bilgilendiriyor ve halkı kandırıyor. Maalesef bölgede bağımsız ve özgür medya çok sınırlıdır. Bağımsız gazetecilik yapmak isteyen birçok kurum ise maddi sıkıntılardan dolayı kapanıyor.”
‘YENİ BİR SİYASETE VE SİSTEME İHTİYAÇ VAR’
Gazeteci Mustafa Hesen Gewre, Güney Kürdistan’da yaşanan sorunların ancak demokratik ve toplumcu bir sistemle aşılabileceğini dikkat çekerek “Güney Kürdistan’da yaşanan sistemsel bir sorun olduğu için ancak yönetim anlayışının değişmesi ya da yıkılması ile çözülebilir. Güney Kürdistan’da yaşanan sorun ekonomik veya başkanlık krizi değildir. Bunlar gerekçe yapılıyor. Güney Kürdistan’da aileci sistemin yıkılması şarttır. Bu yönetim anlayışı var oldukça çözüm de gelişmez. Yeni bir siyasete ve sisteme ihtiyaç var” diye konuştu.
