Sıkıyönetimin sürdüğü Şırnak'ın Cizre ilçesinde devlet güçlerinin halka katliam boyutuna varan saldırıları sürüyor. 33’ününe giren sıkıyönetim ablukasında şimdiye kadar 58 kişi Türk devlet güçlerinin saldırılarında hayatını kaybetti. Cizre’de yaşamını yitirenlerden Veysi Elçi ile Galip Mübaris'in yakınları, devletin şiddeti ile ölen yakınlarının tıpkı 1990’larda olduğu gibi “terörist” olarak lanse edilmeye çalışmasına tepkili.

Veysi Elçi'nin hendek ve barikatların olmadığı Cizre'nin Şah Mahallesi'nde evinde katledildiğini söyleyen kuzeni Selman Elçi, "Veysi evinde katledildi. Evinin salonunda kurşun değiyor. Halk kendi imkanlarıyla taşıdı. Sonra belediyenin ambulansıyla hastaneye taşıdık. Ben taşıdım. Yolda yaşamını yitirdi. Veysi'nin evinin bulunduğu Şah Mahallesi'nde hendek ya da barikat yoktu. Orada da belki siviller her zaman dışarı çıkamıyor ama hendek yok ve diğer mahallelere göre daha sakin bir yer" diye duruma tepki gösterdi.

Devletin tüm dünyanın gözü önünde kadın çocuk demeden sivilleri katlettiğini kaydeden Elçi, dünyanın da buna sessiz kaldığını söyledi. Elçi, "Veysi'nin iki çocuğu vardı. Eşi de hamile. Kendisi de kamyonculuk yaparak ailesini geçindirmeye çalışıyordu. Bütün dünyanın gözü önünde insanlarımız katlediliyor. Bütün dünya da bunu biliyor. Kirli bir saldırı var. Sivil insanlar katledilip 'terörist' deniliyor. Bu kadar ölüm ve infaz yeter artık. Yazıktır, günahtır. Bu zulüm son bulmalı" şeklinde konuştu.

Devlet iki kuşağı katletti Galip Mübaris'in dayısı Hızır Öktem ise yeğeninin kapısının önünde vurulduğu söyledi. Mübaris'in babası Kemal Mübaris’in de 90'lı yıllarda devlet tarafından katledildiğini söyleyen Öktem, yeğeninin büyükbabası ile büyükannesi tarafından büyütüldüğünü söyledi. Öktem, "Bizler Şırnak'ta yaşıyoruz. Aldığımız bilgilere göre Galip kapısının önüne çıkınca vuruyor. Babası Kemal Mübaris de 90'lı yıllarda faili meçhule gitmişti. Onu da Cizre'da katlettiler. Şimdi de oğlunu katlettiler" dedi. Savaş istemediklerini ancak devletin kendilerine savaşın dayattıldığını vurgulayan Öktem, "Ne zamandan beri halkı katlediyorlar. Yeter artık. Artık bir barış gelmesini istiyoruz. Nereye kadar sürecek kanımızı akıtacaklar?" diye sordu.