Êzidî Toplum Koordinasyonu, Êzidîlere dönük 2007 yılındaki katliamın yıl dönümü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada, örgütlenme ve birlik çağrısı yapılırken, uluslararası insani kurumların da Êzidî toplumuyla dayanışması istendi.
Êzidî Toplum Koordinasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, 14 Ağustos 2007 tarihinde Şengal’in Sıba Şex Xıdır ve Tıl Uzer yerleşim alanlarında 450 Êzidînin katledildiği, binlercesinin de yaralandığı vurgulanırken, "Êzidî halkımız üzerinde gerçekleşen bu katliamı büyük bir öfke ve nefretle kınıyor. Katliamda yaşamını yitiren şehitlerimizi anıyor. Anılarını mücadelemizde yaşatmanın söz ve kararlılığını bir kez daha belirtiyoruz" denildi.
'SAYIN ÖCALAN GERÇEĞİ GÖRÜP UYARMIŞTI'
Êzidî toplumunun tarihten beri hiçbir halka düşmanlığının olmadığının belirtildiği açıklamada, şöyle devam edildi:
"Buna rağmen tarihten günümüze kadar egemenlerin gazabından kurtulmamış bir toplum olduğumuz bilinmektedir. Egemen güçler çoğu zaman dini şovenizmi Arap ve Türk şovenizmiyle besleyerek, öne çıkararak bu toprakların en eski inancı olan Êzidîlik inancımızı katledilmemizin nedeni yaparken, ulusal, kültürel varlığımız tehdit olarak gösterilmiştir.
2007 katliamını ve daha öncesini gerçekleştiren zihniyet 3 Ağustos 2015'de Êzidîler üzerindeki büyük 73. Soykırımı da bu zihniyetle gerçekleştirmiştir. 2007'deki bu katliam girişiminin 2015'deki 73. Êzidî Soykırımının ön hazırlığı ve habercisi olduğu çok açıktı. Çünkü İmralı tecrit koşullarında bile Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan bu gerçeği görüp uyardığı halde sözüm ona Şengal'i yönetme ve savunma iddiasında olan Kürdisan bölge güçlerinin bu gerçeği görmemeleri ve ona göre tedbir almamaları başta Êzidîler olmak üzere Kürt halkının, demokratik kamuoyunun izahını beklediği bir konudur.
GÜNEY YÖNETİMİNE TEPKİ
Yabancı egemenlerin Êzidî toplumu üzerindeki siyasetlerini bir yere kadar anlıyoruz. 73. Fermanla anladığımız ikinci bir gerçek ise; güvendiğimiz, bel bağladığımız Güney Kürdistan bölge güçlerinin siyaseti oldu. Kürdistan bölge egemen güçleri Êzidîleri korumak, kolamak, iradelerini açığa çıkartmak ve tanımak için değil; Êzidîleri egemenlik alanlarına almak ve bu temelde Êzidîleri yönetmek için Şengal’de varlar. Bu gerçeği bugün bütün Êzidîler anlamış durumdadırlar. Hatta dar ailesel çıkarları için halen bu güçlerin yanında yer alıyor gibi görünen Êzidîler en fazla bu gerçeği görmüş durumda. Ama ne yazık ki kendi dar çıkar ilişkilerini kendi toplumunun çıkarlarına tercih eden, gittikçe Êzidî toplumumuzun değerlerinden uzaklaşan bir kesimin yaratıldığını da görüyoruz.
73. Êzidî Soykırımından sonra Êzidîlerin artık eski Êzidîler olmadığı, olmayacağı bilinmelidir."
Açıklamada, Êzidîler için kendi öz gücünü esas alarak öz savunmasını, öz örgütlülüğünü ve öz yönetimini açığa çıkarma zamanı olduğuna dikkat çekilerek, egemenliğini tesis etmek isteyenlere karşı birlik içinde mücadele yürütülmesi gerektiği kaydedildi.
'ÖRGÜTLENME, BİRLİK, MÜCADELE, DAYANIŞMA ZAMANI'
"Acılarımızı, yaralarımızı, mağduriyetimizi ağlayarak, yas tutarak saramayız. Yaşadığımız tüm acıları, öfkeleri mücadeleye, örgütlenme ve birliğe dönüştürmenin zamanı" vurgusunda bulunan Êzidî Toplum Koordinasyonu, şu çağrıları yaptı:
"Tüm Êzidîleri birlik beraberlik ve öz örgütlenmeleri temelinde mücadeleye çağırıyoruz. Tüm kürdistani güçleri dar siyasi çıkarlarını bir tarafa bırakarak Şengal'i özgürleştirme hamlesinde ulusal ve tarihi sorumlulukla düşmanlarımıza karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz. Tüm demokratik kamuoyunu ve uluslararası insani kurum ve kuruluşları Êzidî toplumuyla dayanışmaya çağırıyoruz."