Cizre’de 13 gündür devam eden saldırılarda karargah olarak kullanılan Cizre Devlet Hastanesi'ne gidemeyen kalp hastası Yusuf Uğur, tedavi olamadığını belirtirken, eşi boyun eğmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdi.
Cizre’de 13 gündür devam eden saldırılarda karargah olarak kullanılan Cizre Devlet Hastanesi'ne gidemeyen kalp hastası Yusuf Uğur, tedavi olamadığını belirtirken, eşi boyun eğmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdi.
Cizre’de 13 gündür 'sokağa çıkma yasağı' adı altında sürdürülen topyekün savaş uygulaması insanların hayatını olumsuz etkilemeye devam ediyor. 13 gündür 10 bin askerle ilerleyemeyen devlet güçleri halkı cezalandırma yoluna gidiyor. Abluka ile gıda ambargosu, elektrik ve su kesintisine giderek halkı göçe zorlayan devlet güçleri, son olarak yurttaşların tedavisini engelliyor.
'HASTALARIN TEDAVİSİ ENGELLENİYOR’
Hastalar sıkıyönetim ve saldırılar nedeniyle hastaneye gidemediği için tedavileri yarıda kalmış durumda. Ölümü göze alarak dışarı çıkanlar ise Cizre Devlet Hastanesi askeri karargah olarak kullandığı için tedavi olamıyor. Çevresi ve bahçesine çok sayıda tank ve zırhlı araç konuşlandırılan hastane asker, polis ve özel harekatçılar tarafından yemekhane ve dinlenme yeri olarak kullanılıyor.
'EŞİMİN DURUMU AĞIR, HASTANEYE GÖTÜREMİYORUZ’
Cudi Mahallesi’nde yaşayan 78 yaşındaki Yusuf Uğur isimli kalp hastası, 13 gündür tedavi olamıyor. Saldırıla nedeniyle dışarı çıkamayan Uğur, çıkması halinde de hastanenin askeri karargah olarak kullanıldığı hizmet veremediğini ifade etti. Uğur’un eşi Fiziye Uğur ise, hasta eşini devletin zulmü nedeniyle hastaneye götüremediklerini anlatarak, "Eşim çok hasta. Kalp rahatsızlığı var. Hastane asker ve polis ablukasında olduğu için eşimi hastaneye götüremiyoruz. Sokağa çıkanı vuruyorlar. Tedavi olamadığı için her an kalbi durabilir."
'KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR DİRENECEĞİZ’
Kendi topraklarında yaşadıklarını ve buna rağmen devlet zulmüne maruz kaldıklarının altını çizen Uğur, "Kendi topraklarımızdayız. Ne hakkı var bize bu zulmü yaşatıyor. Suyumuzu kestiler, elektriğimizi kestiler, çocuklarımız perişan olmuş durumda, hastalarımız var hastaneye götüremiyoruz. Bize bu zulmü yaparak mı davamızdan vazgeçirecekler" diye sordu.
'DİRENECEĞİZ’
Hiç bir şantaja boyun eğmeyeceklerinin altını çizen Uğur, "Bizler kanımızın son damlasına kadar topraklarımızda, şehrimizde kalacağız ve direneceğiz. Bizi hiçbir baskı yıldıramaz. Ne Kürt ne de Türk ölmesin. Kürt halkı olarak onurlu bir barış ve onurlu bir yaşam istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
