Eşbaşkan Sarı: Gever taviz vermedi

Gever (Yüksekova) Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı, kayyum politikalarıyla birlikte Gever halkının geleceğinin çalınıp 40 yıllık ipotek konulduğunu ama halkın taviz vermediğini söyledi.

Türk İçişleri Bakanlığı tarafından 18 Ekim 2019'da ikinci kez gasp edilen Gever Belediyesi'nin borcu her geçen gün artıyor. İlk kayyum döneminde 680 milyon TL borç altına sokulan belediyenin şu anki borcu, 1 milyar 36 milyon. Halen yol ve su sorunun devam ettiği kentte hayata geçirilen birçok "faaliyetin" maliyetinin ise farklı devlet kurumlarının bütçesinden karşılandığı ifade ediliyor.

Görevden alınarak yerine kayyum Belediye Eşbaşkanı İrfan Sarı, ilçenin içinde bulunduğu son durumunu ANF’ye anlattı.

 

GASP NORMALLEŞTİRMEYE ÇALIŞILIYOR

Kayyumun bir devlet politikası olarak AKP’nin de siyasi geleceği için kurgulandığını kaydeden Sarı, “Bu gündemi politik bir düzeye taşıdılar ve kayyum gaspını normalleştirmeye çalıştılar. Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren kesimlere ve Kürt halkına dayatmaya çalıştılar. Türkiye cenahında bu tartışılmıyor ve olağan bir durum olarak gösteriliyor. HDP çok önemli başarılara imza atmış, kendini ispatlamış, ciddi ataklar yapmış ve Türkiye’nin değişik yerlerinde politikaları beğeni ve onay almış bir parti. Erdoğan ve AKP bunu bir tehdit olarak gördüklerinden önünü kesmeye yönelik bir hamle gerçekleştirdi” dedi.

NÜFUS YAPISINA MÜDAHALE EDİLİYOR

O günün stratejik koşullarında çok önemli bir direniş hattı oluşturulmadığını ve halkın belediyelerine çöküldüğünü belirten Sarı, şöyle devam etti: “Bir talan kültürü geliştirdiler. Kültürel çalışmalarımıza, kadın eksenli, çocuk eksenli projelerimize müdahale ettiler, bu kurumları talan ettiler. İçeride bütçe üzerinde ciddi tahribatlar yaparak belediyelerin kasalarını boşalttılar ve bu parayı AKP’nin yandaş gruplarına aktardılar. Askeri inşaat işleri gibi birçok şey belediyelere yaptırıldı. Kendi yandaşları, kendilerine yakın şirketlere ihaleler verilmek suretiyle ciddi yolsuzluklara imza attılar. Meclis’teki arkadaşlarımız bunları yüksek sesle dile getiriyor, biz bunu halka taşıyoruz. Halkın yaşam sahasının kırımı yaşanıyor. Halkın hafızasını, tarihini silmek için uğraşan bir yapı elde etmeye çalışıyorlar. Demografik yapılarımıza kastedildi, Gever halkı göçe zorlandı. Bunu hala hayata geçirmeye çalışıyorlar. Medyada bile artık kayyum politikası tartışılmıyor. Özellikle bizim kentimize yönelik durum vahimdir. 686 milyon bir borç söz konusudur. 1934’ten bu yana kentimizin alt yapı sorunu var, kanalizasyon sorunu var. Alt yapı ihtiyacı vardı ama kayyum bunu kendilerine yakın firmalara yaptırmaya çalışıyor. Elimizi ayağımızı bağlayarak bunları yapmak istiyorlar. Tahrip edilmiş, tahribata uğratılmış bir kent yapısı yaratarak geçmişin intikamını almak istiyorlar.”

GEVER HALKI DİK DURUŞU KORUYOR

Bu politikaların Kürdistan’da sadece Gever’e, Şırnak’a Sur’a, Nusaybin’e değil, bütün Kürt il, ilçe ve köylerinde de uygulandığını kaydeden Sarı, Gever halkının dik duruşundan, direnişinden taviz vermediğini vurguladı. Sarı, şunları ifade etti: “Biz kentimizin kendi kendini yönetmesini istedik, halkla birlikte kararlaşma sürecini yaşadık, halka yansıttık. Halkımız da bunu istiyordu. Gever gibi suyun anayurdu olan bir yerde çeşmelerimizde içilebilecek su bile gelmiyor, orada bile tahribat var. Bu iş için 60 milyon kredi çektiler ama yine de su sorununu çözemediler. Tatlı su rezervleri çok büyük ölçekte, 34’ten bu yana bu kentin hali böyle. Bizim dönemimizde buna yönelik çeşitli çalışmalar oldu ama maalesef kayyum politikası ve devletin engellemeleri bu projelerimizin bitmesine izin vermedi.”

HALK KENDİ YÖNETİMİNE KAVUŞACAK

Bu kentin hafızasına beton dökülmek istendiğini söyleyen Sarı, bunun son derece endişe verici olduğunu kaydetti. AKP-MHP blokunun, Türkiye’de yarattığı tahribatları, Rize ve İstanbul örnekleriyle ifade eden Sarı, şöyle konuştu: “Bu tahribatların kendi kafalarında ki siyasi yapıyı oluşturma adımlarıdır. Halk belediyeciliği zorla egale edilmek isteniyor. Halkımız yakın zamanda yine kendi öz yönetimine elbette kavuşacak. Asıl egale olacak olan AKP-MHP bloku olacaktır. Kayyum politikaları, insan ve kent yaşamına çok ciddi eziyet yaşatıyor. Doğal yaşamdaki canlılar da kayyum politikalarından zarar görüyor.”

KAYYUMUN YAPTIĞI BORÇ: 1 MİLYAR 36 MİLYON TL

Sarı, 31 Mart’ta 686 milyon borç ile karşılaştıklarını; geldikleri gün belediyenin kasasının üzerine ipotek konulduğunu ve sadece 8 bin TL para olduğunu gördüklerini hatırlatarak, şunları ekledi: “Bu yüzden 2019 yerel seçimlerinde göreve geldiğimizde personelimize maaş bile ödeyemedik. Bugün 1 milyar 36 milyon TL borcun olduğunu biliyoruz. Bu Gever halkının ve Türkiye halklarının cebinden çıkan bir para. Yandaşa peşkeş çekilmiş bir rakamdan söz ediyoruz. 30 yıl boyunca bundan sonra gelen belediye borçlarla cebelleşecek. Hizmetlerin tamamı; imar, kanalizasyon, kentin peyzajı yapılamayacak. Bir belediyenin hizmetleri bu dört kalemde toplanıyor. Diğer hizmetler bunun üzerine inşa edilir. Fakat 30-40 yıl boyunca Gever halkının yaşamı ipotek altına alınmıştır. Halkın geleceği çalınmıştır. Biz bunun mücadelesini vereceğiz. Halkımızla birlikte yan yana geldiğimizde hepsinin üstünden geleceğiz. Sandıkta gerekli dersi vereceğiz.”