Encü: İdil’deki saldırılar amacına ulaşamayacak

Aylardır Türk devletinin soykırım saldırılarına ve ablukasına maruz kalan İdil'de bulunan Encü, devletin Kürtlerin demokratik taleplerine karşılık sıkıyönetim uygulamaları ile cevap vererek katliamlar gerçekleştirdiğini belirtti.

Aylardır Türk devletinin soykırım saldırılarına ve ablukasına maruz kalan İdil'de bulunan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, devletin Kürtlerin demokratik taleplerine karşılık sıkıyönetim uygulamaları ile cevap vererek katliamlar gerçekleştirdiğini belirtti. Encü, "Saldırılara karşı direniş bir haktır. İdil'de halkın öz yönetim talebine yönelik saldırıların hiç bir zaman amacına ulaşmayacaktır" dedi.

Şırnak'ın İdil (Hezex) ilçesinde aylardır sürdürdüğü soykırım saldırıları kapsamında ilan ettiği 'sokağa çıkma yasağı' 9'uncu gününde devam ediyor. İlçeyi yüksekten gören Xirapşeref Köyü'ne yerleştirilen tank ve zırhlı araçlardan Turgut Özal Mahallesi ve Yeni Mahalle'ye yönelik yapılan saldırılarda şimdiye kadar 2 kişi katledilirken, birçok ev yanarak kullanılamaz hale geldi. 'Sokağa çıkma yasağının' başladığı günden bu yana ilçede bulunan HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, İdil'de devlet güçlerinin Kürt halkının varlığına saldırdığı için devlet güçlerine karşı sürdürülen direnişin bir hak olduğunu söyledi.

'KÜRTLERİN EN DEMOKRATİK TALEPLERİNE KARŞI TÜRK DEVLETİ KATLİAM GERÇEKLEŞTİRDİ’

AKP devletinin 7 Haziran’dan bu yana Kürt halkına yönelik topyekün bir saldırı başlattığını belirtten Encü, "7 Haziran’da Kürt halkına karşı başlatılan savaşın argümanı olarak Kürdistan'da 'sokağa çıkma yasakları' kullanılıyor. Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit ve Sur'da ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında yüzlerce kişi devlet güçleri tarafından katledildi" dedi.

Kürtlerin en demokratik taleplerine karşılık devlet güçlerinin katliamlar gerçekleştirdiğini ve Kürtlerin demokratik taleplerini sadece hendek ve barikatlara indirgemesine tepki gösteren Encü,  hendek ve barikatların Kürtlerin demokratik taleplerinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade etti.

Bir halkın meşru ve demokratik taleplerine tutuklama ve baskıyla karşılık verilirse o halkın meşru müdafaa hakkının doğacağına dikkat çeken Encü, "Devletin bizzat kendisi baskı politikasıyla Kürtlere hendek kazdırdı ve barikat kurdurttu. Kürtlerin en meşru haklarına karşı tank ve toplarla duran güçler Kürtlerin hendeklerini derinleştirmiş ve barikatlarını sağlamlaştırmıştır. Hendek ve barikatların en büyük sorumlusu Kürtlere karşı top ve tankları kullanan güçlerdir" şeklinde konuştu.

'SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI ADI ALTINDA YAPILAN OPERASYONLAR SOYKIRIMDIR’

Cizre, Silopi ve Sur'da 'sokağa çıkma yasağı' adı altında çocuklara, gençlere, kadınlara ve doğaya yapılanların aynısının İdil'de şimdi yapılmaya çalışıldığının altını çizen Encü şunları kaydetti: "Şu an İdil'de sokağa çıkma yasağı adı altında yapılan operasyonlar soykırımdır. AKP Kürdistan'daki soykırım saldırılarını batıda can ve mal güvenliği şeklinde gösteriyor ve batı halkını bu yalanlarla kandırıyor." Kürdistan'da kadın bedeninin teşhir edilmesinin tüm kadınlara yönelik bir saldırı ve mesaj olduğunu söyleyen Encü, kadın bedeninin teşhir edilmesi kadın mücadelesinden korkmanın başka bir ifadesi olduğunu aktardı.

Devletin tarihte sürekli Kürt halkının taleplerini hep bastırmaya çalıştığını hatırlatan Encü, "Bunun örnekleri Dersim, Agirî ve Roboskî de mevcut. Bundandır ki bugün İdil halkının kendi kendini yönetme talebine karşı soykırım operasyonları sürdürülüyor. İdil'de halkın özyönetim talebine yönelik saldırılar hiç bir zaman amacına ulaşmayacaktır. Kürtler kendi toprakları üzerinde kendi kimlik ve kültürleri yaşayatmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Devlet ne yaparsa yapsın Kürtlerin özgür geleciğini inşa mücadelesini engelleyemeyeceğini belirten Encü şöyle konuştu: "Devlet güçlerince katledilen insanlar bu inşa mücadelesinin harcı olacaklardır. Sêvê Demir, Fatma Nayır ve Mehmet Tunç gibi kahraman insanlar da tarihe bu inşa mücadelesinin öncüleri olarak geçeceklerdir. Kendi toprağında kendi kültürü ile yaşamak isteyen herkesin bu mücadeleye destek vermesi ve dayanışma içerisinde olması gerekir."

İdil'de devlet güçlerinin Kürt halkının varlığına saldırdığı için İdil'de sürdürülen direnişin hak olduğunu dile getiren Encü, "Halkımıza son çağrımız bir an önce Hezex'ın direnişine sahip çıkılmasıdır. Buradaki direnişe sahip çıkılmaması halinde yapılacak katliamlardan hepimiz sorumlu olacağız" şeklinde konuştu.