Ehmed: MSD’de içinde olmadan alınan kararları tanımayız
MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed, Cenevre 3’ün başarıya ulaşması için Rojava sisteminin tanınması ve MSD’nin müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed, Cenevre 3’ün başarıya ulaşması için Rojava sisteminin tanınması ve MSD’nin müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı İlham Ehmed, Cenevre 3’ün başarıya ulaşması için Rojava sisteminin tanınması ve MSD’nin müzakerelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Meclis olarak kendilerinin davet edilmeyeceği bir konferansın kesinlikle başarıya ulaşmayacağını ifade eden Ehmed, “Meclis olarak Suriye’nin geleceğinde önemli rol oynayabilecek güçler barındırıyoruz. Demokratik Suriye Meclisi’ni esas almadan yapılacak ne bir konferans amacına ulaşır nede orada alınacak kararlar Suriye’nin geleceğinde etkili olur” dedi.
Suriye’de çatışan tarafları masaya oturmayı ve Suriye’de siyasi bir çözüm geliştirmek amacıyla ABD ve Rusya öncülüğünde Birleşmiş Milletler (BM) organizesiyle 25 Ocak’ta yapılması planlanan Cenevre 3 Konferansının hazırlıkları devam ederken, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) yetkilileri de müzakerelerin yapılacağı Cenevre’de bir dizi temaslarda bulundu.
MSD öncülüğünde yapılan görüşmeleri ve Rojava’da yaşanan gelişmeleri MSD Eşbaşkanı İlham Ehmed ANF’ye değerlendi.
‘RUSLAR ÖNERİLERİMİZİ MEMNUİYETLE KARŞILADILAR’
Konferansın öncülüğünü yapacak olan Rusya ile bir görüşme yaptıklarını belirten Edmed, yapılan görüşmede Rus yetkililere bölgenin en önemli gücü olan MSD’nin katılmayacağı bir konferansın başarıya ulaşmayacağını ilettiklerini söyledi. Ehmed, “Rus yetkililere, görüşmeler ve Cenevre 3 sadece rejim ve belli muhalefet kesimlerle yapılacaksa bunu kabul etmeyiz ve bu konferanstan çıkacak sonuçların MSD olarak bizi bağlamayacağını dile getirdik. Yapılacak görüşmeler çok taraflı ve Suriye’yi temsil edebilecek uzman kadın ve erkeklerden oluşan bir heyetten oluşursa bizde bu müzakerelere katılacağımızı belirttik. Rus yetkililerde bizim bu önerimizi memnuiyetle karşılayarak ilgi gösterdiler” şeklinde konuştu.
‘RİYAD KOALİSYONU KONFERANSA HAZIR DEĞİL’
Rusya’nın dışında farklı gruplarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini de belirten Ehmed, bu görüşmelerinde Rusya görüşmesinde dile getirilen düşünceler üzerinden yapıldığını ifade etti. “Ancak bu görüşmelerde dikkat çeken noktalardan birisinin bizim dışımızda yapılan görüşmelerde ciddi zorlukların yaşandığı ve henüz bir antlaşmaya varılmadığı kendisini açığa vuruyordu” diyen Ehmed, Riyad koalisyonun müzakerelere hazır olmadığını ve kendi aralarında anlaşamamış taraflarında olduğunu söyledi. Ehmed, “Örneğin Rusya ve Amerika kimi konularda anlaşamıyor aralarında farklı görüşler var. Bunlardan kaynaklı belki konferans 25 Ocak’ta başlamayabilir veya başlasa bile sadece protokol ihtimali olabilir. Şimdiye kadar bize yansıyan durum bu şekilde konferans için hazırlıklar tamamlanmış değil” dedi.
Daha önce yapılan Cenevre 2, Viyana ve benzeri görüşmeleri hatırlatan Ehmed, bugüne kadar müzakerelere kattıkları grupların Suriye’nin geleceğinde karar sahibi olmadıklarını söyledi. “Bu grupların o topraklarda sözü dinlenmiyor ve dinleyecek kimse de yok” diyen Ehmed şunları ekledi: “Bugün bu gruplarla oturup ateşkes ilan edelim derlerse bile, bu ateşkese kaç grup uyacak kimse dikkate almayacak. Müzakere yapılan muhalefetin bu topraklarda ağırlığı yok iyi bilinmeli.”
‘MSD OLMADAN ALINACAK KARARLAR KAĞIT ÜZERİNDE KALIR’
MSD olarak kendilerine bugüne kadar Cenevre 3’e katılım daveti yapılmadığını ifade eden Ehmed, daha önceki hatalara düşülerek Suriye’nin geleceğinde söz hakkı olan büyük bir kesimin tekrardan davet edilmeyeceği bir müzakerenin başarıya ulaşmayacağını işaret etti. Ehmed, “Cenevre 3, Cenevre 2 gibi olursa daha kötü olur. Cenevre 2’de muhalefetin duruşu daha derli topluydu ama görüşmelere büyük bir kesim dâhil edilmedi. Yani Kürtler öncülüğünde demokratik özerklik projesini benimseyenler dahil edilmediği için başarıya ulaşamadılar. Üzerinden geçen süre zarfında Kürtlerin bölgedeki konumu daha güçlenmiş durumda Suriye Demokratik Meclisi kuruldu ve bölgedeki büyük bir kesim ve güç bu meclise bağlıdır. Çok büyük başarılar elde ettiler bu başarılarla ve ortaya koyduğu ağırlığı ile birlikte müzakerelere dâhil olmak istiyor. Eğer böylesi bir güç müzakereler dışında tutularak ateşkes ilan edileceği belirtilirse, meclise bağlı bu güçler talimatlarını meclisten almasa nereden alacak. Eğer bu güçlerin temsilcileri yani biz müzakerelerde hazır bulunmasak kararları alanlar meclis içindeki bu güçlere sözlerini nasıl dinletecekler. Tüm bunlardan hareketle bir kez yine diyoruz biz olmadan alınacak kararlar veya geliştirilecek çözümler sadece kâğıt üzerinde kalacak. Ve büyük ihtimal biz olmadan da hiçbir anlaşma sağlanamaz” diyerek dikkat çekti.
‘MSD SURİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİ ESAS ALIYOR’
Rojava’daki sistem tanınmadan Suriye’nin geleceğinde hiçbir yolun alınamayacağını vurgulayan Ehmed, Demokratik Suriye Meclisi’nin (MSD) bir bütün olarak Suriye için oluşmuş bir meclis olduğunu söyledi. Ehmed, “MSD çok renkli, demokratik, medeni ve merkezi olmayan bir devlet yapısı istiyor. İktidarın merkezde olmadığı her bölgenin kendini yönetebileceği bir sistem istiyor. Meclisin önüne koyduğu hedef ise Suriye’nin demokratikleşmesidir” dedi.
‘BİZİM DIŞIMIZDA KİMSENİN BİR PROJESİ YOK’
Bugüne kadar Suriye’nin geleceğinin nasıl şekilleneceğine yönelik kendilerinden başka hiçbir gücün herhangi bir proje ortaya koyamadığını özellikle vurgulayan Ehmed, bu güçlerin yaptığı görüşmelerin veya yürüttükleri savaşın amacının Suriye’nin demokratikleştirilmesi olmadığını, asıl amacın Esad’ın nasıl koltuktan düşeceği ve onun yerine kimin koltuğa oturması düşüncesi olduğunu belirtti. “Bu amaçtan kaynaklı Esad’ın görüşmelerde olması istenmiyor ve bunda ciddi bir şekilde ısrar ediliyor. Yani asıl amaç hükümeti devralmaktır” diyen Ehmed, şunlara dikkat çekti: “Demokratik Suriye projesi şimdiye kadar kimsenin önüne koymadığı bir hedeftir. Şimdi bu hedefi biz MSD olarak önümüze koyuyoruz ve Suriye’nin geleceğini bu projede görüyoruz.”
‘ABD, MSD’NİN MÜZAKERELERDE YER ALMASINI İSTİYOR’
ABD’nin tutumunun da MSD’nin müzakerelere dahil edilmesinden yana olduğunu söyleyen Ehmed, ancak rejimin ve muhalefetin ABD’nin bu isteğini kabul etmediğini belirtti. Ehmed, özellikle Suudi Arabistan ve Türkiye’nin MSD’ye karşı ortaya koyduğu politikanın diğer güçlerin kararlarını çok etkilediğini ifade etti.
‘KÜRDE KIRMIZIYI GÖSTERİRSEN YANINA YEŞİL VE SARIYI DA KOYAR’
Demokratik Suriye Güçlerinin Cerablus hareketini de değerlendiren Ehmed, DAİŞ’in tehdit olarak görüldüğü her yere girileceğini söyledi. Türkiye’nin Cerablus’u ‘kırmızıçizgimizdir’ diyerek nitelendirmesine de değinen Ehmed, şunları söyledi: “Bunu bir espri ile değerlendireyim. Birileri çıkmış diyor ki ‘Fırat’ın batısı kırmızıçizgimizdir’ ama bilmiyorlar ki Kürtlerde bir hikâye var ‘Kürde kırmızıyı göstermeyeceksin gösterdiğinde yanına sarı ve yeşili dikmekten geri durmaz’.”
‘TEŞRİN BARAJININ ALINMASI DAİŞ’İN ÇÖKÜŞÜYDÜ İLK FIRSATTA BİTECEKLER’
Türkiye’nin sık sık dillendirdiği ‘kırmızıçizgimizdir” durumunun şantajdan ibaret olduğunu söyleyen Ehmed, Türkiye’nin kuzeyde bir savaş içerisinde olduğunu hatırlatarak Türkiye’nin başka bir cephede savaşa girmeyi göze alamayacağını belirtti. Türkiye’nin DAİŞ’e desteğini hala devam ettirdiğine de vurgu yapan Ehmed, “DAİŞ Suriye’de kaybetti. Yine toparlanmak istiyorlar ancak büyük darbe yediler. Demokratik Suriye Güçleri’nin Teşrin barajını alması DAİŞ’in çöküşüydü. Artık ilk fırsatta çok direnemeden bitecekler” dedi.