Direnişçilerin izinde giden bir genç: Mehmet Benzer
Cizre’de binaların bodrum katlarında yaralı haldeyken diri diri yakılarak vahşice katledilen çocuklarının yasını tutan ailelerin Türk Devleti‘ne olan öfkeleri dineceğe benzemiyor.
Cizre’de binaların bodrum katlarında yaralı haldeyken diri diri yakılarak vahşice katledilen çocuklarının yasını tutan ailelerin Türk Devleti‘ne olan öfkeleri dineceğe benzemiyor.
Cizre’de ikinci vahşet bodrumunda diri diri yakılarak katledilenlerden biri, Botanlı direnişçi bir aileden gelen ve bu geleneğin sürdürücüsü olan 20 yaşındaki Mehmet Benzer’di. Vahşetin kurbanı Benzer’in ailesi ise, çocuklarına reva görülen ölümler ile Kürt halkının korkutulamayacağının altını çiziyor.
İki amcası ve bir amcasının oğlu PKK saflarında yaşamını yitiren, bir amcası da TSK- KDP’nin Güney Kürdistan’da PKK’ye yönelik gerçekleştirdiği operasyonda gazi olan Mehmet Benzer’in babası Tajdin Benzer, vahşet bodrumunda yaşanan katliamı ömrü boyunca hafızasından söküp atamayacağını söylüyor.
Cizre’de binaların bodrum katlarında yaralı haldeyken diri diri yakılarak vahşice katledilen çocuklarının yasını tutan ailelerin Türk Devleti‘ne olan öfkeleri dineceğe benzemiyor. On binlerce asker ve özel timlerle etrafı kuşatılan binaların bodrumlarında katledilenlerden bir tanesi de 20 yaşındaki Mehmet Benzer’di.
İkinci vahşet bodrumunda yakılarak katledilen Benzer’i Cizre’de defnedemeyen ailesi, çocuklarını Batman’ın Gercüş ilçesine götürerek defnetti. Parmak izinden çocuğunun cenazesinin teşhis edildiğini dile getiren baba Tajdin Benzer, Habur Sınır Kapısı‘nda bekletilen cenazelerin yakılıp parçalara bölündüğünü söylüyor.
Kimyasal silahlarla çocuklarının yakıldığının anlaşıldığını belirten Benzer, bodrum katında yaşanan vahşetin tarifi olmadığını dile getirdi. Benzer, devletin vahşi uygulamalarını asla unutmayacağını kaydetti.
‘EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ,AHLAK VE İNSANLIK DIŞI BİR MUAMELE’
Yaşanan vahşetin ahlak ve insanlık dışı bir muamele olduğunun altını çizen Tajdin Benzer, şöyle konuştu: “Biz bu coğrafyada hakkımızı istiyoruz. Kürdüz ve Kürt olarak yaşamak için halk olarak mücadele ediyoruz. Devlet ise, varlığımızı kabul etmediği için bizi öldürüyor. Buraya kadar sorun yok. Bir var olma mücadelesi var ve karşı taraf da varlığımızı inkar etmek için bizi öldürüyor. Ama bu Cizre’de yaşanan vahşetle, dünyada eşi benzeri görülmemiş, ahlak ve insanlık dışı bir muamele ile karşı karşıya bırakıldık. Esir düşmüş insanların kimyasal silahlarla yakıldığı dünyanın neresinde görülmüştür? Bunlar çocuklarımızı diri diri yaktılar. Bunu kim nasıl tarif edebilir?”
AİLESİNDEN BİRÇOK KİŞİ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ
Kürt ve Kürdistan hayali ile büyüyen oğlunun 2 amcasının da PKK saflarında yaşamını yitirdiğini söyleyen baba Benzer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mehmet’in 2 amcası ile bir amcasının oğlu PKK saflarında şehit düşmüştü. Ayrıca bir amcası da halen gerilla saflarındadır. 26 yıl önce koruculuk sistemini kabul etmediğimiz için köyümüz Gundikê Melle ateşe verildi ve Cizre’nin Nuh Mahallesine taşındık. Oğlum da devletin Kürtlere yönelik katliamlarına karşı çıktığı için defalarca polisler tarafından alınmıştı. Zaten onun parmak izi devlette olduğundan kaynaklı cenazesini teşhis ettik.”
‘KÜRT HALKININ ARTIK ÖLÜMDEN KORKMADIĞINI GÖRMENİZ GEREKİYOR!’
Vahşet bodrumlarında yapılanlarla ‘AKP’nin Müslümanlığının’ anlaşıldığını söyleyen Tajdin Benzer, Kürt halkının artık ölümlerle korkutulmasının mümkün olmadığını da vurguladı.
Tajdin Benzer, şu sözlerle katliamcı zihniyete boyun eğmeyeceklerini söyledi: “Devletin Cizre’de bize yaptığı bu zulmü anlatacak mecalim yok. Çocuklarımızı göz göre göre binanın bodrumunda ateşe vererek, diri diri yaktılar. ‘AKP Hükümetinin Müslümanlığına’ Cizre’deki vahşet bodrumunda herkes tanıklık etti. Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyorum; siz Müslüman bir insansınız ve namazınızı da gidip camide kılıyorsunuz. Çocuklarımızın öldürülmesi emrini de verdiniz. Gidin Habur Sınır Kapısı’nda bulunan morgtaki cenazelere bakın: Eğer bir Müslüman Müslümana böyle bir vahşet uyguluyorsa bizim diyebileceğimiz bir şey yoktur. Ama bir insan, Cizre’deki bodrumlarda yapılanı bir hayvana dahi yapmaz. Kürt halkının artık ölümden korkmadığını görmeniz gerekiyor. Bizi öldürerek ölüme bile alıştırdınız. Oğlum daha 20 yaşındaydı ve gencecik yaşta onu diri diri yaktınız. Sizi Allah’a havale ediyorum.”
ANNESİ: ‘AĞLAMAYACAĞIM’ DİYORUM, AMA ÖFKEM BENİ ZORLUYOR
Oğlunun cenazesini çuval içerisinde teslim aldıklarını söyleyen anne Güle Benzer ise, yaralılara yönelik vahşetin kendisinin yüreğini dağladığını dile getirdi.
Güle Benzer, “metanetli ve dimdik durmaya çalışıyorum. Bu bir mücadeledir ve bedelsiz hiçbir şey olmaz. Ama böyle namertçe öldürülmek, esir iken yakılmak yüreğimi dağlıyor. İçim yanıyor. Ağlamayacağım diyorum, ama öfkem beni çok zorluyor” diyerek yaşadığı acıyı tarif ediyor.