Kürdistan halkının özyönetim taleplerine canı pahasına sahip çıkmak için Cizre’de bulunan isimlerden biri de 20 yaşındaki Burhan Taşdelen, ailesine Amed’de toprağa verilmeyi vasiyet etmişti. Kendisi ile Cizre’deki direniş barikatları arkasında son defa görüştüğünü aktaran abisi İsmail Taşdelen, kardeşinin kendisine direniş çayı ısmarladığını ifade ederek, “Kendisine ne zaman eve döneceğini, bizimle gelip gelmeyeceğini sordum. Yüzüme gülümseyerek baktı” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde devlet güçleri tarafından vahşet bodrumlarında infaz edilen devrimciler özyönetim direnişlerinin yaşandığı Cizre’de verdikleri mücadelenin yanı sıra hikayeleri ile de Kürt halkının özgürlük mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor. Kürdistan halkının özyönetim taleplerine canı pahasına sahip çıkmak için Cizre’de bulunan isimlerden biri de 20 yaşındaki Burhan Taşdelen’di. Cizre’de devlet güçlerinin saldırdığı Sur Mahallesi'ndeki üçüncü bodrum katında HDP Milas Eski İlçe Eşbaşkanı Derya Koç ile birlikte mahsur kalanlar arasındaydı. Cenazesi ailesi tarafından Silopi’deki geçici Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) teşhis edilen Taşdelen vasiyeti üzerine Amed’de Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

KÜÇÜK VE BÜYÜK AİLEYE ADANAN BİR HAYAT

Kürdistan ve Cizre halkı ile dayanışmak ve direnişi sahiplenmek için Adana’nın Küçükdikili Mahallesi’nden Cizre’ye gelen Taşdelen’in ailesi de Amed’in Silvan ilçesinden devletin ve Hizbul-Kontra'nın saldırıları ve katliamları nedeniyle 90’lı yıllarda göç yollarına düşer. Koçer bir aile olan Taşdelen ailesi yerleştikleri Adana’da da hayvancılıkla uğraşırken, Taşdelen böylece küçük yaşlarda çalışmaya başlar. 9 çocuklu bir ailenin 7’nci çocuğu olan Taşdelen, böylece çocukluğundan itibaren emekçi yöne edinir. Anca bir yandan ailenin yükünü hafifletirken diğer yandan 'büyük aile' olarak değerlendirdiği Kürt siyasal hareketi içinde gençlik çalışmalarında yer alır.

'ANNEMİ DE ÜZMEYİN, BANA GEL DEMEYİN’

Taşdelen’in ablası Evin Taşdelen (Evrim Amed) de 14 Ağustos 2014 tarihinde barbar DAİŞ çetelerine karşı Cezaa bölgesinde savaşırken yaşamını yitirmiş, Amed’de Yeniköy Mezarlığına toprağa verilmişti. Taşdelen’in abisi İsmail Taşdelen, kardeşinin “Eğer şehit düşersem beni ablamın yanına defnedin” diye vasiyet ettiğini aktararak, “İki istekte bulundu. Birinci isteği ‘Anneme çok iyi bakın. Onu üzmeyin’, ikinci isteği de ‘Bana gel demeyin’ oldu” dedi.  Abi Taşdelen, kendisi ile son görüşmesinin ise, Cizre’deki özyönetim direniş barikatlarının arkasında gerçekleştirdiğini ifade etti.

'DİRENİŞ ÇAYI ISMARLADI’

Abi Taşdelen, kız kardeşiyle birlikte Cizre'ye giderek Burhan'ı ziyaret ettiklerini paylaşarak, "Bana ‘Cizre’deyim gel sana olan çay borcumu burada ödeyeyim’ dedi. Ben de küçük kız kardeşim ile birlikte Cizre’ye gittik. 2 gün birlikte kaldık. Barikatların arkasında bize közde çay demledi. ‘Bu direniş çayıdır’ diyordu” şeklinde konuştu.

'SADECE GÜLÜMSEDİ’

Kardeşiyle barikatların arkasındaki son görüşmesini aktaran abi Taşdelen, "Kendisine ne zaman eve döneceğini sordum. Bizimle gelip gelmeyeceğini sordum. Sadece yüzüme gülümseyerek baktı. ‘Ayıp değil mi sana bana bunu soruyorsun’ diye cevap verdi sonra. Abi kardeş gibi konuşmuyorduk. Yoldaşı olarak konuşuyordu benimle. Kendisine 'biz de burada kalalım istemez misin' diye sordum. Bana baktı ve 'Sizin kendi iradeniz bunu belirler. Ancak mücadele sadece burada olmak demek değil. Her yer bizim için mücadele alanıdır’ dedi. 2 gün birlikte kaldık. Hep mücadele ile yatıp mücadeleyle kalkıyordu" diye konuştu.