Devrimin temellerinin atıldığı ev
Devrimin temellerinin atıldığı ev
Devrimin temellerinin atıldığı ev
Görünüşte Kobani’nin herhangi bir evinden farksız. Tıpkı etrafındaki diğer evler gibi yoksul insanların yaşadığı bir yer. Ancak bundan 32 yıl önce, Batı Kürdistan'da bugün yaşanan devrimin temelleri bu evde atıldı.
Evin önemi, yıllar sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve özgürlük hareketinin verdiği mücadele ile birlikte anlaşıldı. Ev, Öcalan'ın Ortadoğu sahasına geçerken kaldığı ilk evdi. Öcalan’ın Temmuz 1979 yılında Ortadoğu sahasına geçerken Kobani’de gittiği bu ev hala ilk günkü gibi. Evin dış duvarları olduğu gibi dururken eskiden geniş olan avlusuna yeni odalar yapılmış. Ancak Öcalan’ın kaldığı odanın eski yapısı özellikle korunmuş.
TARİH BU EVDE YAZILDI
O gün çocuk olanlar şimdi büyüdü, evlendi çoluk çocuk sahibi oldu. Orta yaşlı olanlar yaşlandı. Daha ileri yaştan olanlar ise belki öldü. Ancak ev hala eskisi gibi duruyor. Halep’teki savaştan kaçarak, bu eve sığınan Nevaz Aluş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın bu evde bıraktığı izleri anlatıyor.
Öcalan evlerine geldiği sırada, babası öldüğünden evde annesi Adlê, Ağabeyi Enver ve Ömer’in yaşadığını belirten Aluş, o günleri şöyle anlatıyor: “Önderliği evimize akrabamız olan Ethem Akcan getirmişti. Kim olduğunu, ne için geldiğini, ne iş yaptığını kimse bilmiyordu. Bir tek Ethem biliyordu ve belki büyük ağabeylerim Enver ile Ömer’e kim olduğunu söylemişti. Onlar dışındaki komşu ve akrabalarımıza bir misafir olduğunu, Türk devletinin zulmünden kaçıp buraya geldiği söyleniyordu.”
O günlere annesi Adlê’nin tanıklık ettiğini, aslında o zaman Kürtlerin tarihine tanıklık etiğinin farkında olmadığını söyleyen Aluş, "o günleri aslında en iyi annem anlatabilirdi" diyor.Annesinin 2006 yılında bu günleri, yani Rojava’da gerçekleşen devrimi görmeden öldüğünü belirten Aluş annesinin o günlere ilişkin anlatımlarını şöyle aktardı: “Annem Önderlik burada kaldığı sürece hiç dışarıya çıkmadı. Durmadan okuyor ve bir şeyler yazıyordu. O zaman devletin baskıları da çok yoğundu. O yüzden birkaç günde bir yerini değiştiriyorduk. Birkaç gün sonra yeniden bizim eve getiriyorduk. O zaman yabancı olanların evlerine de fazla götüremiyorduk. Çevremizdeki akrabalarımızın evine götürebiliyorduk sadece. Hemen evimizin karşısındaki amcamın evine götürdüklerini söylüyordu. Annem bir süre sonra onu köydeki evimize götürdüklerini ve önderliğin köydeki evimizde kırk gün kadar kaldığını anlatıyordu.”
Mücadelenin gelişmesiyle birlikte Öcalan’ın tanınmaya başladığını söyleyen Aluş şöyle konuştu, “Önderliğin gerek buradaki evimizde gerek köydeki evde kaldığı süre boyunca bir sürü şey yazmıştı. Yazdıklarının bir kısmını bırakıp gitmişti. Onun önemini anlamaya başladığımızda bu sefer el yazısıyla yazdığı şeylerin de değerini anlamaya başladık. Onları korumaya çalıştık. Ancak daha sonra Önderliğin el yazılarının olduğu o defterler bir anda ortadan kaybolup gitti.”
ROJAVA DEVRİMİ BURADA BAŞLADI
2012 yılı Temmuz ayında Rojava’da başlayan ve Kobani'de de etkisini gösteren devrimle o günlerin bağını şöyle kuruyor:
“Rêber Apo da bir Temmuz ayında buraya gelmişti. Devrim de Temmuz ayında yine buradan başladı. Bu da aslında devrimin buradaki tarihi adımla başladığını gösteriyor. Yani gerçekleştirdiğimiz devrimin temelleri 32 yıl önce Temmuz ayında burada atıldı. Ve yine burada devrimle sonuçlandığını gösteriyor. Devrim Önderliğin buraya geldiği gün başladı. 32 yıl sonra ürününü aldık. Yani öyle bir anda olup biten bir şey değildi devrimimiz. Önderliğin buraya adım atmasıyla başladı ve devam etti.”
Rojava Kürtlerinin daha önce de gerek diğer parçalarda verilen mücadelelerde gerek kendi içindeki küçük çaplı isyanlarla da olsa bir mücadele verdiğinin altını çizen Aluş, “Ancak bunların hiç biri devrim yapmaya yetmedi. Çünkü devrimi önderler yapar. Ve daha önce verilen mücadelelerin önderlerinin çapı böyle bir devrim yapmaya yetmiyordu. Şüphesiz onların mücadelelerinin bir katkısı olmuştur. Ancak devrim yapmaya güçleri yetmemişti” diye konuştu.
Annesi Adlê’nin ölmesi, ağabeyleri Enver ile Ömer’in evden ayrılıp kendilerine yeni evler yapmalarına rağmen Öcalan’ın Rojava kaldığı ilk ev olduğundan ötürü evin yapısına hiç dokunmadıklarını söyleyen Aluş, bazen boş kalsa da satma ya da yıkıp yerine yeni bir yapı inşa etme gibi bir düşüncelerinin olmadığını belirtti.
Aluş, “Yıllar sonra gerçek tarihimizin önderlik tarafından buradan yazılmaya başlandığını anladık. Önderliğin büyüklüğünü anladık. Önderliğin büyüklüğü ve önderliğini anlayınca bu evin önemini de anlamaya başladık. O yüzden koşullar ne olursa olsun evi korumaya karar aldı ağabeylerim" ifadelerini kullandı.
O GÜNLERDE ÇOCUKTU...
Nevaz Aluş’un Öcalan için "bizimle birlikte amcalarımın evinde de kalıyordu" dediği ev de olduğu gibi duruyor. Aslında evin ön cephesinde yenilenmeye gidilmiş. Ancak Öcalan’ın kaldığı oda bu evde de olduğu gibi korunmuş. Öcalan evlerine ilk geldiğinde henüz üç yaşında olduğunu ve bu yüzden hatırlayamadığını söyleyen Rodin Mehemet Emin şunları anlattı: “O zaman çocuktum. Hiçbir şey anlamıyordum. Ben büyüyüp, bir şeyler anlama yaşına gelene kadar önderlikte artık her yerde tanınan, bilinen önemi anlaşılan bir duruma gelmişti. Tabii böyle olunca rahmetli babam önderlikle amcamızın oğlu Ethem Akcan’ın kaldıkları odaya dokunmadı. Öylece bıraktı o odayı. Şimdi de koruyoruz o odayı.”
O dönemde çocuk olan Rodin Mehemet Emin, şimdi beş çocuk annesi ve aynı evde çocuklarıyla yaşıyor. Öcalan ile Ethem Akcan’ın fotoğraflarının yanyana asılı olduğu odada çocuklarıyla yaşayan Mehemet Emin duygularını şöyle dile getirdi: “O zaman bir çocuk olarak Baas rejiminin korkusu altında bu oda da annem, babam, kardeşlerimle yaşıyordum. Şimdi ise gerçekleşen devrimimizin Önderi ve onun yol arkadaşı amcamızın oğlu Ethem'in fotoğraflarının asılı olduğu bu odada çocuklarımla yaşıyorum. Çocuklarımı şimdi onların fotoğrafları altında büyütüyorum. Zaten çocukların hepsinin isimleri de bu devrimde şehit düşenlerin isimleridir. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Ve bu duygular öyle kolay kolay dile getirilemez. İnsan dile getirmekte zorlanıyor. Çünkü biz Kürtler özellikle de Rojava Kürtleri ilk defa böyle bir şey görüyoruz. Korkusuz bir şekilde rahatlıkla şehitlerimize sahip çıkıyoruz, bayraklarımızı asıyoruz.”
Bu evde temelleri atılan devrimin bir gün Kuzey, Güney ve Doğu Kürdistan’da da Kürtlerin özgürlüğüyle sonuçlanacağına inandığını belirten Mehemet Emin şunları söyledi: “Devrim ateşi önderliğin çıkışıyla kuzeyde yakıldı. Bu ateş Rojava’da devrimle sonuçlandı. Bir gün dört parça Kürdistan’da Kürtlerin özgürlüğüyle sonuçlanacak. Ancak önemli olan bir şey var oda devrimimizi kendimizi kaybetmeden sahip çıkmaktır. Sistemimizi tüm kardeş halkları içine alarak inşa etmektir. Öyle yaparsak dört parça Kürdistan’da halkımızın özgürlüğüyle sonuçlanacak. Böyle olacağına da inanıyorum.”
Nevaz Aluş ve Rodin Mehemet Emin kaldıkları evlerin tarihi önemini bilerek, şimdi çocuklarıyla birlikte bu evlerde yaşıyorlar. Aluş ve Emin, devrimsel bir sürece tanıklık eden bu evlerin bir gün müze olması gerektiğini de sözlerine eklemeyi unutmuyorlar. Zira halklar tarihlerinin başladığı yerleri hep kutsal yerlere dönüştürüyorlar. "Bizim tarihimiz, devrim ve insanlık, yine kadın olma tarihimiz burada başladı" diyorlar…