Delebe: Sokağa çıkma yasakları yasal değil
Urfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, sokağa çıkma yasaklarının yasal olmadığını kaydederek, biran önce diyalog ve müzakerelere dönülmesi çağrısında bulundu.
Urfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, sokağa çıkma yasaklarının yasal olmadığını kaydederek, biran önce diyalog ve müzakerelere dönülmesi çağrısında bulundu.
Kürt sorununun 90 yıldır devlet ve siyasal iktidarlar tarafından başvurulan şiddet ve askeri yöntemler ile çözülemeyeceğini söyleyen Urfa Baro Başkanı Hikmet Delebe, sokağa çıkma yasaklarının yasal olmadığını kaydederek, biran önce diyalog ve müzakerelere dönülmesi çağrısında bulundu.
Kürt halkının haklı taleplerine karşısında kirli savaş politikalarını devreye koyan AKP iktidarı, sıkıyönetim uygulamalarıyla ablukaya aldığı Kürt kentleri üzerinde sivil halkı katliamla “terbiye” etmeye çalışıyor. AKP ve Türk devletinin tüm dünyanın gözü önünde Kürt halkına karşı evrensel hukuk değerlerini ve yasaları ayaklar altına alarak sürdürdüğü saldırılar ve Kürt halkının özyönetim talebini Urfa Barosu Başkanı Hikmet Delebe ANF’ye değerlendirdi.
‘ŞİDDET VE BASKIYLA ETNİK SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ’
Bölgede Kürt kentleri üzerinde uygulanan “Sokağa çıkma yasakları” ve Kürt halkının özyönetim ilanının Kürt sorunun bir parçasını olduğunu söyleyen Delebe, son 2-3 aydır devam eden çatışma ortamının da Kürt sorunun çözüme kavuşturulmamasının yarattığı etki olduğunu dile getirdi. Kürt halkının bütün taleplerinin şiddetle bastırılması ve askeri tedbirler ile yaklaşılmasının doğru olmadığını vurgulayan Delebe, “Çünkü Kürt sorunu bugün ortaya çıkan bir sorun değil. Kürt sorunu herkesin de bildiği üzere Cumhuriyetin kurulmasından bu yana ülkenin en büyük sorunu olarak halen varlığını sürdürüyor. Dünyada demokratikleşme ve insan haklarının korunması adına benzer çözüm örnekleri var. Dünya devletleri bu tür etnik sorunlara hiçbir zaman şiddet perspektifiyle yaklaşmış değildir. İspanya’da ETA, İrlanda’da İRA örneği bunun en açık örneğidir. Dolayısıyla etnik sorunlar baskı ve şiddet yöntemleriyle sonlandırılması ve çözüme kavuşturulması bu güne kadar emsali görülmüş uygulamalar değildir” dedi.
‘KÜRT SORUNU ŞİDDET VE ASKERİ YÖNTEMLER İLE ÇÖZÜLMEZ’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından Kürt sorununun çözümü için 2013 Amed Newroz’uyla başlatılan demokratikleşme sürecinin cumhuriyet tarihinden bu yana atılmış en önemli adım olduğunu söyleyen Delebe şunlara dikkat çekti: “Fakat bu süreç Dolmabahçe Mutabakatı ve ardından gelen 7 Haziran seçimleriyle akamete uğradı. Böylece bölge topyekûn bir şiddet sarmalına dönüştürüldü. Türkiye’de milyonlarca Kürt yaşıyor. Ancak Kürtlerin ortak talebi ortak bir vatanda yaşama arzusu yönünde. Bu bakımdan Kürtlerin talepleri doğrultusunda Türkiye’den ayrılma gibi bir düşüncesi söz konusu değil. Burada olması gereken Kürt sorunun çözülmesi için eşit temelde bir eşit yurttaşlık anlayışının geliştirilmesi gerekiyor. Kürtlerin aynı zamanda bireysel haklarının yanında kolektif haklarının da tanınması ve yasal güvence altına alınması gerekiyor. Bu çatışmaların bu sorunun bir devamı ve uzantısı olarak sürüyor. Dolayısıyla şiddet ve askeri yöntemler ile zaten 90 yıldır deneniyor fakat bu güne kadar bir çözüm getirmedi. Devlet aklının tekrar, müzakere ve diyalog sürecine dönmesi bu temel de diyalog ve müzakerenin açık tutulması gerekiyor.”
‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARININ KENDİSİ YASAL DEĞİL’
Bölgedeki sivil halkın ve tarihin AKP ve devletin “sokağa çıkma yasağı” adı altında yürütülen savaş politikasından ciddi bir şekilde zarar gördüğünü ve yaşanan ölümlerin dahi artık sıradan görünmeye başlandığını söyleyen Delebe, “Her şeyden önce bu sokağa çıkma yasakları yasal değil. Çünkü sokağa çıkma yasağı 1402 sıkıyönetim yasasına göre; sıkıyönetim komutanına tanınan bir yetkidir. Ama şu an sokağa çıkma yasakları il idaresi yasasına dayandırılıyor. Fakat il idaresi yasasında da sokağa çıkma yasağı şeklinde özgürlükleri kısıtlayan bir madde yok. Evrensel hukuka göre; özgürlükleri kısıtlayan uygulamalarda genişletici yoruma gidilemez. Sağlık ve yaşama hakkı da aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere mevcut anayasa ve diğer evrensel hukuk mercilerinde güvence altına alınan ve en başta korunan insan hakkıdır” diye konuştu.
‘BİR AN ÖNCE DOLMABAHÇE MUTABAKATI’NA DÖNÜLMELİ’
Urfa Barosu olarak savaş yöntemleri ile bir yere varılamayacağını ve şiddetin hiçbir şekilde çözüm olmadığını kaydeden ve sorunun çözümü için biran önce diyalog ve müzakerelere dönülmesi çağrısında bulunan Delebe şöyle devam etti: “90 yıllık Kürt sorunu bu güne kadar şiddet ve savaş politikaları ile çözümlenmedi. Bundan sonra da çözümlenmeyecektir. Akamete uğratılan Dolmabahçe Mutabakatı’na kaldığı yerden bir önce devam ettirilmelidir. Çünkü Kürt sorunun temelde etnik bir sorundur ve etnik sorunlarında şiddet yöntemleriyle çözülmesi mümkün değildir. Bu bakımdan diyalog ve müzakerelere biran önce dönülmelidir.”