Yazılı açıklama yapan DBP, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümeti,  ‘hukuk devleti’ görüntüsünden her geçen gün biraz daha uzaklaşmakta, kendi anti demokratik darbe hukuku sınırlarını dahi işgal etmeye devam etmektedir. Gelenek halini alan Kürt halkının seçilmişlerine ve yerel yönetimlerine dönük anti demokratik gözaltı operasyonları ve hukuksuz baskınlar, haddini aşarak ‘işgal’ etme noktasına ulaşmıştır" dedi.

'YENİ TÜRKİYE'DE BARIŞ VE HUZUR YOK!'

Açıklamada, "Dün (18 Aralık) Silopi Belediyemiz basılarak - kurumu temsil eden kimse olmadığı halde ve hatta belediye bekçisinin dahi bir odaya kapatılarak-  aranması, belediye bilgisayarlarının hard disklerine el konulması AKP ve Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’sinin barış ve huzur vadetmediğini açıkça göstermektedir. Halkın seçilmişlerine ve kurumlarına yapılan anti demokratik uygulamalar izaha muhtaçken, kamu kurumu olan ve kamu hizmeti veren bir belediyenin işgal edilerek askeri üsse çevrilmesi açık bir biçimde halka savaş açıldığını göstermektedir" denildi.
Yine aynı gün içinde Mersin/Akdeniz Belediyesine bir operasyon yapılarak Eşbaşkan Fazıl Türk ile birlikte 25 kişinin gözaltına alındığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince yapılan bu operasyonla, Kürt halkının iradesini kırmak, ayrıca Erdoğan ve AKP üzerindeki 17-25 Aralık yolsuzluk algısını ‘sıfırlamak’ çabası açıkça görülmektedir. Hırsız olanın yargılanmadığı bir sistemde elbette ki demokratik-sivil siyasetin yürütülmesine tahammül edilmez. 
Şimdilerde Erdoğan ve AKP hükümetinde vücut bulan geleneksel Türk devlet yapısı, Kürt halkına onursuz ve teslimiyetçi bir yaşamı dayatmaktadır. Hendekler ve barikatlar bahane edilerek girişilen savaş konsepti, Kürt halkının kendisini, demokratik siyasetle Türkiye’de yönetme iradesini kırmaya dönük, geleneksel tekçi devlet anlayışının sonucudur."

TÜRKİYE HALKLARINA ÇAĞRI

DBP, "Yüz yıldır denenen yöntemlerle Kürt halkını teslim alabileceğini sanan statükocu yapı, Türkiye halklarının bir arada yaşama koşullarını ortadan kaldırmaktadır" diyerek, şunları kaydetti:
"Kürt halkı artık, bir arada yaşamanın tek koşulunun birlikte mücadele etmekten geçtiğini düşünen bir noktadadır.  
Bilinmelidir ki; ne tankla-topla uygulanan savaş konsepti bizi mücadelemizden alıkoyabilecek, ne de yürütülen algı operasyonları bu halkın direnme azmine tesir edebilecektir. 
DBP olarak tüm Türkiye halklarını, Kürt halkına karşı girişilen işgalci ve gayri ahlaki savaşa karşı direnmeye ve demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz."