'Cezaevlerinde risk büyüyor, salgın kontrol edilemez'

Covid-19 Bölge Kriz Koordinasyonu, "Hapishanelerde salgın yayılırsa kontrol edilemez" diye uyardı, derhal tahliyelerin yapılması gerektiğini belirtti. Koordinasyon, kamuoyuna da çağrı yaptı.

Covid-19 Bölge Kriz Koordinasyonu, bugün yazılı açıklama yaparak, cezaevlerindeki duruma dikkat çekti.
Açıklamada, ölüm orucundaki Mustafa Koçak'ın yaşamını yitirmesine değinilerek, "Rahatlıkla gerçekleşebilecek talepleri vardı. Karşılanabilirdi. İktidar, cezaevlerinde ve hukuk yargılamalarında insanlara yaşattığı hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve ailelere yaşattığı acının altında kalacaktır" denildi.

'YAYILIRSA KONTROL EDİLEMEZ' UYARISI

Salgının hapishanelerde yayılması halinde kontrol edilemeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
"Dünya genelinde Covid-19 nedeniyle hapishanelerin büyük risk altında olduğunu başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tutsak aileleri, aydın, yazar ve sanatçılar, sivil ve siyasal yapılar defalarca dile getirerek bir an önce boşaltılması talebinde bulunmuşlardı.
(...) "Çakıcı Affı olarak da bilinen  infaz yasası, adaletsizliği derinleştiren ve meşruiyeti olmayan güdük bir yasadır. Bu düzenleme ile ulusal ve  uluslararası mevzuat hiçe sayıldı, üstüne çete ve tecavüzcüleri cezaevlerinden çıkarmanın yolu açıldı. Siyasetçi, yazar, gazeteci ve düşünce suçlularının içeride tutulup çetelerin salıverilmesi AKP'nin halk iradesini mafyatik bir kliğin eline teslim ettigini gösteriyor.
Özellikle Şakran, Buca ve Bafra cezaevlerinde yaşanan Covid-19 vakaları sürecin başından bu yana kaygılarımızın haklı olduğu göstermiştir.

NELER YAPILMALI?

Salgın cezaevlerini tehdit etmektedir. Hasta ve yaşlı tutsaklar tahliye edilmelidir.
Hasta tutsakların kelepçesiz ve daha hijyenik koşulallarda tedavilerinin yapılması için  bir an önce tahliyeler başlamalıdır.

Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin telefon görüşüne çıkarken ince aramaya maruz kalmaları hukuken kabul edilecek bir durum değildir. Aile görüşü yapamayan, avukat görüşünü ise kapalı yapan tutuklu ve hükümlülerin ince arama ile karşılaşmaları tedbirden öte kötü niyetli bir uygulamadır ve kaldırılmalıdır.

Temizlik malzemelerinin Covid-19 salgın sürecinden 2-3 kat gibi yüksek fiyatlara satılması hem tutuklu-hükümlüleri hem de salgın sürecinde çalışamayan aileleri mağdur etmektedir. Yaşanan bu süreçte temizlik malzemelerin yeteri miktarda ve ücretsiz verilmelidir.

Dışarı ile teması olmaması gereken koğuşlarda arama yapılması hukukî olmadığı gibi insani de değildir. Bundan derhal vazgeçilmelidir.

Bilim insanları Covid-19 tedbirleri  arasında beslenmenin önemine dikkat çekmektedir. Ancak cezaevlerinde verilen yemekler sağlıklı bir insanı bile hasta edecek düzeydedir.

Bazı ağır hasta tutsakların cezaevi gözlem kurullarının 'tehlikelidir' gibi soyut değerlendirmeleri nedeniyle tekli koğuşlarda tecrit altında tutulmaktadır. Bu insanlık dışı bir tutumdur ve bundan vazgeçilmelidir.
Hapishanelerdeki sorunlar ceza kanunları ve TMK'nin değişmesi ile çözülebilir.

KAMUOYUNA ÇAĞRI

Halkımızı, duyarlı kesimleri ve demokratik siyaseti bu yasaların değişmesi için duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hukukî mücadelemiz  demokratik mücadelemizin bir parçasıdır. Ancak tüm kamuoyuna şunu ısrarla vurgulamak istiyoruz. Bugün binlerce tutsağın yaşamı salgının yarattığı risklerden dolayı büyük bir tehlike altındadır. Tüm kamuoyunu, demokratik kitle örgütlerini, insan hakları örgütlerini, siyasi partileri ve halkımızı bu konuda duyarlı olmaya, hapishanelerde devam eden salgın riskini gündemlerinden düşürmemeye, tutsak aileleri ile dayanışma içinde olmaya ve cezaevleri ile ilgili çıkarılan infaz yasası ve Terörle Mücadele Kanunun yarattığı adaletsizliği gidermek için harekete geçmeye çağırıyoruz."