Bozan Tekin: 'Türk ordusu yenilmez' efsanesi çöktü

Bozan Tekin: 'Türk ordusu yenilmez' efsanesi çöktü

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, Şemdinli ve Çukurca’daki gerilla hakimiyetine dikkat çekerek ilk defa gerillanın bu kadar geniş bir arazide hakimiyet kurduðunu söyledi. Tekin, “Kendini yenilmez olarak gören Türk ordusunun silahlı kuvvetleri tüm tekniðiyle, taktikleriyle yenildi” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, 15 Aðustos Atılımı’nın 28. yıldönümünde özgürlük mücadelesinin geldiði aşamayı deðerlendirdi. 15 Aðustos’u kutlayan Tekin, “Bu tarihi adım büyük komutan Agit (Mahsum Korkmaz) öncülüðünde gelişti. Agit arkadaş şahsında tüm Kürdistan şehitlerinin özellikle de 15 Aðustos atılımının şehitleri önünde saygıyla eðiliyorum. Sözümüz intikam, Önderliðin ve Kürdistan’ın özgülüðüdür. Biz ancak bu yaşam ilkelerini koruyarak onları yaşatarak şehitlerimizin anısına sahip çıkabiliriz” dedi.

‘BÝR TÜRK DÜNYAYA BEDELDÝR’ EFSANESÝ ÇÖKTÜ

23 Temmuz’dan beri Şemdinli ve Eruh’taki gerilla eylemlerinin 15 Aðustos öncesi gelişmesinin tesadüf olmadıðını kaydeden Bozan Tekin, “Bu kadar günde gerçekten ilk defa bu kadar geniş arazide HPG hakimiyetini kurdu. Kendini yenilmez olarak gören Türk ordusunun silahlı kuvvetleri tüm tekniðiyle, taktikleriyle yenildi. Burada sadece ordu yenilmedi, sadece ordu kırılma yaşamadı aynı zamanda ‘bir Türk dünyaya bedeldir’, özellikle de ‘bu ordu yenilmezdir’, öyküleri-efsaneleri yenildi. Esasta egemen Türk stratejisi burada büyük bir kırılma yaşadı. Tek devlet, tek ulus stratejisi tek dil, tek kültür, tek bayrak ki Kürtleri inkar eden yok sayan strateji kırılmıştır” diye konuştu.

‘BÝR KARIŞ TOPRAK VERMEZLERMÝŞ’, KÝMÝN ÜLKESÝNÝ KÝMÝNLE TARTIŞIYORSUN!

Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kırılma yeni deðildir ama bu gün her yönüyle gözler önünde olan bir gerçeðe dönüşmüştür. Biliniyor ki egemen Türk devleti Kürt halkının yokluðu üzerinden, Kürdistan’ın yokluðu üzerinden kuruldu. Yani 29 Ekim 1923 tarihi aynı zamanda Kürt halkının yok edilme kararının verildiði tarihtir. Şimdi bu strateji yenildi. Kırıldı. AKP faşizmi Fethullah Gülenin geliştirdiði yeşil faşizm ki güncellenerek Kürt halkının kırılması planlanan strateji, fiziki kırma politikaları siyaseti yenildi. Yine bir zamanlar Tansu Çiler ‘bir çakıl taşı bile vermeyiz’ derken bu gün Tayip Erdoðan ‘bir karış toprak vermeyiz’ diyor. Başta biz şunu soruyoruz ‘sen kimin ülkesini kiminle tartışıyorsun?’ burası bizim topraðımız, bizim ülkemiz. Türk devleti buraya gelmeden önce biz buradaydık. Onlar Orta Asya’dan gelip ülkemizi işgal ederek halkımızı köle yapmak istediler. Biz kimseden bir karış toprak, bir çakıl taşı istemiyoruz. Biz kendi topraklarımızda talan kültürünü kırmak işgalcileri kovmak istiyoruz. Bu toprakların üzerinde deðil onlar gölgeleri bile kalmayacak.

ORDUNUN ÝRADESÝ KIRILDI

Şimdi HPG’nin Şemzinan’da geliştirdiði ve dalga dalga büyüyerek yayılan budur. Ýşgalciler bu toprakların üzerinde kalmayacak. Türk devletinin hiçbir şekilde bir karış topraðında bile tek bir söz söyleme hakkı yoktur. Zulüm ve zorlarıyla bu toprakları işgal ederek Kürdistan’da kaldılar. HPG’nin bu gün tarz ve yöntemini deðiştirerek çok yönlü eylem planlarıyla geliştirmiş olduðu bu hamle Kürt halkının her yönlü özgürlüðünü hedeflemektedir. Biz de hareket olarak, hareketin yönetimi olarak bilindiði gibi önderliðimizin de dediði gibi Oslo’da tartışma yaşandı. Protokoller kuruldu. Ama işgalci Türkler bu protokolü bir tarafa bırakarak Önderlik üzerindeki tecritle Önderliðe geri adım attırmak istediler. Yine siyasi olarak geliştirdikleri operasyonlarla halka geri adım attırarak, askeri operasyonlarla da HPG’yi kırmak istediler. Sri Lanka modellini bizi iradesiz kılarak Önderliðimize tecrit uygulayarak yaşatmak istiyorlar. Şimdi operasyon alanlarından geri çekilen biz deðiliz, geri çekilen işgalcilerin kendileridir. Yine Hakkari valiliði yani işgalci zihniyetin valiliði bir açıklama yapmış “operasyon sona erdi” diye. Aslında operasyonu gerilla güçleri geri püskürttü. HPG’nin kahraman duruşu zamanında gelişen devrimci müdahalesi yine Agitlerin izinde yürüyüşüyle vuruş tarzını geliştirdi. Ýşgalci Türk ordusunun iradesi bu alanda kırılmıştır. Bu küçümsenecek tek alanla sınırlı bir olay deðildir.”

23 Temmuz’dan bu yana bazı alanların gerillanın denetiminde olduðunu yeniden vurgulayan Tekin, geçen bu süre içerisinde Türk ordusu geri püskürtülüyorsa bunun HPG güçlerine karşı zayıf duruşlarından kaynaklı olduðunu belirtti.

Tekin şöyle konuştu: “Bu HPG’nin iradesine karşı işgalci güçlerin yıkılışından başka bir şey deðildir. Ýnsanın aklına şu soru da gelebilir ‘acaba taktik mi yapıyorlar? Ya da farklı bir amacı mı var bu geri çekilmenin?’ Eðer başka bir hesabı varsa da biliyoruz ki bu kadar geniş bir sahayı bir taktik geliştirmek için boşaltmamıştır. Şu da mümkün böyle bir tarzla biraz daðıtmaya çalışabilirler, ama bugünkü tarzımızla böyle bir taktikle daðılmamız mümkün deðildir. Bugün elde ettiðimiz başarı Önder Apo’nun Ýmralı’daki direnişi, PKK’nin başarısı, 15 Aðustos’un zaferi, 15 Aðustosun başarı ruhu bu döneme göre başarı, Agit ve Mustafa Yöndemlere yaraşır kazanım ve Adillere göre yürüsek, kendimizi yenilersek tarz ve taktikte kendimizi geliştirirsek önümüz açıktır ve önümüzde durabilecek hiçbir işgalci güç yoktur. Ýşgalci güçler tekniklerinde ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, Amerika ve Ýsrail’den ne kadar gelişmiş teknik alıyorsa alsın, onların sınırlarını bizim fedai gücümüz ortaya koyar. Bunun en can alıcı örneklerinden bir tanesi de Eriş ve Andok arkadaşların fedai eylemleridir. Ýşgalci güçlerin hangi sınırlarını tanıdılar, yine Çelê’deki eylem göz önündedir. Jîn ve diðer arkadaşların yaptıðı eylemler, onların sınırlarını tanıdı mı? Ýşgalci güçlerin sınırları onlara engel oldu mu? Düşmanın teknik ve taktikleri gerillaların fedai ruhlarını ve kararlılıklarını etkiledi mi? Hayır. Özgürlük idealleri karşısında hiçbir sınır ve engel tanımadılar.

Burada başta PKK militanları olmak üzere HPG komutanları ve özgürlük savaşçıları, Kürt gençleri, Kürt halkının kızları ve oðulları artık işgalci güçlerin etkisinden baðımsız düşünmeyi öðrendiler. Artık Kürt halkı kendi topraklarında işgalci güçlerin yaşamasını istemiyor. Kendi topraklarında artık düşmanın yaşamasına izin vermeyecek. Düşman o kadar katliam, zulüm ve zorbalık geliştirdi ki Kürt halkına yaşamı haram etti. Kürt halkı artık bu düşmanın ne sesini ne de rengini bu topraklarda görmek istemiyor. Önderliðin ilk günden oluşturmak istediði iradeli ve özgür Kürt kişiliðidir ki bu gün gelişen ve ayaklanan özgür Kürt ayaklanmasıdır. Bu gün bu düşünce ve felsefe PKK militanlarının beyin ve düşüncelerinde HPG güçlerinin felsefesinde yaşamaktadır. Önder Apo’nun geliştirmek istediði özgür düşünce ve özgür kişilik felsefesi Kürt halkının yüreðinde yaşıyor. Ýnancımız ve umudumuz odur ki bu ruhla bu görüşle özellikle Güney Kürdistan’da gelişen devrim ki başarıyla devam ediyor, orta doðudaki gelişmeler Önder Aponun yaşam çizgisi yine Önder Apo’nun tarihi direnişi, şehitlerimizin fedai ruhu, halkımızın bu topaklarda özgür yaşama istemi bütün bunların hepsi hareketimizde bir kültüre dönüştü. Bu kültür de kendi fedai ruhunu oluşturuyor ve gelişiyor. Şitazın ve Oremar’da öne çıkan yine Şemzinan ve Eruh’ta, Pınarbaşı da gelişen bu ruhun kendisidir. Ýnanıyoruz ki 15 Aðustos atılımının 28. Yıl dönümünde o ruh Önder Apo’nun ve halkımızın özgürlüðünü getirecektir.

TÜM METROPOLLER EYLEM ALANINA DÖNÜŞTÜRÜLMELÝ

15 Aðustos atılımının güncelliðini koruyan ve Şemzinan’da başlayıp gelişmekte olan atılımın cevabı halk cephesinden de verilemelidir. Halkımız, gerillaların fedai eylemleri gibi radikal serhıldanlar yapmalıdır. Artık Kürt halkı gerekirse Botan’da, gerekirse Serhatta, Amed’de, Urfa, Antep, Maraş tüm metropoller eylem alanlarına dönüşmeli. Artık bilmelidir ki işgalci devletin özellikle faşist AKP hükümetinin Kürtlere ilişkin olumlu hiçbir adım atmadı, atmayacak. Halkımız bunu görerek, bilerek ki AKP Kürtlere hiçbir iyilik yapma niyetinde olmadıðı gibi elindekileri alma çabasından vazgeçmeyecektir. Halkımız bunu bilerek bu bilinçle ayaklanmalarını örgütlemeli kendini güçlendirerek köy ve mahallelerini korumalı ve bir daha devletin hiçbir şekilde köylerimizi ve yerleşim alanlarımızı boşaltmasına izin vermemelidir. Sokaklarımızı ve mahallelerimizi boşaltamamalıdır. Topraklarımızı koruma esasları üzerinden özgürlüðünü koruyarak ayaklanmalarını geliştirmeli ve bilmeli ki Önder Apo’nun özgürlüðü, Kürdistan’ın özgürlüðü ancak serhıldanlarla elde edilebilinir. Eylemler ve özgür halk iradesi birleştiðinde özgürlük elde edilir. Halkımız her yerde her alanda bu bilinçle gerillayı serhıldanlarıyla tamamlamalıdır. Kürt gençleri de her zamankinden daha fazla sürece katılımını güçlendirmelidir. Bilmeliyiz ki fedailiði olmayan bir halkın, ordusu fedai olmayan halkın savunması olmayan halkın özgürlüðü de olamaz. Bizim halkımız özgürlüðü hak eden bir halktır. Bu topraklar bu halk özgürlüðe layıktır. Bizim kendi topraklarımızı korumak için, halkımızı korumak için, özgürlüðümüzü elde etmek için, Önderliðimizi özgürleştirmek için yine kendi topraklarımızın üzerinde özgür yaşamak için gençlerimizin her yerden ve alandan HPG saflarında yerlerini almaları gerekir. Bu esaslar üzerinden bir daha HPG’nin tüm savaşçı ve Komutasını tüm alanlardaki özgürlük savaşçılarını, fedai ruhla, Agit, Zilanların ruhuyla, Nuda, Viyanların iradesiyle savaşıp direnen, Derweşlerin şahsında Eriş ve Andokların şahsında Jînlerde gelişen fedai ruh irade, inanç ve kararlılık düzeyini 15 Aðustos atılımının yıldönümü vesilesiyle selamlıyorum. Bir daha diyoruz ki “Ya özgürlük, Ya özgürlük””