Şemdinlide birinci ayını geride bırakan alan hakimiyetini deðerlendiren KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, bu sürecin daha da ilerleyeceðini söyledi. Tekin, Kürt halkını da bu sürece serhildanlarla katkı saðlamaya çaðırdı.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Bozan Tekin Şemdinlide birinci ayını dolduran alan hakimiyeti ve ardından yaşanan gelişmeleri ANFye deðerlendirdi. Kürdistan özgürlük mücadelesi tarihinin en kapsamlı devrimci halk savaşının yürütüldüðünü, yürütülen devrimci halk savaşının daha şimdiden önemli askeri, siyasi ve toplumsal sonuçlar yarattıðını ve yaratmaya devam ettiðini belirten Tekin, Düşman psikolojik ve siyasi anlamda kesinlikle inisiyatif yitirmiş ve üstünlük tamamen hareketimize geçmiştir. Özellikle Oramar, Şıtazin ve Çelêde başlatılan devrimci operasyonlar bugün Şemzinanda ilerleyerek sürmektedir. Elbette Kürdistanın diðer yerlerinde gerilla mücadelesi diðer yılları çok çok aşan bir düzeyde devam etmektedir. Türk sömürgeci devleti ve AKP hükümeti tam bir çöküşü yaşama sürecine girmiştir. Bu durum sömürgeci devleti daha fazla saldırganlaşmaktadır dedi.
Antep saldırısının PKKye mal edilmek istenmesine de yanıt veren Tekin, yaşanan patlamayla hareketlerinin hiçbir ilgisinin olmadıðını söyledi. Bu olay bahane edilerek Şemzinan gibi alanlarda yaşadıkları aðır askeri kayıpları gizlemeye çalışıyorlar diyen Bozan Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir taraftan olay bahane edilerek ırkçı, şoven söylemlerle Kürt halkına ve kurumlarına saldırılmaktadır. Bir linç kampanyası sürdürülmektedir. Diðer taraftan sömürgeci sistemin faşist başbakanı ve diðer ileri gelenleri her fırsatta Kürdistan halkını ve Türkiye demokrasi güçlerini tehdit etmektedirler. Bununla Kürt halkı pasifize edilerek örgütsüz ve eylemsiz kılınmaya, demokrasi güçleri etkisiz kılınmaya çalışılmaktadır. Ancak bunun beyhude bir çaba ve sonuçsuz bir politika olduðu açıktır. Sömürgeci AKP hükümetinin Kürt halkını sindirmek amacıyla saldırttıðı bu ırkçı faşist sürülere karşı Kürt halkının kendisini sonuna kadar örgütlü bir biçimde savunma ve koruma hakkı vardır ve bu hakkını tereddütsüz kullanmalıdır.
BU SÜREÇ DAHA DA ÝLERLEYECEK
Devrimci halk savaşının iki temel bileşeninin halk ve gerilla olduðunu belirten Bozan Tekin, gerilla eylemlerinin aynı zamanda hesap sorma eylemleri olduðunu söyledi. Türk devletinin Kürdistan topraklarında sömürgeci ve işgalci bir güç olarak bulunduðunu, dolayısıyla Kürt halkı için Türk devletinin Kürdistandaki varlıðının hiçbir meşruiyeti olmadıðını kaydeden Bozan Tekin, buna karış savunmanın da doðal, ahlaki vicdani ve insani bir durum olduðunun altını çizdi. Tekin, Dolayısıyla da Kürdistan halkına, kendisini hiçbir biçimde ifade etme hakkı tanımayan, yok etme siyasetini sürdürmekte ısrarlı olan sömürgecileri bu topraklardan kovmaktan ve kendini özgürce yönetmekten başka yol ve çare kalmamıştır. Yürütülen halk savaşının anlamı budur. Bu konuda önemli bir giriş yapılmıştır. Bir çok alan gerillanın hakimiyeti ve kontrolü altındadır. Ve bu süreç ilerletilecektir diye konuştu.
KÜRT HALKI KENDÝ SÝSTEMÝNÝ KURMALI
Kürdistan halkının da serhıldanlarıyla bu sürecin ilerlemesine katkı yapması gerektiðini kaydeden Bozan Tekin, eylemlerin de sadece talep eden protesto eden deðil, var olan durumu aştırmaya dönük olmasını ve halkın kendi sistemini inşa etmesini istedi. Tekin şunları söyledi:
2011 öncesinde Kürdistan halkı yediden yetmişe tüm toplumsal kesimleriyle yoðun bir biçimde ulusal demokratik taleplerini, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalanın özgürlüðünü gündeme getirdi. Fakat sömürgeci Türk devleti bir taraftan Kürdistan halkını TRT 6 vb yöntemlerle oyalamaya çalışırken öte yandan da siyasi soykırım operasyonlarıyla bu iradeyi kırmaya çalışmıştır. Öte yandan gerillaya yönelikte Srilanka modelini planlamış ve uygulamaya koymak istemiştir. Önder Apo üzerindeki tecritin bir işkenceye dönüştürülmesi sömürgeci AKP devletinin siyasetinin ne olduðunu açıkça gözler önüne sermiştir. Dolayısıyla Kürdistan halkının özgürlük iradesi ne tanınmış ne de saygı gösterilmiştir. Bu taleplere en ufak bir karşılık verilmemiştir. Tam tersine bu saldırılarını halen de çok yönlü bir biçimde sürdürmektedir. Kürdistan halkı da Türk sömürgeciliðinin ve AKP hükümetinin bu saldırıları karşısında artık sadece sorunu dile getiren, talep eden veya protesto eden eylemliklerle sınırlı kalmamalıdır. Var olan durumu aşmalıdır. Gelinen aşamada nasıl ki Kürdistan özgürlük gerillası eylemlikleriyle düşmanı darbeleyip alan hâkimiyetini geliştiriyor ise Kürdistan halkı da köy, kasaba ve şehirlerinde Türk sömürgeciliðinin varlıðını ve sistemini hiçbir biçimde kabul etmemelidir. Ýşgalci güçler karşısında kendi köyünü, kasaba ve mahallesini örgütlü bir biçimde savunmalıdır. Kendi sistemini inşa etmelidir.
KÜRT GENÇLERÝ ASKERE GÝTMEMELÝ
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bozan Tekin, asimilasyon, zorunlu askerlik, ve devletin hukuk sistemine karşı da toplumsal bir duruş gösterilmesi gerektiðini ifade etti. Bozan Tekin şu çaðrıda bulundu:
Sömürgeci asimilasyon ve eritme kurumları olan okulların açılmasına az bir zamanın kaldıðı şu günlerde Kürt halkı çocuklarını bu kurumlara göndermemelidir. Yine özgürlük savaşının yoðunlaştıðı bu günlerde hiçbir Kürt aile çocuðunu askere göndermeye zorlamamalı hiçbir Kürt genci de düşmanının elinde kendi kardeşlerini, yani özgürlük savaşçılarını vuran bir alete dönüşmeye izin vermemelidir. Hiçbir Kürt genci gelinen aşamada sömürgeci, işgalci ve katliamcı Türk ordusunda askerlik yapmanın utancını yaşamamalıdır. Yine Sömürgeci sistemin hukuk kurumları reddedilmelidir. Yani hiçbir Kürt genci askere gitmemelidir. Hiçbir Kürt çocuk okula gönderilmemeli, hukuk sistemi tanınmamalıdır. Kürdistan gençleri yönünü Kürdistan özgürlük daðlarına çevirmelidir.
Bozan Tekin, Kürdistan halkının gerilla ile daha fazla birleşmesi gerektiðini söyleyerek başta Botan ve Zagrosta yaşayan halkımız olmak üzere tüm Kürdistan halkı kendisini ve özgürlüðünü savunma temelinde her zamankinden daha fazla gerilla ile birleşmelidir, Böyle bir direnişle ancak Türk sömürgeciliðinin zulmüne ve yok etme siyasetine son verilebilir. Önder Aponun özgürlüðüne giden yol böyle bir direnişle mümkündürdedi.
SERHÝLDANLARA KATILMAK ULUSAL BÝR GÖREVDÝR
Ortadoðu da siyasi haritanın yeniden düzenlenmeye çalışıldıðı bir ortamda Kürdistan halkının artık hiçbir biçimde statüsüz ve özgürlüksüz yaşamı kabul etmemesi gerektiðine dikkat çeken Tekin, statüsüzlük köleliktir. Böyle haklı, onurlu bir mücadele ile hem kendi özgürlüðümüzü hem de Önder Aponun özgürlüðünü garanti altına alabiliriz. Bunun için her zamankinden daha fazla ulusal demokratik birliðe, örgütlülüðe ve serhıldanları dönemin ruhuna uygun ve sonuç alıcı tarzda geliştirmeye ihtiyaç vardır. Bu serhıldanlara katılmak ulusal bir görev ve sorumluluktur deðerlendirmesinde bulundu.
Bozan Tekin, Hakkari halkının Türk Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahine gösterdiði tepkiye de dikkat çekti. halkımızın sömürgeci sistemin iç işleri bakanına sizi istemiyoruz sözleriyle tepki göstermesi ve taşlaması yine Rubarokda bir Kürt gencinin tek başına da olsa tepki göstererek burada ne geziyorsunuz demesi Kürdistan halkının ulaştıðı ulusal bilinç, duyarlılık ve refleks kadar kendi topraklarında sömürgecilere karşı artık somut tutum içerisinde olduðunu göstermektedir. Bu temelde halkımızın sömürgecilikle her türlü baðlarını keserek, her alanda bu bilinç ve örgütlülükle serhıldanları yükseltmenin zamanı gelmiştir diye konuştu.