Botan için direniş nöbeti 10’uncu gününde

Botan’daki soykırım saldırılarına karşı Botan yürüyüşçülerinin Nusaybin’in Girêmîra Mahallesi’nde başlattıkları direniş nöbeti 10’uncu gününe girdi.

Cizre başta olmak üzerde öz yönetim iradesini ortaya koyan Botan kentleri üzerindeki sıkıyönetim kuşatmasını kırmak için DBP’nin çağrısıyla düzenlenen Botan Yürüyüşü’nün başlangıcı olan Nusaybin’in Girêmîra Mahallesi’nde başlatılan direniş nöbeti eylemi 10’uncu gününe girdi. Kürdistan ve Türkiye kentlerinden farklı inanç ve halklardan temsilciler, emek, kadın örgütleri, siyasi parti ve aktivistlerin katılımıyla devam eden direniş nöbetinde, halk geride kalan 10 güne komünal yaşamdan örnekler ile birlikte yoğun bir eylem, etkinlik ve direnişi sığdırdı.

 DBP’nin çağrısı ve öncülüğü ile başlatılan, Cizre’ye ulaşarak Botan üzerindeki ablukayı dağıtmayı amaçlayan Botan yürüyüşü Kobanê etrafında gelişen Suruç’taki nöbet direnişi benzeri uzun soluklu bir eylem biçimi olarak planlandı. Büyük Botan yürüyüşü kapsamında için tarihi İpek Yolu kenarında bulunan, bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış Nusaybin’e bağlı Giremira Mahalle’si seçildi. 21 Ocak günü HDP ve DBP heyetleri Giremira köyüne gelerek Botan yürüyüşünü duyurdu.

22 Ocak günü ise Kürdistan’ın Van, Muş, Siirt, Hakkari, Urfa Bitlis ve Batman illerinden gelen ilk gruplar Giremira’ya ulaştı. Botan yürüyüşünün 3’üncü gününde Kürdistan’ın diğer illerinden katılımlar sürerken, Giremira’ya, Cizre’de bir evin bodrum katında mahsur kalan yaralıların yoğun saldırı altına alındığı haberi ulaştı. Bunun üzerine yaralılar arasında bulunan DBP PM üyesi Mehmet Yavuzel’in annesinin de içerisinde bulunduğu binlerce kişilik ilk Botan yürüyüşü grubu Cizre’ye doru harekete geçti. Şırnak-Mardin sınırında bulunan Kemina Jandarma Karakoluna ulaşan binlerce kişi burada yoğun zırhlı araçlar ve polis-asker ablukasına alındı. Geçişleri engellenen Botan yürüyüşçüleri burada oturma eylemine başladı. Oturma eylemi esnasında Mehmet Yavuzel’in annesi Hanım Yavuzel’in oğlunun da aralarında bulunduğu yaralılara yönelik vahşete gösterdiği tepki ve geçişlerini engelleyen askerlere yönelik sarf ettiği sözler hafızalara kazındı. Devlet güçleri oturma eylemi devam ederken Botan yürüyüşçülerine saldırdı, saldırıya öz savunma ile karşılık veren binlerce kişi saatlerce süren direnişin ardından yeniden Giremira’ya döndü.

Botan yürüyüşü kapsamında başlatılan nöbet direnişinin 4’üncü gününde Kürdistan illerinden katılımlar sürerken, Türkiye metropollerinden ilk grup Ankara’dan Girêmîra’ya doğru harekete geçti. Giremira’ya ulaşan Ankara’dan gelen grup burada Kürdistanlılar tarafından büyük bir coşku ile karşılandı. Ankara’nın ardından Mersin, Adana, İstanbul ve İzmir gibi metropollerden de katılımlar gerçekleşirken, bunların içerisinde sol, sosyalist parti temsilcileri, emekçiler, barış aktivistleri, feministler, farklı inanç gruplarından gruplar, Türk, Laz, Suryani ve Arap halklarına mensup kişiler de yerlerini aldı.

Botan yürüyüşü nöbet direnişinin merkezi olan Giremira’da bir araya gelen binler uzun soluklu bir direniş sürecine komünal bir yaşam sistemi oluşturarak hazırlandı. Köyde bir yemekhane oluşturuldu, sabah, öğlen ve akşam saatlerinde büyük kazanlarda yemekler pişiyor. Ayrıca nöbet alanında kültür sanat, öz savunma ve sağlık birimleri oluşturuldu. Nöbet direnişinde her geçen gün etkinlik programı çıkartılırken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın konuşmalarını içeren videolar izlendi. Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimciden Sakine Cansız’ın yaşamını anlatan Sara belgeseli, Bakur filmi ve halk direnişlerini anlatan bir çok belgesel gösterimi yapıldı. Hemen her gün öz yönetim panelleri düzenlendi. Panellerde halk öz yönetimin inşasını tartıştı. Nöbet direnişinde sonraki günlerde Cizre’deki yaralılardan Rohat Aktaş ve Feride Yıldız’ın aileleri, Suruç’taki patlamada katledilenlerin aileleri, Cumartesi anneleri ve Suruç gazileri de yerini aldı. Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi din adamları da Botan yürüyüşünde yerini aldı.

Nöbet direnişinin 1’inci haftasına girdiği gün binlerce kişi Botan’a doğru yeniden yürüyüş başlattı. Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanından binlerce kişinin yer aldığı yürüyüş polis-asker engeli ile karşılaştı. Yürüyüşü sürdürmekte ısrar eden halka zırhlı araç ve gaz bombaları ile saldıran devlet güçlerinin saldırısına karşı binlerce kişi , saatlerce direnerek geri adım atmadı. Botan’a ulaşmakta kararlı olan halkın direnişİ karşısında sonuç alamayan devlet güçleri takviye zırhlı araç ve polis-asker ile halka iki koldan saldırmaya başladı. Ancak devlet güçleri halkın sarsılmaz direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Nöbet direnişinin bulunduğu Girêmîra’ya dönen Botan yürüyüşçülerinin bu direnişi nöbet direnişine katılımların artmasına neden oldu.

Nöbet direnişinin 8’inci gününde Bursa, Adıyaman, Antep, İzmir, Malatya, Maraş, Adana ve bir çok ilden daha katılımlar gerçekleşti. Gezi direnişi sırasında devlet güçleri tarafından katledilen Berkin Elvan, Ethem Sarısülük ve Lice’de kalekol yapımı protestosu sırasında askerler tarafından katledilen Medeni Yıldırım’ın aileleri de Girêmîra köyüne gelerek direnişte yerini aldı.

Botan yürüyüşçülerinin amacı Botan ablukasını kırmak ancak şimdilik en acil gündemleri Cizre’deki yaralılar. Halkın gözü kulağı yaralılardan gelecek haberlerde.

Nöbet direnişi eylemcileri yeni katılımlarla önümüzdeki günlerde yeniden Cizre’ye doğru harekete geçecek.