Botan Demokratik Halk İnisiyatifi yaptığı açıklamada, “Türk sömürgeciliği Botan başta olmak üzere Kürdistan’ın tamamında ortadan kaldırılmalıdır. Toplumun özünü açığa çıkarmaya rol edinen aydın, demokrat doktor ve öğretmenleri vb. boşalan kurumları ele geçirme ve halkla birlikte alternatif sistemi inşa etmeye çağırıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Botan Demokratik Halk İnisiyatifi, tarih boyunca kutsallıklara, evrensel, insani değerlere beşiklik eden Kürdistan coğrafyasının bugün zalim ve zorba rejimlerce tüm değerleri Kürt halkı ve Kürdistan coğrafyası şahsında soykırım çıkarlarında eriterek harabeye çevrilip, ortadan kaldırılmak istendiğini belirtti.

Bu evrensel kültürün yok edildiğinde de kapitalizmin en vahşi uygulamalarının tüm halklar üzerinde adeta ölüm kusacak, toplum adına bir kırıntıdan dahi bahsedilemeyeceğini de belirten Botan Demokratik Halk İnisiyatifi, “Ancak insanlık kültürü kendi coğrafyasında köklerini tarihin derinliklerinden bugüne insanlık değerleri adına ne varsa onlarda salmış, tüm direngenliğiyle toprakları yararcasına taşları delercesine şaha kalkacağı zamanların şafak vaktini yaşamaktadır” dedi.

‘SRİ LANKA MODELİ KÜRDİSTANDA DEVREYE KONULMUŞTUR’

AKP devletinin Kürt halkı ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tüm barışçıl çabalarını görmezden gelerek kazanımlarını ve siyasi başarılarını hazmedemeyen inkarcı yaklaşımı ve topyekün saldırıları karşısında alternatifsiz ve çaresiz olmadığını geliştirdiği öz yönetim hamlesiyle adını tüm dünyaya duyuran Kürt halkı ve hareketinin insanlık değerleri adına topyekün direniş halinde olduğunu vurguladı.

“Bir taraftan Cizre, Silopi, Sur, Nisêbin ve diğer özyönetim alanlarına saldıran, Kürdistan dağlarını bombalayan, siyasi soykırım operasyonlarını geliştiren, diğer yandan insanlık düşmanı faşist DAİŞ eliyle Rojava ve Başur Kürdistan’a saldırtan AKP devleti ve Erdoğan’ın çeteleri Bakur halkı üzerinde Sri Lanka modeli uygulayarak topyekün imha etme konseptini devreye sokmuştur. Şu anda Cizre ve Silopi’de uygulanan tam da Sri Lanka modelidir. Bu noktadan sonra incelen ip kopmuştur” diyen Botan Demokratik Halk İnisiyatifi zalim ve zorba rejime karşı sonuna kadar direnmenin onur ve şeref meselesi haline geldiğini vurguladı. Bu faşizm karşısında direnmeyen, pasif, dengeci, uzlaşmacı, kaygılı, beklentili hali yaşayanın gaflet ve ihanet halinde olduğunu belirtti.

‘AKP SÖMÜRGECİLİĞİNE YAKIN TÜM KURUMLAR HEDEFTİR’

AKP’nin tüm yönetimleri ve AKP’ye yakın tüm kurumların hedeflerinde olduğunu da kaydeden Botan Demokratik Halk İnisiyatifi, şunlara dikkat çekti: “Bu anlamda Türk devlet kurumları ve sivil toplum kuruşlarında soykırım değirmenine su taşıyan kişi ve şahıslar derhal bu yoldan dönmeli halkının haklı davasının yanında yer almalıdırlar.

‘KORUCULAR AKP’NİN KİRLİ SAVAŞINA ALET OLMAMALI’

Düşmanın tüm kirli yöntemlerle direnişini kıramadığı halkımıza karşı kürdü kürde kırdırma politikasıyla devreye soktuğu koruculuk sistemiyle halkımızdan insanlarımızı hareketimize ve halkımıza karşı savaştırmaya çalışmaktadır. Bu anlamda koruculuk sisteminde yer alan insanlarımızı AKP’nin kirli savaşına alet olmamaya ve halkının yanında yer almaya çağırıyoruz.

‘SÖMÜRGECİLİĞİN İFLASIYLA HALKIMIZ SÖMÜRGE KURUMLARINA EL KOYMALIDIR’

Genelde Kürdistan’da, özelde Botan’da sömürgecilik siyasi, kültürel, ekonomik ve birçok alanda iflas etmiş, çıplak askeri şiddet dışında varlığı kalmamıştır. Halkımız öz direnişi ile sömürgeciliği yenerek kendi yaşamını demokratik özerklik temelinde inşa edecektir. Türk devlet kurumları başta öğretmen ve memurlarını geri çekmekle meşruiyetini yitirmiştir. Halkımıza bu kurumlara el koyma meşruiyeti doğmuştur. Türk sömürgeciliği Botan başta olmak üzere Kürdistan’ın tamamında ortadan kaldırılmalıdır. Toplumun özünü açığa çıkarmaya rol edinen aydın, demokrat doktor ve öğretmenleri vb. boşalan kurumları ele geçirme ve halkla birlikte alternatif sistemi inşa etmeye çağırıyoruz.

‘HALKIMIZ ANA TOPRAKLARINI HİÇ BİR ŞEKİLDE TERK ETMEMELİ’

Türk sömürgeliği başlattığı imha saldırılarıyla Kürt halkını göçertip Kürdistan toraklarını boşaltmayı amaçlıyor. Halkımız bulunduğu yerleri terk etmeyip imha politikaları boşa çıkarmalıdır.

Botan başta olmak üzere halkımız yurtseverlik ölçüleri temelinde sokağını, mahallesini, ana topraklarını terk etmemeli bulunduğu her alanda sokağına, mahallesine, kentine ve topraklarına sahip çıkarak ana topraklarını savunmalıdır.

‘BOTAN’IN ZAFERİ İNSANLIĞIN ZAFERİDİR’

Botan kazanırsa tüm Kürdistan ve insanlık kazanacaktır. Botan’ın zaferi tüm Kürdistan ve Ortadoğu’nun zaferi olacaktır. Bu temelde Botan gençliği ve kadınları öncülüğünde tüm Botan halkını Kürdistan devrim yürüyüşüne öncülük etmeye kesin zafere kadar Cizre, Silopi, Kerboran, Sur ve Nisêbin direnişi ruhuyla kesintisiz serhıldanları büyütmeye çağırıyoruz.”