Bayık: AKP 6-7-8 Ekim serhıldanı karşısında şok oldu, Kandil’e haber gönderdi

Cemil Bayık, AKP hükümetinin Kürt halkının görkemli serhıldanı karşısında şok olduğunu ve eylemlerin durdurulması için hemen İmralı’ya koştuğunu, Kandil’e de haber gönderdiğini söyledi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, haftalık olarak Azadiya Welat gazetesindeki haftalık köşesini, bugün, 6-7-8 Ekim serhıldanına ayırdı. Bayık, serhıldanın AKP’nin IŞİD’e verdiği desteği protesto etmek ve Kobanê’yi sahiplenmek için geliştiğini belirtti.

Cemil Bayık, AKP hükümetinin Kürt halkının görkemli serhıldanı karşısında şok olduğunu ve eylemlerin durdurulması için hemen İmralı’ya koştuğunu, Kandil’e de haber gönderdiğini söyledi. Bayık’ın yazısında, AKP hükümetini, ‘eylemler son bulursa Kürt sorununda önemli adımlar atarız’ dediği belirtiliyor.

İşte Cemil Bayık’ın ‘6-7-8 Ekim Serhıldanı’ başlıklı yazısının tam çevirisi…

6-7-8 Ekim serhıldanları Kürdistan tarihinin en önemli devrimci siyasal eylemlerindendir. Kürtlerdeki ulusal demokratik duyguların ne düzeyde yükselmiş olduğunun kanıtıdır. 6-7-8 Ekim 2014 günleri, Kürdistan tarihindeki büyük serhıldanlar gibi Kürt halkının kendini yeni değerlerle yeniden yaratıp güçlendirdiği günlerdir.

6-7-8 Ekim serhıldanları konusunda birçok şey yazılıp çizilmektedir. Özellikle AKP hükümeti ve bazı çevreler bu serhıldanları çarpıtmak için çok yoğun bir çaba harcamışlardır. Daha doğrusu AKP ve bazı güçler Kürt halkının IŞİD'e karşı yürüttüğü mücadeleye gösterdikleri uğursuz ve kirli tutumlarını gizlemek için 6-7-8 Ekim serhıldanlarını karalamak amacıyla her yol ve yöntemi denemişlerdir.

6-7-8 Ekim Kobanê’yle dayanışma serhıldanları Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP hükümetinin Kürt düşmanı, Rojava Devrimi düşmanı politikalarına karşı gelişmiştir. IŞİD, Türk devletinin teşviki ve desteğiyle Kobanê’ye saldırıp köyleri işgal etmiş, şehri kuşatmış; Kobanê halkı bir katliamla karşı karşıya kalmıştır. İşte bu ortamda Tayyip Erdoğan IŞİD’e verdikleri destek yetmezmiş gibi müjde verir biçimde “Kobanê düştü düşecek” demiştir. Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri Kürtlerin yüreğine ve beynine bir hançer gibi saplanmıştır. Kürtler Kobanê konusunda çok duyarlıyken, her saniye Kobanê’yi izlerken, iyi haberler beklerken, Tayyip Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” sözleri tüm Kürtleri şok etmiş; büyük bir öfke patlamasına yol açmıştır.

Kobanê’nin düşmesinin büyük bir katliamla sonuçlanacağını düşünen tüm Kürt halkı ve dostları ayağa kalkarak Kobanê Direnişine büyük destek vermiştir. 6-7-8 Ekim günleri gerçekleşen bu büyük destek serhıldanı, Kobanê Direnişine büyük bir moral vermiş; Kobanê Direnişinin başarısında önemli bir rol oynamıştır. 6-7-8 Ekim serhıldanları sadece Kürdistan'da değil, başta Türkiye olmak üzere tüm dünyada Kobanê halkına karşı desteği önemli oranda arttırmıştır. Türkiye halkı, sosyalist güçleri, aydınları, yazarları, sanatçıları ve Aleviler Kobanê Direnişine önemli ve değerli destek vermişlerdir.  Birçok devrimci genç başta Kobanê olmak üzere Rojava Kürdistan’ına giderek direnişe katılmışlar ve şehit düşmüşlerdir. Bu şehit düşen devrimcileri de minnet ve saygıyla bir daha anıyoruz.

6-7-8 Ekim serhıldanı sadece Kürdistan'ın tüm parçaları ve Türkiye'yi hareketlendirmemiş, dünya halklarını da harekete geçirmiştir. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü 21. Yüzyıldaki o güne kadarki en büyük devrimci dayanışma olarak tarihe geçmiştir. Bu da Kobanê Direnişine olağanüstü bir moral vermiştir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Kobanê Direnişi başarıldıysa bunda en büyük rol, kahraman direnişçiler yanında bu direnişe dünya halklarının, sol-sosyalist ve demokrasi güçlerinin verdiği büyük destek olmuştur. 1 Kasım Dünya Kobanê Gününden sonra direnişçiler daha büyük bir moralle savaşmışlardır. Uluslararası alandan gelen enternasyonal destek her gün giderek artmıştır. Bu enternasyonal destek IŞİD'e karşı kurulan koalisyon güçlerini de etkilemiş, bu güçlerin IŞİD'e karşı mücadelede Kobanê’ye yönelik hava saldırılarını daha sistemli hale getirilmesini sağlamıştır.

Türkiye halkları, uluslararası güçler IŞİD saldırıları karşısında Rojava Devrimi ve Kobanê Direnişini desteklerken, Türkiye başından itibaren Rojava Devrimi düşmanlığı yapmış, EL Nusra ve IŞİD gibi faşist çeteleri Kürt halkının üzerine saldırtmıştır. 6-7-8 Ekim Kobanê eylemleri de bu politikaya karşı büyük bir tepkiyi ve öfkeyi ifade etmiştir. AKP hükümetinin 6-7-8 Ekim serhıldanları konusunda karalama kampanyası yürütmesi bu öfkenin büyüklüğünedir. Çünkü bu büyük serhıldan Türk devletinin Rojava politikasını boşa çıkarmıştır; Tayyip Erdoğan’ın Rojava Devriminin yenilgisini görme hayallerini yıkmıştır. Türkiye'nin Suriye politikası Kobanê Direnişi sonucu çökmüştür. Bu nedenle bu direnişe en büyük destek olan 6-7-8 Ekim serhıldanına karşı sürekli bir karalama kampanyası yürütmüşlerdir.

6-7-8 Ekim serhıldanları karşısında Tayyip Erdoğan ve hükümeti şok olmuştur. Amiyane deyimle rüzgar eken fırtına biçmiştir. Hemen İmralı’ya koşmuşlar, HDP'ye yalvarmışlar, Kandil’e bu eylemlerin durdurulması için haber göndermişlerdir. “Kobanê düştü düşecek” sözüne karşı Kürt halkının öfkesi karşısında Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin dizleri titremiştir. Öyle ki, HDP’lilere “Bu eylemler son bulursa Kürt sorununda önemli adımlar atarız” demişlerdir. Bizzat Efkan Ala HDP’lilere bu eylemlerin durdurulması için yalvarmıştır. İmralı’ya gitmişler, Önder Apo'ya bu eylemleri durdurması için ricacı olmuşlardır. Bu başvurular sonucu Önder Apo bir mesaj yayınlamış; Kürt Özgürlük Hareketi'ne haber göndermiş, 6-7-8 Ekim Kobanê Direnişiyle dayanışma serhıldanları böyle durdurulmuştur. Yoksa Kürt halkı öldürülen onlarca gencin intikamını alacak biçimde serhıldanı büyütecek ve AKP iktidarını yerle bir edecekti.

Bu serhıldanlar sırasında Türk devletinin polisi, askeri, harekete geçirdiği çeteler, faşistler onlarca Kürt gencini ve yurtseverini katletmişlerdir. Bu cinayetlerden, bu katliamlardan bizzat AKP hükümeti sorumluyken; bu suçların üstünü örtmek için hem suçlu, hem güçlü misali HDP'yi ve Kürt Özgürlük Hareketi'ni suçlamaya yönelmiştir. Kırktan fazla katledilen Kürt insanının hesabını vermesi gerekirken HDP'yi ve Kürt halkını suçlamıştır. Katledilen kırktan fazla yurtsever insanımız için kılını kıpırdatmazken, kimler tarafından öldürüldüğü bilinmeyen Hüda-Par yanlısı olduğu söylenen dört kişinin ölümünü sürekli gündemde tutmuştur. Bu ölümler üzerinden işlenen onlarca cinayeti unutturmaya ve gözden kaçırmaya çalışmıştır.

AKP hükümeti zamanında çoğu polis ve asker tarafından katledilen yüzlerce cinayetin hesabı hala verilmediği gibi; 6-7-8 Ekim Kobanê serhıldanları sırasında katledilen onlarca insanın hesabı da verilmemiştir. Ancak er geç AKP hükümetinden bu katliamların hesabı sorulacaktır. Bu hesapların sorulacağı günler yakındır.

6-7-8 Ekim serhıldanları Kürdistan tarihine amiyane deyimle altın harflerle yazılacaktır. Bugün Kürtler Ortadoğu'da siyasi gelişmeleri etkileyen halk haline gelmişse bunda 6-7-8 Ekim olaylarının etkisi büyüktür. Bu büyük serhıldanda şehit düşen tüm insanlarımızı minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların direnişi mutlaka özgür Kürdistan ve demokratik Türkiye ile taçlanacaktır.