AKP'nin soykırımcı saldırılarında katledilen 75 yaşındaki Seyda Hasan Sanır'ın eşi, "Devlet eşimi bilerek katletti. Bunlar Müslüman olamaz" dedi. Sanır'ın oğlu ise "Babam Türk devletine karşı her zaman dik durdu; mücadelesini sürdüreceğiz" diye konuştu.

Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Nur Mahallesi'nde, çocuklarına erzak almak için evinin ikinci katına çıktığı sırada özel harekat polisleri tarafından 25 Aralık günü katledilen Seyda Hasan Sanır'ın (75) cenazesi, 12 gün vurulduğu evin mutfağında bekletildi. 

Botan'ın kanaat önderlerinden olan Seyda Hasan'ı eşi Ayşe Sanır ve oğlu Mahmut Sanır anlattı. 

'DEVLET BİLEREK KATLETTİ'

Eşinin yaşamını halkına adadığını belirten Ayşe Sanır, cenazesini 12 gün boyunca vurulduğu yerden alamadıklarını söyledi. Eşinin Silopi halkı tarafından çok sevildiğini söyleyen Sanır, 'topluma öncülük ettiği için devlet tarafından bilerek katledildiğini' ifade etti. Sanır, "Mele Hasan çok bilgili ve kültürlü bir insandı. Aynı zamanda öncülük ruhu taşıyan bir insandı. Onun için tüm bölge halkı tarafından sevilen biriydi. Onu katledenler, kendilerine Müslümanım, diyen kişilerdi. Eşim imamdı, seydaydı. Mele Hasan sırf kendi dilini, kültürünü ve vatanını savunduğu için katledildi" dedi. ’

Sanır, eşinin vatanını savunduğu için 'terörist' ilan edildiğine vurgu yaparak, "Bu zulmü yapanlar Müslümanların zalimidir. Çocukları, kadınları, ihtiyarları katledenlere 'Müslüman' denilmez, 'katil' denilir. Bize bunu yapanlar bunun hesabını vereceklerdir" diye tepki gösterdi. 

'KATLİAM VE ZULME KARŞI DURDU; MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Babasının her zaman devlet güçlerinin hedefinde oluğunu ifade eden Mahmut Sanır ise, babasının mutfağa erzak almaya giderken özel harekat polisleri tarafından katledildiğini kaydetti. Sanır, şunları belirtti:

"Babam yıllardan beridir Türk devletinin Kürt halkına yönelik yapmış olduğu katliam ve zulümlere karşı dik durdu. Bütün şehit cenazelerinde, yürüyüşlerde hep önde yer alırdı. Çok iyi bir yurtseverdi. Bunu iyi bilen devlet babamı bilerek ve hedef gözeterek katletti.

Bölgenin önemli ve önde gelen rûspîlerindendi. Devletin bu katliamcı politikasına maruz kalarak aramızdan ayrıldı. Biz de onun mücadelesini bıraktığı yerde devam edeceğimizi tüm Kürdistan şehitleri adına söz veriyoruz. Bizler bu topraklara özgürlük gelene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz."