“Türk devleti Kürtler arası savaş çıkarmak ve Osmanlı’dan bu yana gördüğü Musul-Kerkük rüyasını gerçekleştirerek, Kürtlere de yeniden Sykes-Picot’u yaşatmak istiyor” diyen YNK Irak milletvekili Muhammed Osman Aziz, Kürtlerin buna karşı uyanık olması gerektiğini ve bu planları ulusal birliklerini geliştirerek cevap vermesi gerektiğini söyledi.

Aziz, “Türk askerinin Musul’a asker çıkarmasına eğitim amaçlıdır” denmesinin sadece bir bahaneden ibaret olduğuna dikkat çekerek, Irak’ın böyle bir oldubittiye kesinlikle onay vermeyeceğini söyledi. Türk devletinin hem tarihsel hem de güncel planlarını hayata geçirmeye çalıştığını da ifade eden, Aziz, “Türk devleti bir yandan tarihsel hayallerinin peşinden koşuyor, bir yandan da Rusya’nın ambargosuyla yaşadığı ekonomik krizi aşmak için Kürtler üzerinden gaz ihtiyacını, DAİŞ üzerinden de petrol ihtiyacını gidermek istiyor” dedi.

Kuzey Kürdistan’da her gün Kürtleri katleden, Rojava’yı kırmızıçizgisi gösteren Türk devletinin, Kürtlerin yararına olacak hiçbir girişimde bulunmayacağını dikkat çeken, Aziz şunları belirtti: “Aksine Kürdistan'ı her taraftan kuşatmak istiyorlar. Ortadoğu bir paylaşım savaşını yaşıyor. Kürtler özgürlüklerini kazanmasınlar diye yeniden bir Sykes-Picot yaşatmak istiyorlar. Onun için tüm Kürtler buna karşı durmalıdır.”

ASKERİ EĞİTİM TÜMÜYLE BAHANEDİR

Türk askerlerinin Musul’a gelişine iki sebep gösterildiğini de vurgulayan Aziz, birincisinin, Musul’un özgürleştirilmesi, ikincisinin Sünni güçlerin eğitilmesi olduğunu belirtti. “Bu iki sebep de sadece bahanedir” diyen Irak parlamentosu milletvekili Muhammed Osman Aziz, asıl amacın alana yerleşmek ve Kürtler arası savaş çıkarmak olduğunu vurguladı.

Perde arkasındaki sebeplerin kesinlikle daha farklı olduğunu da söyleyen Aziz şöyle konuştu: “Geliş amacı Güney Kürdistan'da Kürt güçlerini çatıştırmaktır. Dikkat edelim Türk askeri hem soran alanına hem de Musul alanına yerleşiyor. Bu çok manidardır. Kürtlerin bunu iyi anlaması, kavraması gerekir. Açıkçası geliş amaçları Kürtleri içte çatıştırmak ve Kürtlerin ulusal birliklerini sağlamalarını engellemektir. Kürtler bu amaçlarını doğru okuyarak, buna engel olmalıdırlar. Başbakan Abadi ve askeri en üst düzey yetkililer buna tepki gösterip, Türk askerinin bir an önce kendi topraklarına geri dönmesini istediler. Aksi takdirde hava kuvvetleri teyakkuzda ve gereken yapılacaktır.”

MUSUL OPERASYONUNDA TÜRK ASKERİNE GEREK YOK

Türk askeri Duhok vilayetinde 13 noktada konuşlandığını söyleyen Aziz, Türk askerinin alandaki varlığına dair şu bilgileri verdi: “Duhok’a gelip yerleşenler tahminen 3500 kişiydiler. Bunlara ait tank, top vb. her türlü ağır silah da mevcuttu. Bu durum DAİŞ’in alana gelişinden önceydi. Bu güç halen de olduğu yerde duruyor. Şimdi yeni gelen güç ise üç bölüktür. Yine ağır silahlarla donatılmış bir güçtür. Her türlü ağır silahları mevcuttur. 1200 dolayında bir askeri güç getirmişler.”

Olası Musul operasyonu için Türk askerine ihtiyaç olmadığını da söyleyen Aziz “Şimdi Musul operasyonu için geldiklerini söylüyorlar ama kesinlikle böyle bir şey onlara gerek yoktur. Çünkü orada Irak ordusu var, peşmerge ve bir de milis güçler var. Ayrıca uluslararası anlaşmalar var. Bunun anlaşmalar uyarınca 65 devlet gerekli görüldüğünde alana asker gönderebilir. Musul operasyonu yapılacaksa o vakit bu güçler de asker getirsinler” diye konuştu.

‘SKYES-PİCOT’U YENİDEN KÜRTLERE YAŞATMAK İSTİYORLAR’

Söylendiği gibi Türk askerinin Musul operasyonuna katılmak için gelmediğinin altını çizen Muhammed Osman Aziz şunları söyledi: “Şimdi şu gerçeği unutmamak gerekir. Türk devletinin gelişi öyle denildiği Musul operasyonuna katılmak için değildir. Kaldı ki Türk devleti Kuzey Kürdistan’da, Rojava’da Kürtleri katlediyor. Yine Güney Kürdistan’da da aynı katliamı gerçekleştiriyor. O açıdan gelen güç kesinlikle kötü niyetlidir ve işgalci bir güçtür. Bu gücü öyle hemen bir oldubittiyle hazmetmemiz mümkün değil. Dolayısıyla Kürtlerin buna karşı uyanık olması gerekir. Kürtleri çatıştırmak istiyorlar. Ama böylesi bir iç çatışmaya kesinlikle izin vermemek gerekir.”

Bölgenin içinden geçtiği tarihsel sürece de dikkat çekerek, Kürtlere yeni bir Sykes-Picot’un yaşatılmak istendiğini, buna karşı Kürtlerin ortak projeyle ulusal bir tutum almaları gerektiğini belirten Aziz, “Dikkat edelim içinden geçtiğimiz dönem bölgenin yeniden paylaşılmaya çalışıldığı bir dönemdir. Dünyanın süper güçleri kesinlikle bunun peşindeler. O açıdan Kürtlerin mutlaka üzerinde mutabık oldukları bir projelerinin olması gerekir. Oluşacak bu mutabakatı tüm dünyaya da sunmak gerekir. Biz ancak böyle olursa özgür olabiliriz ya da bir devleti gerçek manada kurabiliriz. Eğer Kürtler bunu başaramazsa nasıl ki 20. Yüzyılda Kürtler Sykes-Picot anlaşmasıyla ülkeleri parçalandıysa yine aynı durumu, akıbeti yaşayacaklardır. Kürdistan bir kez daha parçalara ayrılacak.

Bir de, Türk devletinin amacı PKK ile Güney Kürdistan’daki Kürt örgütleri karşı karşıya getirip savaştırmaktır. Çünkü amaçları Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmaktır. Bunu sadece güneyde değil, Rojava'da da, Kuzey Kürdistan’da gerçekleştirip Kürtlerin ulusal birliğinin önünde engel oluşturmak istiyorlar.

Bugün bazıları bu gerçek amaçlarını göremiyor olabilir. Ancak yarın bu gerçekler ortaya çıkacaktır. O açıdan hem KDP hem de PKK hem de diğer tüm Kürt örgütleri bu konuda uyanık davranmalı, bu oyunu bozmak için mücadele etmelidirler” dedi.

‘SEVKİYATI DURDURMAK YETMEZ, ASKERLER GERİ ÇEKİLMELİDİR’

Türk askerinin Musul’a göndermeyi planladığı askeri durdurmanın yeterli olmadığını, var olanların kesinlikle geri çekilmesi gerektiğini belirten Aziz, Mesut Barzani’nin bugün Ankara’ya yapacağı ziyaretin amacının da hem bu konuyu görüşmek hem de petrol ticaretini görüşmek olacağını söyledi.

“Barzani bildiğim kadarıyla iki sebepten dolayı Türkiye’ye gidiyor. Birincisi, Türk devletinin Rusya ile yaşadığı sorunlardan sonra Güney Kürdistan’la ekonomik ilişkilerini daha da geliştirmek istemesidir. Türk devleti yaşadığı bu sorundan sonra, onlarca milyar dolar zarar etti. Yeni gaz kaynakları ihtiyacı ortaya çıktı. Güney Kürdistan’dan gaz almak istiyorlar. İkincisi ise, Güney Kürdistan'a gelen Türk askerinin sorununu görüşmek için, görüşeceklerdir.”

Irak başbakanı Abadi’nin açıklamasında sadece asker sevkiyatını durdurmak olmadığını, getirilen askerlerin de geri çekilmesi gerektiğini, ifade eden Aziz, Irak’ın tavrına ilişkin ise “Getirilen askerlerin geri çekilmesi gerekir. Irak hükümetinin dediği budur. Ancak, Türk devleti de buna karşın oraya artık asker sevkiyatını durdurduğunu açıkladı. Irak hükümeti sadece bunu kabul etmez. Türk devletinin askerini geri çekmesi gerekir. Eğer o güç geri çekilmezse Irak hava kuvvetleri Abadi’nin talimatıyla vuracaktır” şeklinde konuştu.

GELİŞİN GÜNCEL VE TARİHSEL AMAÇLARI İÇ İÇEDİR

Sevkiyatın tarihsel ve güncel amaçlarının iç içe olduğuna da dikkat çeken Aziz, bir karmaşaya izin verilirse Türkler kadar Kürtler de zarar görür, çünkü savaş Kürt coğrafyasında yaşanır, uyarısında bulundu: “Bu savaş Kürdistan topraklarında cereyan eder. Bundan başta Kürtler herkes zarar görür. O açıdan Türk askerini kesinlikle geri çektirmek, Kürtler açısından yeni bir sorun yaratmasına kesinlikle izin vermemek gerekir. Bu sorunu, Türk devleti, Irak ve Kürdistan federe hükümetinin oturup çözmesi gerekir.

Türk devleti Duhok, Hewler, Süleymaniye, Kerkük ve Musul’u halen kendi toprakları olarak değerlendiriyor. Türk devleti halen Osmanlı rüyası görmeye devam ediyor. Tabi hem buraları işgal etmek istiyorlar hem de gaz ve petrolü alıp götürmek istiyorlar. Asıl amaçlarından biri de budur.

Bir de zaten DAİŞ ile ilişkileri var. Kısa süre içinde onunla da petrol ilişkilerini geliştirmek istiyor. Çünkü Rusya’nın hava saldırılarından sonra DAİŞ büyük ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladı. O da aynı şekilde Türkiye ile petrol ticaretini geliştirmek istiyor. Türk devletini Musul’a gelişinin bir de bu yönü var. Bun da iki tarafında büyük kazanımı olacak.”