Av. Kuzu: Yapılan sistematik işkencedir
İHD Mardin Şube Başkanı Av. Erdal Kuzu, “Cenazelere kasıtlı olarak farklı illere gönderilerek, cenazeye ulaşma hakkı engelleniyor. İsteseler iki günde teşhis tamamlanır. Yapılan sistematik işkencedir” dedi.
İHD Mardin Şube Başkanı Av. Erdal Kuzu, “Cenazelere kasıtlı olarak farklı illere gönderilerek, cenazeye ulaşma hakkı engelleniyor. İsteseler iki günde teşhis tamamlanır. Yapılan sistematik işkencedir” dedi.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde "Vahşet bodrumunda" katledilen ve cenazeleri tanınmayacak durumda olan kişilerin teşhisi için DBP, MEYADER ve Mezopotamya Hukukçular Derneği tarafından Mardin ve Diyarbakır’da kurulan kriz masalarına ailelerin başvuruları devam ediyor. Bugüne kadar 120 ailenin başvuruda bulunduğu Mardin’de 17 cenazeden 5'i teşhis edilerek ailelerine teslim edilirken, 12 cenaze ise morgda bekletilmeye devam ediliyor.
Her geçen gün vahşet bodrumundan çıkarılan cenazelerin sayısı artarken cenazelerin teşhisi için başvuruda bulunan ailelere ilişkin yapılan uygulamanın da ikinci bir vahşet olduğunu belirten İHD Mardin Şube Başkanı Av. Erdal Kuzu, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun gerekli hassasiyeti göstermediğini aktardı. Daha öncede benzer vakalarla karşılaştıklarını sözlerine ekleyen Kuzu, ATK bu tutumunu doğru görmediklerini belirterek “Aileler zaten kendi çocuklarını kaybederek en büyük travmayı yaşamışlardır. ATK’nın da bu şekilde yapması aileler üzerinde ikinci bir travmaya neden oluyor. Bu bir gerçek ki isteseler cenazelerin teşhisini bir iki günde yapabilirler. Ancak on günden fazla bir süredir bunu yapmadıkları gibi kimi yerlerde ailelerden kan örneği bile alınmış değildir” ded
Vahşet bodrumundan çıkarılan cenazelerin Urfa, Mardin, Diyarbakır, Silopi gibi yerlere gönderilmesine de tepki gösteren Kuzu, bununla da cenazelere ulaşma hakkının engellenmek istendiğini söyledi. Kuzu, izlenilen politikanın aileleri mağdur etmeye yönelik bir politika olduğunun ifade ederek “Aynı ailenin tüm hastanelere başvurması ve benzer işlemlere tabi tutulmaması ailede yeni bir travma başlamasına neden oluyor. Bununda kasıtlı bir şekilde yapıldığına inanıyoruz. Pekalasında bu cenazelerin tümü bir merkezde toplanarak onlardan DNA örnekleri alınabilirdi. Ama bunların dağıtılması aileleri mağdur etme politikası olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Cenazelerin çoğu yandığı için teşhiste ailelerin zorlandıklarını belirten Kuzu, teşhis için yapılan işlemlerinde yetersiz olduğunu söyledi. Kuzu, cenazelerin götürüldüğü kimi yerlerde de teşhis için ailelere sadece fotoğraf gösterildiğine de dikkat çekerek “ Bu da gösteriyor ki Cizre’de ki şiddet aileler üzerinde devam edilmek istenmeye çalışılmaktadır. Oysa uluslar arası sözleşmede veda hakkı son derece doğal bir haktır ve engellenemez. 90’lı yıllarda hükümetin göstermiş olduğu tutumu bu sefer şimdi aynısını ama farklı metotlarla görmekteyiz. O dönemlerde cenazeleri gizli gizili farklı yerlere ailelerin görmeyeceği şekilde gömerken şimdi ise cenazeleri farklı yerlere göndermekle beraber yapılacak işlemlerde aileleri adeta yokuşa götürüyor. Bu sistematik olarak yapılan bir işkencedir” dedi.
Kuzu, son olarak hukuksal olarak karşılaşmış oldukları manzaranın insanlığa ait hiçbir kelime ile anlatılmayacağını belirterek hükümetin yaşananlara derhal son vermesi gerektiğini ve gerekli DNA işlemleri konusunda da ATK’ların daha hızlı davranmalarını istedi.