Musa Anter’in katledilmesi ile ilgili görülen davada mahkeme Anter ailesi avukatlarının Ali Ozansoy, Mehmet Eymür ve Orhan Taşanlar gibi isimlerin dinlenmesi yönündeki talebini kabul etti. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Hamit Yıldırım'ın avukatlarından Kaya Yelek ise müvekkilinin sadece Özgür Gündem gazetesinde Abdülkadir Aygan'ın röportajına dayandırılarak tutuklandığını iddia ederek, "Anter davasının yazılmış bir hikaye" olduğunu söyledi.

Amed’de görülen JİTEM davasının, birleştirilmesi kararı verildiği Kürt bilgesi Musa Anter'in (Apê Musa) katledilmesine ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi. Tutuklu sanık Hamit Yıldırım ve tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi'nin hazır bulunduğu duruşmaya, Musa Anter'in ailesi ve avukatları da katıldı.

Duruşmaya SEGBİS sistemiyle sesli ve görüntülü kayıtla başlandı. Mahkemede konuşan Anter ailesinin avukatlarından Selim Okçuğlu, sanık Mehmet Eymür'ün, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın MİT elamanı olarak istihdamını sağladığını, MİT'in Yıldırım'ın eylemlerine ilişkin bilgi sahibi olduğunu söyledi. Okçuoğlu, Yeşil'in Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındığını, Musa Anter cinayeti de dahil olmak üzere bir çok konuda sorgulandığını, kendi şahsi internet sitesinde çok sayıda yayın yaptığını söyledi.

Okçuoğlu, dönemin Ankara Emniyet Müdürü olarak görev yapan Orhan Taşanlar'ın "Mahmut Yıldırım'ın üzerinde kimlerle irtibatlı olduğu anlaşılacak olan telefon defteri, cep telefonu vs. belge ve dokümanların akıbeti hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır" sözlerini de hatırlatarak, Ali Ozansoy, Cengiz Ersever, Cahit Aydın'ın da tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

Okçuğlu ayrıca, MİT Teftiş Kurulu tarafından 29/05/1998 tarihinde hazırlanan raporun içinde sanık "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın, Musa Anter'in katledilmesi dahil muhtelif eylemlerden bilgi sahibi olduğu ve MİT görevlisi olarak görev yapan Duran Fırat, Hilmi Karaer, Sami Özsoy, Şükrü Elgin'in de tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

Okçuğlu'nun ardından söz alan sanık Hamit Yıldırım'ın avukatı Kaya Yelek, müşteki avukatlarının taleplerinin reddedilmesini, 3 yıldır tutuklu bulunan müvekili Yıldırım'ın ise tutuksuz yargılanmasını talep etti. Müvekkilinin sadece Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan Abdülkadir Aygan röportajına dayanarak tutuklandığını iddia eden Av. Yelek, Anter davasının "yazılmış bir hikaye" olduğunu, hikayenin kurbanının ise müvekkili olduğunu savundu. 

Yelek'in savunmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Hamit Yıldırım'ın şüpheli suç delili bulunmasından dolayı tutukluluk halinin devamına, Savaş Gevrekçi'nin ise tutuklanma talebinin reddine karar verdi. 

Mahkeme ayrıca katılanlar vekillerinin tanık olarak dinletmek istedikleri Cengiz Ersever, Cahit Aydın ve diğer tanıkların hazır edilme isteklerinin, tanıklar dinlendikten sonra değerlendirilmesine, tanık olarak dinletilmek istenen Orhan Taşanlar, Mehmet Eymür, Ali Ozansoy hakkında çağrı kağıdı çıkarılmasına, Mahmut Yıldırım'ın silah ruhsatı için jandarmaya yazılan müzekkere cevabının beklenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma ise 17 Eylül 2015 tarihine ertelendi. 

Dava sonrası konuşan Anter'in avukatlarından Selim Okçuoğlu, JİTEM dosyasının Ankara'ya geldiğini, ancak birleştirme talebinin henüz mahkemeye ulaşmadığını kaydederek, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme talebini daha önce reddettiğini hatırlattı.

İki mahkeme arasında bir uyuşmazlık ortaya çıkacağını dile getiren Okçuoğlu, "Bölgede devam eden birçok dava Ankara, Eskişehir gibi illere gönderildi. Biz bu davaların kaçırılmak istendiğini söylüyorduk. JİTEM davası da birçok davayla bağlantılı. Bu birleştirme kararı da aslında bir kaçırma örneğidir. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi birleştirmeyi reddederken, Diyarbakır Ağır Ceza ısrarla birleştirme kararı veriyor. Bu da davanın kaçırılmak istenmesinin ispatı niteliğindedir. Böylelikle kamuoyunun dikkatinden de kaçırıyorlar. Bölge dışına çıkarıp burada olası bir beraat kararı verilmesi ortaya koyuluyor" diye konuştu. 

Heyetin Mehmet Eymür, Orhan Taşanlar gibi sanıkların dinlenmesine karar vermesinin de önemli olduğunu ifade eden Okçuoğlu, davanın Ankara'da ne gerilediğini ne de ilerleyebildiğini söyledi.