Ankara barış şehitleri anmasında Kürt halkının direnişi selamlandı

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyon, Ankara katliamının üçüncü ayında yaşamını yitiren barış şehitlerini Kadıköy İskele Meydanı’nda andı.

İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyon, Ankara katliamının üçüncü ayında yaşamını yitiren barış şehitlerini Kadıköy İskele Meydanı’nda andı. Anmaya katılmak için Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ndan İskele Meydanı’na yürümek isteyen Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi üyeleri ise polisin engelline takıldı. Kürt halkının direnişinin selamladığı anmada, inkarcı ve savaş yanlısı politikalarına ve emperyalist karşı, kardeşlik ve özgürlük mücadelesini süreceği mesajı verildi.

Ankara katliamının üçüncü ayında Kadıköy Meydanı’nda akın eden demokrasi güçleri, barış şehitlerini andı. Barış şehitlerinin resimlerinin ve kırmızı karanfillerinin taşındığı anmada, “Ankara katliamını unutma, unutturma. Katili tanıyoruz! Katliamın hesabı sorulacak”, “AKP savaş, halklar barış istiyor. Kürt halkının direnişini selamlıyoruz” ve barış şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı “Emek, barış, demokrasi şehitlerimiz” yazılı pankartları açıldı. Kürt halkının direnişinin selamlandığı anmada, hep bir ağızdan, “Bijî berxweadana Sur’e, “Bijî berxwedana Cizîre”, “Katil devlet hesap verecek”, “Saray savaş halklar barış istiyor”, “Ankara’yı unutma, unutturma”, “Ankara’nın hesabı sorulacak” sloganları atıldı.

‘BOMBALARLA SUSTURULAN BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK SESİYDİ’

Anmada ilk sözü Sanatçı Ferhat Tunç aldı. Amed, Suruç ve Ankara’daki saldırılara dikkat çeken Tunç, “Oysa barış olsun diye Türkiye’nin dört bir yanından akın akın gelmişlerdi. Coşkuyla toplandıkları Ankara Garı’nda, yaşamlarının son durağı olacağından habersiz halaylar çekip, şarkılar söylüyorlardı. Susturdular ansızın ardı ardına patlayan iki canlı bombayla. O gün susturulan barışın ve özgürlüğün sesiydi. Ortak özgür geleceğimizin sevinciydi” dedi. Katliamın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen soruşturma üzerindeki gizlilik kararı nedeniyle hiçbir sonuç alınmadığına işaret eden Tunç, “Hükümet artık bombalara da ihtiyaç duymuyor. Tankların ve topların konuştuğu kirli savaşın içindeyiz. Evlerin, mahallelerin yakılıp, yıkıldığı kanlı bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu. Diktatörlüğün en alasıyla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Tunç, çocuklarımızın geleceğini karartan bu karanlık zihniyete dur demek günü olduğunu vurguladı.

‘KÜRT HALKI KATLEDİLİRKEN, İSTANBUL EMEKÇİLERİ HUZUR BULAMAZ’

Ferhat Tunç’un ardından İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyon adına açıklamayı Güven Gerçek okudu. Ankara katliamını yapanların şu anda pervasızca Kürt halkına saldırdığını vurgulayan Gerçek, bu saldırılarla hükümetin Kürt halkını Fırat’ın gerisine hapsetmeyi; halklar arasında kurulan kardeşlik köprüsünü yıkmayı amaçladığına işaret etti. Fırat’ın doğusunda kurulan hapishanenin sadece bir halkı değil, tüm Türkiye halklarını ve emekçilerinin tıkıldığı bir hapishane olduğunu belirten Gerçek, “Bir annenin cansız bedeninin 7 gün sokakta kaldığı, küçük bebeklerin öldürüldüğü, anaların evlatlarının cenazelerini buzdolabında sakladığı, bir halk ‘kendi kendimi yönetmek istiyoruz’ diye katledilirken, İstanbul emekçileri huzur bulamaz” diye konuştu.

‘FIRAT’IN ÇIĞLIĞI KIZILIRMAK, GEDİZ’İN HAYKIRIŞIDIR’

Fırat’ın çığlığı ve direnişinin aynı zamanda Kızılırmak, Gediz’in haykırışı olduğunu ifade den Gerçek, “Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kürt illerindeki sokağa çıkma yasaklarını, savaşı ve ölümleri durdurun. Bizler ülkenin emekçileri ve ezilenleri olarak, inkarcı ve savaş yalısı politikalara karşı, emperyalist saldırganlığa karşı barış, kardeşlik ve özgürlük mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

PSAKD’E POLİS ENGELİ

Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ndan anmanın yapıldığı Kadıköy Meydanı’na yürümek isteyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerine ise polis izin vermedi. Bu keyfi engelli yaptıkları oturma eylemiyle protesto eden üyeler, saz çalıp Kürt ve Alevi halkı için eşit yurttaşlık hakkı talep etti. Polis ablukası altında açıklamayı okuyan Pir Sultan Kültür Merkezi Yöneticisi Tayfun Budak, “AKP’nin Alevilere ve Kürtlere yönelik söylem ve eylemleri halkımızı düşmanlaştıran ve ülkemizi etnik ve inançsal çatışma ortamına sürüklemektedir” dedi. Kürt halkının direnişini buradan selamlayan Budak, savaşın sorumlusu emperyalizmin ve işbirlikçisi AKP olduğunu vurgulayarak, çözümün AKP zalimliğine karşı Türk ve Kürt emekçilerinin ve bütün ezilenlerin birlikte mücadelesi etmesinden geçtiğini vurguladı.