Anadilde Eğitim Bağlamında Çok Dillilik ve Sanat sempozyumu başladı
Kürtçe edebiyat, Kürt Sineması ve Kürt Müziği'nin ele alınarak, deneyimlerin paylaşılacağı "Anadilde Eğitim Bağlamında Çok Dillilik ve Sanat" sempozyumu başladı.
Kürtçe edebiyat, Kürt Sineması ve Kürt Müziği'nin ele alınarak, deneyimlerin paylaşılacağı "Anadilde Eğitim Bağlamında Çok Dillilik ve Sanat" sempozyumu başladı.
Kürtçe edebiyat, Kürt Sineması ve Kürt Müziği'nin ele alınarak, deneyimlerin paylaşılacağı "Anadilde Eğitim Bağlamında Çok Dillilik ve Sanat" sempozyumu başladı. Sempozyumda Sabancı Üniversitesi’nden Ruken Alp, “Kürt Edebiyatında Kadın Şairler ve Poetikanın Ataerkiye Direnişi” konulu tebliğinde; ,şairlerin şiir yazma biçimlerini ve Kürt edebiyatında kadın şairlerin şiirleri üzerinden değerlendirmeler yaptı.
Amed Büyükşehir Belediyesi, Aram Tigran Konservatuarı ve Ortadoğu Sinema Akademisi'nin ortaklaşa organize ettiği ve iki gün sürecek olan "Anadilde Eğitim Bağlamında Çok Dillilik ve Sanat" sempozyumu başladı. İki gün boyunca dört oturum şeklinde planlanan sempozyumda Kürtçe Edebiyat, Kürt Sineması, Kürt Müziği ve deneyim paylaşımları gibi konular ele alınacak. Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen sempozyuma Kürt dili ve sanatı üzerine çalışma yürüten çok sayıda kişi katıldı.
Sempozyumun ilk oturumu; Koç Üniversitesi’nden Şerif Derince’nin moderatörlüğünü yaptığı “Modern Kürtçe Edebiyat; Sınırlar, Sorunlar, Yeni Yorumlar” başlığıyla yapıldı. Bu oturumda Sabancı Üniversitesi’nden Ruken Alp, “Kürt Edebiyatında Kadın Şairler ve Poetikanın Ataerkiye Direnişi” konulu tebliğini sundu. Ruken Alp, şairlerin şiir yazma biçimlerini ve Kürt edebiyatında kadın şairlerin şiirleri üzerinden değerlendirmeler yaptı.
KADIN ŞAİRLER ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞTİR
Çok satanlar listesinde romanların ilk sıralarda bulunduğunu belirterek, şiirin edebiyatta ötekileştirildiğini anımsatan Alp, “Kadın şairler, erkek egemen edebiyat ortamında ikincil planda kalıyorlar ve Kürtçe yazan kadın şairler olunca ötekileşme derinleşiyor” diye konuştu. "Kadın şair" ifadesiyle ilk ayrımın dilde yapıldığını kaydeden Alp, toplum içerisinde kadınlara yüklenen rolün edebiyatta da geçerli olduğu tespitinde bulundu. Alp, dilin yapısının son derece eril olduğunu belirterek, "Kadınlara ait bir edebiyat var mı, ya da kadınlarının kendine ait bir dili var mı ?" diye sorarak, şöyle devam etti: " Bir kadın olarak zaten bir şekilde ayrıma uğradığını bu toplumsal yapı içerisinde o dili kullanarak ne kadar kendinizi ifade edebilir ya da sanatsal alanda istediklerini aktarabilirsiniz?... Kadın edebiyatına baktığınız zaman depresyon, Newroz gibi kadınların duygu durumlarının daha çok olduğunu görmek mümkün. Bu da kadınların o bastırılmışlığının bir şekilde edebiyata yansıması olmaktadır." Edebiyatın Kürtçe yapılıyor olmasının siyaset ve kimlikten bağımsız olmadığını ifade eden Alp, Fatma Bozarslan’ın şiirlerinde siyaset ve direniş içerikli metinlerin artık 2 binli yıllarda kadınların daha farklı bakış açılarıyla karşılarına çıktığını söyledi. Alp Fatma Savcı ve Gulîzer’in aşk ve toplumsal yaşama ilişkin şiirlerini örneklerle irdeledi. Alp, örnek verdiği iki Kürt kadın şairin şiirlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunduktan sonra Kürt kadınlarının şiirlerinde estetiği kaybettirmeden şiire yansıttıklarını ve kendilerini son derece iyi ifade ettiğini söyledi.
“Politik Bilinçdışı ve Kültürel Milliyetçilik Merkezinde Hesenê Metê ve "Êş" konusuna ilişkin Servet Erdem tebliğ sundu. Erdem, edebiyat ile politika arasındaki ilişki üzerine değerlendirmeler yaparak, bu konuda örnekler verdi. Çevirmen Suat Baran da, kimi örnekler üzerinden genel olarak Kürt edebiyatı üzerine tespitlerde bulundu. Ömer Faruk Yekdeş “Gerçek ve Kurgusal Kentler Arasında Sürgün Deneyimi: Amid ve Parisabad” konusuna değinirken, Suat Baran ise “Babanın Yokluğu: “Nameyek Ji Xwedê Re” ve Genel Olarak Kürt Edebiyatı Üzerine Birkaç Not” başlığıyla konuşmasını yaptı.
Sunumların ardından oturum katılımcıların soru ve değerlendirmeleriyle sona erdi
DENETİM PAYLAŞIMI YAPILDI
Sempozyumun "Dil çalışmaları ve eğitim deneyimi" başlıklı ikinci oturumunda ise dil eğitimi üzerine çalışmalar yürüten kurumların temsilcileri tarafından deneyimler paylaşıldı. Oturumda Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Kürdoloji Ensititüsü'ndeki, Cegerxwin Kültür Sanat Akademisi'nden Servet Deniz Cegerxwin ve Aram Tigran akademilerindeki deneyimlerini aktarırken, Mazlum Doğan ve Deniz Gündüz Kürtçe çeviri süreci ve Zazakî dil ve kültür çalışmaları üzerine deneyimlerini paylaştı. Oturumda İspanya'nın Bask bölgesinden gelen dil uzmanı Paul Bilbao Sarria tarafından Bask dilinin eğitimde kullanımın teşvik edilmesi konusundaki deneyimlerini aktardı. Sempozyumun yarınki iki oturumunda ise Kürt müziği ve Kürt sineması deneyimleri ele alınacak.