Til Ebyad'ın YPG ve YPJ tarafından özgürleştirilmesinin ardından tahammülsüzlüğünü Akçakale Gümrük Kapısı'nı kaparak gösteren ve her fırsatta YPG mevzilerine ateş açarak taciz eden Türk devleti, bu kez de Akçakale'de çete örgütlerini organize ederek Til Ebyad'a saldırtmak için çalışıyor.

Kürtlerin Rojava başta olmak üzere elde ettiği kazanımlara karşı tahammülsüzlüğünü her fırsatta ortaya koyan Türk devleti, her türlü çete örgütüyle işbirliğine girmekten de geri durmuyor. Suriye sınırında sadece Rojava güçlerinin hakimiyetinde olan sınır kapılarının kapatılması ve insanlık düşmanı çetelerin elinde olan bölgelerdeki sınır kapılarının açık olması bunun en açık göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Rojava'daki Til Ebyad kentinin DAİŞ çetelerinin elinde bulunduğu sıralarda açık tutulan Akçakale Gümrük Kapısı'nın, YPG ve YPJ öncülüğünde kentin özgürleştirilmesiyle beraber kapatılması yaşanan tahammülsüzlüğün bir özeti olarak karşımıza çıkıyor.

Til Ebyad'ın DAİŞ çetelerinin elinde olduğu sıralarda çetelerin merkezi konumunda olan Rakka'ya her türlü lojistik desteğin Akçakale Gümrük Kapısı'ndan geçirilerek sağlandığı tüm kamuoyunca bilinirken, 2015'in Haziran ayından bu yana kentin YPG/YPJ tarafından özgürleştirilmesi ardından sınır kapısı tamamen kapatıldı ve hiçbir şekilde her hangi bir geçişe halen izin verilmiyor.

AKÇAKALE'DE ÇETELER KOL GEZİYOR

Söz konusu Kürtler olunca kapatılan sınır kapısının Akçakale yakasında ise, durumlar oldukça vahim. Birçok çete örgütünün kol gezdiği ilçede özellikle sınır boyundaki mahallelerde ciddi bir hareketlilik var. Adeta bir çete kokteylinin yaşandığı ilçede El-Nusra, DAİŞ, ÖSO ve Ahrar u Şam gibi çete örgütler iç içe geçmiş ve kente yerleşmiş durumda. Kentteki çete mensuplarının oldukça rahat bir şekilde çarşı merkezi ile mahallelerde gezinmesi dikkat çeken en büyük ayrıntı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve çevresi ile AKP'li Akçakale Belediyesi'nin Belediye Garajı da bu çete mensuplarının toplandığı merkezlerin başında geliyor. Kentte yaşayan yerliler, olağanüstü bir hareketliliğin yaşandığı bu adreslerde; Til Ebyad'ın YPG'nin eline geçmesinden oldukça rahatsız olan AKP ve Türk devletinin desteğiyle Til Ebyad'a karşı bir saldırının planlanması üzerinde durulduğu belirtiliyor. Kentteki çete mensuplarına rahatlığı asker-polis ve çetelerin içerisinde bulunduğu işbirliğini de gözler önüne seriyor.

KAÇAKÇILIK YOK AMA KAÇAKÇILARA ATEŞ EDİLİYOR!

Sınır boylarında da her beş yüz metrede bir konuşlandırılan ve biri uzman çavuş olmak üzere 4 askerin zırhlı araçlar ile bulunduğu mevzilerden sınırın öte yakasında herhangi bir hareketlilik olmamasına rağmen, son dönemlerde YPG mevzilerine taciz ateşi açmaları kamuoyunda sık sık kendisine yer buluyor. Olası bir karşılık vermeyle saldırı için kendisine gerekçe bulmaya çalışan askerlerin taciz ateşine sık sık tanık olan ve güvenlik gerekçesiyle adını vermek istemeyen bir kişi, "Türk askeri buradan her zaman karşıya ateş ediyor. Kaçakçılara ateş ettiklerini söylüyorlar, ama Til Ebyad'ın YPG'nin eline geçmesinden bu yana kaçakçılık da bitti. Kimse kaçağa gitmiyor. Kürtlere saldırmak için bahane arıyorlar. Zaten karşı tarafta hiçbir hareketlilik de yok. Ben kendim kaçakçılık yapan biriyim. Ama 5-6 aydır kaçak işi de bitti. Kimse kaçakçılık yapamıyor. Yapanlar varsa da askerin bilgisi dahilinde oluyor. Bizim de kulağımıza geliyor. Uzman çavuşlar, bazen 200 ile bin dolar arası kaçakçıların geçişine izin veriyor" diyerek, AKP ve Türk devletinin amacını özetledi.

AKÇAKALE'DE MİT, ÇETELER ÜZERİNDEN NE PLANLIYOR!

Akçakale'de iş tutarak sivil hayata da karışan çete mensuplarının MİT ve askeri yetkililerle de içli-dışlı olduğunu söyleyen Akçakaleli Memduh isimli bir kişi, "Daha düne kadar basında kafa kesen ve kentleri harabeye çevirerek gördüğümüz bu kişiler, artık aramızda çok rahat yaşıyor. Bizimle alışveriş yapıyor. Bugün böyle ama yarın ne olacak bilmiyoruz" diyerek, yaşadığını kaygıyı paylaştı. Fotoğraf ve görüntü vermek istemeyen Memduh, mülteci adı altında Akçakale'de kalanların yüzde 70'inin çete sempatizanı olduğunu ve yine bunların bir kısmının ise, direkt çete mensubu olduğunu kaydetti.

MİT İLE ÇETELER İÇ İÇE

Kentte bu şekilde bir tablo mevcut iken MİT elemanlarının da ilçede sıklıkla Clio, Felluce, Doblo ve Renger marka araçlar ile dolaşması ve yaşananları görmezden gelmesi yaşanan durumun vahametini gözler önüne seriyor. Yerel halk MİT elemanlarının gezdiği bu marka araçların da fark edilmemek için 2 güne bir plakalarını değiştirdiğini, ancak ilçeye dışarıdan gelen hem araç hem de her hangi kişinin hemen fark edilebildiğinin de altını çizerek, tanıklıklarını aktardı.

Yaşanan çete yapılanmasının herhangi bir uygulamaya tabi tutulmaması yerel halkın Til Ebyad'a karşı yapılacağı söylenen saldırı aktarımlarını da güçlendiriyor. Halkın aktarımlarına göre; TMO ve belediye garajına sık sık MİT'in kullandığı araçların girdiği ve bu adreslere önceden giden çete mensuplarıyla görüşüldüğü yönünde. Yine yerel halk, son dönemde sınıra Dersim'den de özel birliklerin aktarıldığını belirterek, bu birliklerin Akçakale-Til Ebyad sınır boyunda bizzat konuşlandırıldığını paylaştı.

AKÇAKALE'YE GEÇERKEN BASINA YAKALANAN DAİŞ'LİLER NEREDE?

Ayrıca bilindiği üzere YPG ve YPJ'nin Til Ebyad'ı özgürleştirdiği operasyonda Akçakale tarafına geçen ve Türk askeriyle verdiği samimi pozlar ile basına düşen DAİŞ çete üyelerinin nerede oldukları da halen gizemini koruyor.