Afrin’de neler oluyor?

Afrin’de neler oluyor?

Batı Kürdistan’ın Afrin kentine yönelik saldırmak için bazı silahlı gruplar aralarında anlaşma sağladı. Yayınlanan bir bildiride 21 tugayın adı yer aldı. Ancak bu bildiride adı geçen bazı gruplar, sözkonusu saldırı planı ile hiçbir ilgilerinin olmadığını belirterek, bildirinin arkasında Baas rejiminin olduğunu söylediler. Liva Ehrar Suriye, Liva El Furkan, Bedir Şehitleri Tugayları ve Sahil Şahinleri Tugayı, Afrin’deki saldırıya tepki gösterdi.

Suriye’nin Azzad bölgesinde toplanan ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adına hareket eden bazı silahlı gruplar, 25 Mayıs günü Afrin’in Ziyaret ve Akıba köylerine saldırıda bulundu. YPG güçleri ile yaşanan çatışmalarda bu gruplar onlarca kayıp verdi.  Ayrıca bu gruplara ait tank ve doçka silahlar da YPG güçlerince imha edildi. Çatışmalar 28 Mayıs günü özellikle Basıla köyünde devam etti.  Bugün de Basıla ve Ziyaret köylerinde yer yer çatışmalar yaşandığı bildiriliyor. Gece Basile köyünde geniş bir operasyon başlatan YPG güçleri karşısında, silahlı grup üyeleri bu sabah araçlarla kaçmak isteyince bir araç imha edildi, diğerleri kaçmayı başardı. Halen köydeki evlere yerleşen bazı çete elemanlarının çıkarılması için YPG kuşatmasının sürdüğü bildirildi. YPG’nin sivillere zarar gelmemesi için kuşatmayı köy çevresinde sürdürdüğü öğrenildi. Köy sakinleri, silahlı grupların çok sayıda kayıp verdiğini bildiriyor. Kürtlere yönelik saldırıların başını çeken grubun Liva el Tevhid olduğu belirtilirken, Liva el Fatih, Devl ül İslamiye ve Selahaddin grubu da çatışmalarda yer alıyor. Liva El Tevhid’in merkez üssünün Antep olduğu iddia ediliyor.

LİVA EHRAR: KÜRTLERLE İLİŞKİLERİMİZ İYİ

Afrin’de çatışmaların yaşandığı sırada 21 tugayın isimlerinin yer aldığı bir bildiri yayınlandı. Bildiride isimleri geçen grupların, Afrin ve çevresine yönelik saldırıda anlaştıkları belirtiliyordu. Ancak bir çok grup, bu bildiriyle bir ilgilerinin olmadığını belirtti.

Kürtlerle çatışmalara katılmayı reddeden Liva Ehrar Suriye Tugayı sorumlusu Ali Bilo, bildiri ile hiçbir alakalarının olmadığını belirterek, bildiriyi çıkaranların Baas rejimine hizmet ettikleri tepkisinde bulundu. Bilo, “Yayınlanan bildiri bizi temsil etmiyor ve bununla hiçbir alakamızda yoktur. Live Ehrar Suriye olarak YPG ve Kürtler ile ilişkilerimiz iyidir. Kürt ve Araplar arasındaki ilişkiler tarihidir. Şimdiye kadar hiçbir ciddi çelişki yaşanmamıştır. Rejim bazı çelişkiler yaşatmak istemiş ki buda siyasetidir.  Tugayımızda çok sayıda Kürt var ve bizimle birlikte savaşıyorlar” dedi.

SİVİLLERİN KAÇIRILMASI İNSANİ DEĞİL

Sivil insanların Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adına hareket eden bazı gruplar tarafından kaçırılmasına da değinen Ali Bilo, şunları söyledi, “Sivillerin kaçırılması insani bir şey değildir. Çatışan güçlerin sivilleri hedef alması ahlaki değildir. Onların bırakılması için çaba sürdüreceğiz. Bu yaklaşım bireysel ve güçsüzlüğün belirtileridir savaş ahlakından uzak bir şeydir.”

Afrin’deki çatışmaların ardından Afrin ile Halep arasında 700’ü aşkın sivil Kürt silahlı gruplar tarafından kaçırıldığı bildiriliyor. Sivillerin işkence ve kötü muamelelere maruz kaldığı, aç ve susuz bırakıldıkları belirtiliyor.

LİVA FURKAN: BU YAPANLAR DEVLETE HİZMET EDİYORLAR

Bildiriye ilişkin bir açıklama da Liva El Furkan’dan geldi. Liva El Furkan sorumlusu Özeyfa Yusuf Cenudi, bildiri ile hiçbir alakalarının olmadığını belirterek, bunu yapanların devlete hizmet eden kişiler olduğunu söyledi.

Cenudi son günlerde geliştirilen saldırılar Kürt bölgelerini istikrarsızlaştırmak ve karışıklık çıkarmak amaçlı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Kürt bölgelerinde yaşananlar karışıklık çıkarmak amaçlıdır. Ve devlet destekli yürütülen çalışmalardır. Amacımız devlete hizmet eden bu grupları açığa çıkarıp bölge şeriat mahkemesinde yargılamaktır onun için çalışıyoruz.”

Cenudi, “Bildiri tek bir grup tarafından yayınlanmıştır. Bizim hiçbir alakamız yoktur. Siyasi ve psikolojik savaş amaçlı yapılmıştır” diye eklerken, “Liva El Furkan olarak bizim bu bildiri ile hiçbir alakamız yoktur ve içinde adı geçen birçok tabur ve tugayında haberinin olmadığını biliyoruz” vurgusunu yaptı.

“KÜRTLER KENDİ BÖLGELERİNİ KORUYOR”

Bazı tabur ve tugaylar tarafından Kürtler ve YPG’nin Nıblê ve Zehra üzerindeki ambargoyu deldiği yönündeki söylem ve açıklamaların yalan ve çok amaçlı olduğunu belirten Cenudi şunları söyledi: “Bütün bunlar devlet tarafından ortaya atılan iddialardır. Bunlar tamamen yalandır. Kürt köyleri çevresinde devlete ait hiçbir şey yoktur. Çünkü Kürtler kendi bölgelerini kendileri koruyor, savunuyor. Zaten bu yönlü bir açıklamaları da oldu. Bölgemizi kendimiz koruyoruz bölgemize yaklaşan güç hangi güç olursa olsun vururuz diye açıklama da yaptılar. Kürtlerin bu bağımsızlıkçı siyasetleri bilinmesine rağmen bu iddiaları ortaya atmak bazı uluslararası güçlerin kışkırtması ve Suriye devriminin gerçekleşmesini istemeyenlerdir.”

HEYANİ: GİDİP KUSEYR’DE SAVAŞSINLAR

Bir süre önce Halep’teki Kürt mahallelerine saldırarak sivilleri hedef alan Halit Heyani grubu da bildiriye tepki gösterdi. Bedir Şehitleri Birliği açıklama yapan Halit Heyani, Bedir Şehitleri isminin bilinçli bir şekilde bildiriye konulduğunu belirterek, bildiri ile hiç alakalarının olmadığının altını çizdi. Heyani açıklamasında, Afrin ve çevresinde Kürtlere saldıranları gidip zor durumda olan ve devletin ağır yönelimlerine hedef olan Kuseyr’e gidip savaşmalarını istedi.

SAHİL ŞAHİNLERİ: SALDIRANLAR DEVLETİN AJANLARI

Bildiriye en sert tepki Sahil Şahinleri Tugayı’ndan geldi. Tugay sorumlusu Sait Tarbuş yaptığı açıklamada Afrin ve Çevresinde Kürtlere saldıranları devletin ajanları olduğunu söyledi.

Tartuş, Afrin ve köylerine yönelik saldırılar rejimin örgütlemesi ve oyunları olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Afrin ve çevresine saldıran güçler rejim tarafından örgütlendirilmiştir. Kürtlerle kardeş bir halkız kaderimiz birdir. Birbirimizle savaş değil barış içinde yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz.”

Her geçen gün yeni bazı taburların ortaya çıktığına dikkat çekilen açıklamada bunların hepsinin rejim tarafından halklar arası bir çatışmayı çıkarmak için kullanıldıkları belirtildi. “Afrin’de Kürtlere saldıran ve saldırmayı düşünenlerin gidip Kuseyr’de savaşmalarını istiyoruz” denilen açıklama şöyle devam ediyor: “Eğer namus ve onurlarını korumak, kurtarmak istiyorlarsa Kürtlere karşı değil, rejimin saldırdığı Kuseyr’e gidip savaşmaları gerekir. Afrin’de Kürtlerin kanını dökmeyi, sistemlerini yıkmayı amaçlayanlar rejimin ajanlarıdır.”