Amed’de Şêx Said Meydanı'nda 2 Aralık 2015 tarihinde polislerce katledilen ve kimlik tespiti yanlış yapılan Mizgin Koçyiğit'in (Ruken Amed) cenazesi, Batman'dan alınarak Silvan’da toprağa verildi.
Amed’in Şâx Said Meydanı'nda 2 Aralık 2015 tarihinde polislerce katledilen ve yanlış kimlik tespiti sonucu Batman'ın Dereköy köyünde toprağa verilen Mizgin Koçyiğit'in (Ruken Amed) cenazesi, Silvan’a getirilerek son yolculuğuna uğurlandı. Olayın olduğu tarihte yanlış kimlik tespitinden kaynaklı cenazenin Güler Eroğlu'ya ait olduğunun belirtilmesi üzerine Eroğlu ailesi, cenazeyi alarak Batman'a bağlı Dereköy köyünde toprağa vermişti. Ancak daha sonra cenazenin Mizgin Koçyiğit'e olduğu öğrenilmesi üzerine harekete geçen Koçyiğit'in ailesi, cenaze için başvuru yaparak kan örnekleri vermişti. Kan örneklerinin uyuşması üzerine Koçyiğit'in ailesi, Batman'ın Dereköy köyünde toprağa verilen cenazeyi alarak Silvan'a bağlı Şêrelî (Dağarcık) köyüne getirdi.
Köy girişinde kızının cenazesini karşılayan ve ağıtlar yakan anne Hatun Koçyiğit, "Kızım Kürdistan'ın gelinidir. Allah bu şerefi herkese vermez. Bana ve aileme verdi. Kızım Kürdistan'ın şehididir" dedi. Sarı, kırmızı ve yeşil flamalara sarılı cenaze, kadınlar tarafından "Şehit namırın" sloganı ve zılgıtlarla mezarlığa kadar omuzlarda taşındı. Koçyiğit'in cenazesi zılgıtlarla toprağa verildi.
Törende konuşan MEYA-DER Batman Şubesi Eşbaşkanı Şükrü Baytar, Kürt halkının özgürlüğe yaklaştığını ifade ederek, "Bize düşen görev, Önder Apo'nun felsefesi üzerine yürüyerek, şehitlerimizin mücadelesini sürdürmektir" dedi.
Anne Hatun Koçyiğit ise, "Bu kadar savaştan sonra artık aramızdaki hain Kürtler, kendilerini düzeltsin. Onlar, kendilerini düzeltmediği sürece bu iş olmaz. Artık gençler ölmesin ve yeter diyorum. Ölüm Allah'ın emridir ama çocuklarımız kurşunlarla ölmesin" diyerek konuşmasını "Barış, barış, barış" diyerek sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın anlaması için Türkçe konuşacağını ifade eden baba Mehmet Koçyiğit ise, Erdoğan'ın "Tek dil, tek devlet, tek bayrak" sözünü hatırlatarak, "Çanakkale savaşında neden tek dil, tek bayrak ve tek devlet demiyorlardı?" diye sordu. Konuşmasının devamında "Bu ülke, kimsenin malı değildir. Erdoğan'ın da değildir. Günü gelecek Erdoğan'da gidecek. Kimyasal silahlarla binlerce Kürt halkını katleden Saddam Hüseyin gibi oda gidecek. Biz inanıyoruz ki Saddam Hüseyin'in başına neler geldiyse Erdoğan'ın başına da gelecek" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından kitle, taziyelerin kabul edildiği Heremo (Çığyatağı) Köyü'ne geçti.