Tatar: Erbane çalmak benim ikinci ruhum gibidir

Erbane sanatçılarından Nurullan Tatar, erbanenin gücünün duyguları barındıran bir enstrüman olduğunu belirterek “Erbane çalmak benim ikinci ruhum gibidir” dedi.

Erbane veya def, dünyada en eski ve tarihi müzik enstrümanlarındandır. Birçok ulus tarafından kullanılan erbane, Orta Asya, Avrupa, Amerika, Afrika ve Uzak Doğu’da merasimlerin toplanmasında önemli bir rol oynamıştır

Erbane Kürt müziğinin başat enstrümanlarındandır ve Kürt kültüründen ayrı tutulamaz.

‘ERBANENİN AŞKI GIYAN VE TEHLO’NUN AŞKI GİBİDİR’

Erbane sanatçılarından Nurullan Tatar (55), erbanenin gücü duyguları barındıran bir enstrüman olduğunu belirterek sanatını şöyle anlattı: “Erbane kendine çok güçlü duyguları barındıran bir enstrümandır. Erbane şimdiye kadar kendini tarih içerisinde korumuştur, tarihe şahitlik yapmıştır diyebiliriz. Erbaneyi birçok ulus kullanmıştır. Erbane kendi başına büyük bir kültürdür. Erbanenin aşkı Giyan ve Tehlo’nun aşkı gibidir. Nasıl Giyan ve Tehlo’nun aşkı Amed ve Van’da yayıldıysa, kimsenin gücü onları ayırmaya yetmedi. Giyan ve Tehlo’nun aşkı birbirlerini tamamladı. Aynen erbane Kürt müziğinden ayrı ele alınamaz. Kürt müziği kendisini erbaneyle tamamlıyor.”

‘TARİHİ ENSTURMANA SAHİP ÇIKIN’

Halkın bu tarihi enstrümana sahip çıkması gerektiğini dile getiren Tatar “Eskiden erbane hayvanların derisinden yapıyordu ve sesi şu an kullanılan fabrikasyon-suni derilerden dahi iyi idi. Fakat son yıllarda doğal deriden yapılan çok az Erbane kalmış, şu an kullanılanların çoğu fabrika üretimidir. Özellikle bu tür erbaneler Kuzey Kürdistan’da Amed, Garzan, Botan ve Serhat bölgelerinde kullanılıyor. Amed, Garzan, Botan ve Serhat gibi bölgelerde erbane kültürü derviş kültürüyle özdeşleştiriyorlar ve halkın içinde öyle biliniyor ve öyle yayılmış. Erbane ile biz analarımızın acısını, değerlerini, ağıtlarını yaşama akıtıyoruz. Kürdistan’ın 4 parçasındaki Kürtler en eski tarihi enstrümanlarına sahip çıkabilmeliler” diye konuştu.

‘BEN DERVİŞLİĞİ BABAMDAN ÖĞRENDİM’

“Biz Erbane dervişleri olarak köy köy, kasaba kasaba, dolaşıyoruz, halkımıza erbane çalıyoruz” diyen Tatar erbane ve dervişliği küçük yaşlarda babasından öğrendiğini dile getirdi.

35 yıldır meydan meydan dolaşarak erbane çaldığını vurgulayan Tatar, “Ben küçüktüm babam erbane çalıyordu. Ben de büyük bir istek ve sevgiyle babama bakıyordum. Ben babamın bana öğretmesini istiyordum. Kürdistan’da dervişlik kültürü vardır, ben küçükken babamla beraber Kürdistan’ın köylerine gidiyordum. Şimdi de derviş olarak Muş, Van, Ağrı, Kars, Bitlis, Bingöl, Hakkari, Şırnak ve Diyarbakır’ı dolaşarak erbane çalıyoruz. Ben bir şey istemiyorum sadece erbanem olsun yeter. Erbane çok eski ve önemli bir enstrümandır.”