Ressam İlter: Kürt kültürü ve sanatı kayyumların hedefinde

AKP'nin kayyum olarak atadığı Kürdistan'daki 60'ın üzerinde DBP'li belediyenin arasında Batman Belediyesi de var. Belediyeye Vali Yardımcısı Şeref Aksoy kayyum olarak atandı.

Ressam İlter, kayyumların ilk hedefinde Kürtlerin kültür ve sanatı olduğuna dikkati çekerek, "Kültürünü yaşatan ve bununla birlikte sanat üreten bir halk da kalıcı olur ve ölümsüzleşir. Kürt halkı canı pahasına kültürüne, diline sımsıkı sarılmış bir şekilde haklı davaları için mücadele etmeye devam edecek" dedi.

AKP’nin eliyle Batman Belediyesi’ne atanan kayyumdan hemen sonra fes ettiği Şehir Tiyatrosu ve Orkestra Müdürlüğü dışında sanat eğitimi ve faaliyetlerinin gerçekleştirildiği kültür merkezi de kapatıldı. Bahar Kültür Merkezi olarak kültür, sanat faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Ressam ve Eğitmen Ramazan İlten, ANF’ye açıklamalarda bulundu.

'BATMAN'DA NİCE SANATÇI YETİŞTİ'

Kayyum öncesi Batman’da çok nitelikli kültür-sanat çalışmalarının olduğu aktaran İlter, "Batman Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmadan önce, Batman kültür-sanat alanında ciddi gelişmeler gösteriyordu. Çok eskilere oranla sanatsal faaliyetler gözle görülür bir farkla ilerliyordu. Bizler Bahar Kültür Merkezi olarak o dönem Halk Evleri’nde, çeşitli sanat dallarında eğitim veriyorduk. Yedi kişiden oluşan eğitmen sayımızın verdiği çeşitli sanat dallarına Batman halkından da çok ciddi bir talep ve ilgi vardı. Çocuklardan tutun yetişkinlere, 7'den 70'e giden bir alaka vardı. Estrüman (erbane, gitar, bağlama, keman), resim, tiyatro, folklor gibi birçok alanda kurslar veriliyordu. Şimdilerde müsizyen olan birçok Kürt sanatçı, Batman'daki Bahar Kültür Sanat Merkezi'nde eğitim alan arkadaşlarımızdır. Bunun yanı sıra yine bu çatı altında aldığı eğitimle üniversitelerdeki Güzel Sanatlar Fakültesi'ne başvurup, kazanan nice genç arkadaşlarımız oldu’’ dedi. 

‘KAYYUM KÜLTÜR-SANAT MERKEZLERİNİ HEDEF ALDI'

AKP’nin atadığı kayyumların ilk hedefinde kültür ve sanat merkezlerinin olduğunu vurgulayan İlter, şunları söyledi: "Sanat insanın ufkunu geliştiriyor ve insanlar arasındaki yakın ilişkiyi sıcak tutuyor. Batman'da yaşayan insanlarımızın bu yaklaşımı, kendilerine ait olan zengin bir kültür sanata sahip olduklarından, mevcut durum ve çalışmalara karşı güçlü bir sempati oluşturuyordu. AKP iktidarının eliyle neredeyse Kürdistan’daki bütün belediyelere kayyum atandı. Batman Belediyesi de kayyum atananlardan birisidir. Atanan kayyumla beraber, gelen zihniyetin gözdağında sanat ve kültür alanları da vardı. Kültür sanat kurumlarını hedefinde tutuyordu ve başlarda olumsuz bir etki oluşturdu. Batmanlı çocukların, gençlerin, halkının üzerinde psikolojik bir baskı oluşturulmaya çalışıldı."

‘NE BATMAN HALKI NE DE KÜLTÜRÜ KAYYUMU TANIYOR!'

Batmanlıların kayyumu tanımadıklarını ve kültür sanat adına çalışmalarına bütün baskılara rağmen devam ettiklere değinen İlter, şöyle devam etti:

"Genel olarak Batman halkı Kürt kimliğine sahip. Var olan bir dilimiz ve köklü kültürümüz var. Bu gerçeklikle farklı görülüyor olabilmemiz de mümkündür. Yıllardır devletin ve hükümetlerin sömürüsü altında kalan ve asimile, yok edilmeye çalışılan Kürt kültürü ve diline mensup her bireyin diğer kültür ve dillere karşı bir saygısı var olmuştur hep. Ancak bizim dilimize ve kültürümüze bunca dayatma dışında, bizler de hep saygı duyulmasını istedik ve istiyoruz. Çünkü biz Kürtler de azınlık olmamakla birlikte köklü ve zengin bir tarihe sahip bir halkız. Kürtlerin sanat ve dilinden rahatsız olan bu zihniyet tarih boyunca hep farklı yöntemlerle sömürmeye asimile etmeye çalıştı. Atanan kayyumlar da bunu amaç edinmiş, görev olarak görmüş bir tutumla ilk önce Kürdistan halkının kültürüne, sanatına ve diline baskı yapmaya çalıştı. Başta biz Kürtler olmak üzere diğer bütün kimlikleri hep Türkleştirme çabası içerisinde kalmıştır. Belki bu yakın tarihte halkımız bu baskılara karşı sessiz kalmış gibi görünüyor gibi bir tablo çizilmeye çalışılıyor ama bunun aksine bunun altında devasa bir fırtına var. Hiçbir zaman Kürt halkı bu haksızlıkları kabul etmemiştir ve şimdilerde de etmiyor. Çünkü ortada bir iradeye kilit vurma, gasp etme durumu söz konusudur."

‘BU SAATTEN SONRA KÜRT HALKI ASİMİLE EDİLEMEZ’

Türk devletinin yıllardır Kürt halkını dili ve kültürü üzerinden asimile etmeye çalıştığını aktaran İlter, "Bir İngilize gel Türk ol ya da bir Türke İngiliz ol şeklinde Kürt halkı da hep böylesi bir baskı altında kaldı. Bu denli mantığı ucuz ve imkansız olan bir zihniyetle bu ülke yönetilmek istendi hep.  Bunun insanlığa, vicdana, hakikate ve adalete sığmadığı gerçeğini hiçbir zaman görmek istemediler. Bir kökün değişime uğramasına, asimile edilmesine, yok edilmesine çalışmanın hiçbir mantığı olmadığı gibi, bu saatten sonra da Kürtler gibi mücadeleci ruhu olan bir halkın üzerinde tesirat edemezler. Bu, asla ve asla mümkün olmayacaktır. Bahar Kültür Sanat Merkezi emekçileri olarak, bizler de bu baskı ve dayatmalara karşı direndik ve haksızlıkları kabul etmeyip çalışmalarımıza devam ettik. Halkımızın da bizimle hemfikir olduğundan, yine onlarca başvuran öğrencilerimize olanaklarımız doğrultusunda kültür sanat alanında eğitimlerimizi vermeyi sürdürüyoruz’’ şeklinde konuştu.

'KÜRTLER KÜLTÜRÜNE VE DİLİNE SIMSIKI SARILMIŞ'

Ressam ve Eğitmen Ramazan İlten, son olarak sanatın önemine değinerek, şunları söyledi: "Sanatla uğraşan, ilgilenen bir insandan asla zarar gelmez. Sanat insanı hümanist kılar, ufku açar ve insancıl bağları güçlendirir. Kültürünü kaybeden bir halk yok olmaya mahkûmdur. Kültürünü yaşatan ve bununla birlikte sanat üreten bir halk da kalıcı olur ve ölümsüzleşir. Otuz yıl öncesi olmayan Kürt halkı günümüzde bunca dayatmalara, zulümlere, baskılara rağmen kültürlerinin, dillerinin ve sanatlarının ne denli önemli ve değerli olduğunu bilerek hareket ediyorlar. Kürt halkı canı pahasına kültürüne, diline sımsıkı sarılmış bir şekilde haklı davaları için mücadele etmeye devam edecek ve ediyorlar da."