Meyman Yayınevinden dört yeni kitap

Meyman Yayınevi Newroz döneminde dört yeni kitap yayınladı.

36. YIL PARTİ DERSLERİ

Meyman Yayınevi bu ay PKK’nin öncü kadrolarından Duran Kalkan’ın 2013-2014 yılları arasında Kürdistan dağlarında vermiş olduğu ders kayıtlarından derlenen ’36. YIL PARTİ DERSLERİ’ adlı iki ciltlik kitabı siz okurlarına sunuyor.

Duran Kalkan’ın, PKK’nin 36 yıllık tarihini ayrıntılarıyla işlediği kitapta hem PKK tarihini hem de Kürdistan tarihinin son 50 yıllık özgürlük mücadelesi tarihinin tüm kesitlerini içeriyor. İki ciltlik kitapta bugün yaşanan sorunların da çözümüne değiniyor Duran Kalkan. Gerillalara yönelik verilen derslerden derlenen kitap aynı zamanda yakın tarihimizin de derinlikli analizlerini yapıyor.

KALBİM DAĞLAR İÇİN ATIYOR

Gerillayı hem yazılarıyla hem fotoğraflarıyla hem haberleriyle hem de çektiği filmlerle en sade ve yalın bir şekilde anlatan bir devrimcidir Halil Uysal (Dağ). Ve Meyman Yayınevi Halil Uysal’ın kitaplarından derlenmiş olan ‘Mein Herz schlägt für die Berge’ (Kalbim Dağlar İçin Atıyor) adlı kitabı Almanca olarak yayına hazırladı. Kitabın çevirisini yapan Meral Çiçek önsözde şöyle diyor: Kürtlerin özgürlük mücadelesinde şehitlerin anısı büyük önem taşıyor. Çünkü onların umutlarını, hayallerini ve dileklerini gerçekleştirmek gerekir. Böylece, ölenler mücadelenin içinde yaşarlar. Parlayan bir ışık olarak yol gösterirler. Bu nedenle gerilla savaşçılarının günlükleri, şiirleri ve yazıları genellikle ölümlerinden sonra yayınlanır. Halil Dağ'ın seçme metinlerinden yaptığım bu çeviriyle, Dağ'ın sözlerini daha geniş bir okur kitlesine ulaştırarak anısına küçük de olsa bir katkıda bulunmak istiyorum. Özellikle de Kürt özgürlük mücadelesinin tüm dünyada ama özellikle de Almanya'da giderek daha fazla insanı etkilediği ve kendine çektiği bir dönemde.

116 sayfadan oluşan elinizdeki kitap ‘Halilin Gözü’ ve ‘Beni Bağışlayın: Dağ Yazıları ve Botan Günlüğü’ adlı kitaplarındaki yazılarından seçilen yazılardan derlenerek hazırlanıp çevirisi yapılmış. Halil Uysal yazılarında şöyle diyor: Bütün bu metinleri niye yazıyorum? Yazmasaydım ölürdüm. Yazarak, yazıya dökerek aslında her şeyin üstesinden geliyorum. Aslında herşeyi geride bırakmak için yazıyorum. Yanlış anlaşılmasın, vazgeçmek için yazmıyorum. Tam tersine yeni başlangıçlardan yanayım. Hiçbir şeyin geride bırakılamayacağını çok iyi biliyorum. Ama aynı zamanda yeni başlangıçlar için güç toplamanın daha önemli olduğunu da biliyorum. Her şeyde, savaşta, sanatta, aşkta yeniden başlamak, bir şeyi ilk anın tazeliğiyle yeniden ele almak ve engelleyemediğimiz bir heyecanla kucaklamak ne güzeldir!…

DAĞLARA VE DERYALARA

Yıl 2013, Bingöl zindanı. Tam 19 PKK’li tutsak nefes kesen bir karar alırlar. Firar. Zindana düşen her kişinin hayalidir firar etmek dört duvar arasından. Ve karar verip tüneli kazmaya başlarlar. İmkansızı başarmak istiyorlardı. Ve bunun için gereken her türlü bedeli de ödeyeceklerdi. Ellerinde sadece basit bir keski ve demir birkaç parça alet.. Giriştiler tünel kazmaya ve iki ay boyunca kör bıçakla tam 61 metre kazdılar ve o gün gelip çattığında 18 tutsak firar etti ve yönlerini dağlara verdiler. Aksilikler, hatalar, zorluklar ve imkansızlıkla kazdıkları tünelden sonra özlem duydukları dağa ulaştılar ancak plansızlık ve tedbirsizlik yakalanmalarına neden oldu.

Hepsi sürgün olarak farklı zindanlara dağıtıldılar. Ancak içlerindeki dağ özleminde hiçbir azalma olmamıştı. Düşmanın propagandasını da boşa çıkarmak için yeniden firar planı yapmaya başladı Amed zindanına sürgün edilen Bingöl tünel eylemini yapanlar. Yanlarına aldıkları bir grup arkadaşlarıyla önce tünel planı yaparlar ancak tünelin imkansızlığını görünce bu defa tellerin üzerinden atlayarak kaçma planı yaparlar. Ve hazırlıklar buna göre yapılır. Günler süren çalışmalar, her adımda karşılarına çıkan tel örgülü yeni duvarlar, asker kulübeleri, kameralar, köpekler,… aşmaları gerekecektir. Tüm planı en incelikli bir şekilde uygularlar ve firar günü gelip çattığında Amed zindanın tel örgülerinden atlayarak kaçarlar. Sonrasında ise hayallerine doğru yol alırlar; özgürlük mekanları olan dağlar… 523 sayfalık ‘Dağlara ve Deryalara-bir çifte firarın hikayesi’ adlı kitap o günleri akıcı bir dille anlatıyor.

BERMAL KARDELEN’İN GÜNLÜĞÜ

2002 yılının Ağustos ayında Zap’ta şehit düşen Bermal Kardelen’in (Sacide Kara) hayatını ve gerilla yolculuğunu anlatan ‘Kardelen’in güncesi’ adlı kitap Newaya Jin gazetesi tarafından yayına hazırlandı. 233 sayfalık kitapta Bermal Kardelen’in şiirleri, yazıları ve arkadaşlarına yazdığı mektupları bulacaksınız. Ülkesinden uzakta, Avrupa’da büyüyen ama içinde ülke hasreti ve sevgisi hiç eksilmeyen Bermal’in dağlara ulaştıktan sonra kaleme aldığı yazıları okuyanları adeta Kürdistan’a yolculuğa çıkarıyor. Önder Apo’ya hitaben yazdığı yazılarında Bermal, özgürlük paradigmasından anladıklarını ve öğrendiklerini yaşamına geçirmek için sarf ettiği çabayı da işlemiş günlüğünde.

Hislerini, duygularını, yaşadıklarını ve kendisini öyle yalın ve sade bir şekilde kaleme almış ki Bermal, bir insanın en yalın halini görmemizi sağlamış bu haliyle. Belki de Bermal’i en iyi şu cümleleri anlatıyor: “Yoldaşlar; Önderliğin felsefesini yaşamıma hakim kılmazsam, örgüt ile bütünleşmezsem, iletişim inceliğini, davranış güzelliğini, insan değerini, duyguda inceliği yaşamazsam, ilkelerden taviz verirsem, doğruların takipçisi olmazsam, özgürlük ideolojisini beynimin her hücresine egemen kılmazsam, toprağımı-insanımı sevmezsem, emek vermezsem, emeğim ile büyümezsem beni sakın sevmeyin, sakın…”

 

Meyman Yayınevinin bu kitaplarını ve çok daha fazlasını pirtukxane.net adlı internet sitesinden, Demokratik Kürt Toplum Merkezlerinden ve festival ve etkinliklerde açılan standlardan bulabilirsiniz.