1. Düsseldorf Kürt Film Festivali'nde çok sayıda film ve belgesel gösterildi. UFA Palast ve Metreopol Saal sinemalarında gösterilen film ve belgeseller Düsseldorf'ta farklı bir atmosfer yarattı.

Düsseldorf'ta 30 yıldır yaşayan Yazar Sırrı Ayhan, festival hakkındaki izlenimlerini şöyle paylaştı:

"30 yıldır Düsseldorf'ta yaşıyorum. Düsseldorf'ta ilk defa böylesine önemli ve halkımıza layık bir festival gerçekleşiyor. Düsseldorf halkı Kürtlerin ne kadar evrensel yapıtlar ortaya koyduklarına şahitlik etti. Biz Düsseldorf'ta yaptığımız yürüyüş ve mitinglerle tanınıyorduk. Ama iki gündür burada yaşananlar biz Kürtler için gurur verici."

Yine 25 yıldır Düsseldorf'ta yaşayan Yazar Kakşar Oremar ise şu ifadeleri kullandı:

 "Uzun metrajlı filmlerimiz ve çok önemli belgesellerimiz gösterildi. İzleyiciler sadece Kürtlerden oluşmuyordu. Almanlar, Afrikalılar ve bu şehirde yaşayan Kürtleri tanımak isteyen diğer göçmen halklardan insanlar da filmleri izlemeye geldi. Çok önemli yapıtlarla kendimizi tanıtmamızı çok önemsiyorum."

'BU ÖVGÜLER EN BAŞTA ŞEHİTLERİMİZE'

Bu arada festivalde en büyük ilgiyi görenlerden biri Rojava'dan misafir olarak gelen Berbû filminin yönetmeni Sevinaz Evdike oldu. İzleyiciler Evdike'ye Rojava'da yaratılan filmler, diziler, klipler ve tiyatro üzerine övgüler yağdırdı. Bu ilgiden çok etkilendiğini ve güç aldığını dile getiren Sevinaz Evdike, şöyle dedi:
"Bu övgüler en başta şehitlerimize yapılıyor. Biz şehitlerimizin canlarını vererek yarattığı değerleri kültür ve sanat çalışmalarına yansıtmaya çalışıyoruz. Savaş koşullarında ve mücadele içinde yaratılan bu eserlerin halkımızda olumlu sonuçlar yaratması beni çok sevindirdi ve duygulandırdı. Sizin aracılığınızla Rojava'daki arkadaşlara şunu söylemek isterim. Düsseldorf Film Festivaline katılan ve benimle görüşen herkesin tüm arkadaşlara selamı var. Rojava'daki mücadeleden ve kültür-sanat çalışmalarından güç aldıklarını ifade ettiler."

6 BELGESEL GÖSTERİLDİ

Metropol Saal sinemasında 6 belgesel gösterildi. Gösterilen belgeseller şunlar:

Hawazgê Kilamo-Xidir: 59 dakika süren belgeselin yönetmen Hasan Sağlam. Belgeselde Dêrsim'li ozanlar Delîl Xidir ve Hıdır Akgül'ün yaşamı ve stranları anlatılıyor.

Ra: 55 dakika süren belgeselin yönetmeni Devrim Tekinoğlu. Belgeselde Dersim Aleviliği beyaz perdeye taşınıyor.

Eren: 95 dakika süren belgeselde Eren Keskin'in insan hakları mücadelesi işleniyor. Maria Binder'in yönettiği belgesel için üç yıl emek verilmiş.

Kaf Kaf: Metin Dağ'ın yönettiği ve 63 dakika süren belgeselde 1966'da meydana gelen Varto Depremi ve sonuçları gözler önüne seriliyor. Orijinal görüntüler, konu hakkında çekilen filmler ve çeşitli televizyon arşivlerinin gün yüzüne çıkarıldığı belgeselde, çok sayıda tanık o gün yaşananları dile getiriyor. Etkileyici bir kurgu ile hazırlanan belgesel izleyiciden tam not aldı. Metin Dağ festivale katılamadı. Yazılı bir mesaj gönderen Dağ, şu ifadeleri kullandı: "Almanya Konsolosluğu bana vize vermedi. Bu nedenle festivale katılamadım. Bir sanatçıya kendi belgeselini izleyici ile izleme olanağı vermeyen bu yaklaşımı kınıyorum. Ama dostlara şunu söylemek isterim: Kurdistan'dayım ve yeni bir proje için çalışmalarımı sürdürüyorum."

Bilûra Nişo: Sedat Kiran'ın yönettiği ve 60 dakika süren belgeselde Amedli bir bilûr ustasının öyküsü anlatılıyor.
Rojek: Metropol Saal'de gösterilen final belgeseli ise uluslararası ödül sahibi Rojek oldu. 120 dakika süren ve Zaynê Akyol'un yönettiği belgesel özellikle Alman izleyicileri tarafından ilgiyle karşılandı.
Bu arada dün Metropol Saal sinemasında 8 kısa film de gösterildi. Aynı salonda peşpeşe gösterilen kısa filmlerin toplam süresi 115 dakikayı buluyordu.