Uta ve Amara anıldı: Enternasyonal kadınlar onların çizgisinde yürüyor

Uta Schneiderbanger ve Ekin Ceren Doğruak, şehadetlerinin 20. yıl dönümünde anıldı. Kadınlar, “Onların mücadelesi gün geçtikçe büyüyor, yayılıyor. Bugün yüzlerce enternasyonal kadın Uta’nın çizgisinde yürüyor. Biz onları her gün yaşıyoruz" dedi.

Güney Kürdistan’da 31 Mayıs 2005’te yaşanan trafik kazasında yaşamını yitiren devrimci kadınlar Uta Schneiderbanger (Nûdem) ve Ekin Ceren Doğruak (Amara), şehadetlerinin 20. yıl dönümü vesilesiyle Uta Schneiderbanger’in mezarının bulunduğu Almanya’nın Mülheim an der Ruhr kentinde anıldı.

Uta Schneiderbanger’in mezarı başında bir araya gelen Kürt kadınları ile enternasyonalist kadınlar, Nûdem ve Amara’nın mücadelesini devraldıklarını ifade ederek, onların bıraktığı enternasyonal mirasın bugün de yol gösterici olduğunu vurguladı.

Mezarlıkta yapılan konuşmalarda, her iki kadın devrimcinin kadın özgürlük mücadelesine ve enternasyonal dayanışmaya adanmış yaşamları hatırlatıldı. Uta ve Amara’nın mücadele arkadaşları, “Nûdem ve Amara şahsında özgürlük uğruna mücadele eden tüm kadınları saygıyla anıyoruz. Onların çizgisi bugün dünyanın dört bir yanında kadınların yürüyüşüne ışık tutuyor” dedi.

Uta Schneiderbanger’in mezarına çiçek bırakan kadınlar burada konuşmalar yaptı.

Kürt Kadın Hareketi’nden Jînda Pazarcik, Kürtçe yaptığı konuşmada, “İki enternasyonal devrimci kadını anmak için 20 yıldır bu mezarlıkta bir araya geliyoruz ama aslında biz onları yaşamını yitirmiş olarak görmüyoruz. Çünkü onların mücadelesi gün geçtikçe büyüyor, yayılıyor. Bugün yüzlerce enternasyonal kadın Uta’nın çizgisinden yürüyor. Biz onların hayallerini gerçekleştiriyoruz. Onlar yaşıyorlar, bıraktıkları mücadeleye sahip çıktıkça onların ruhları da şad olur” dedi.

Pazarcik’ın ardından söz alan Gülistan Kanîreş ise, Almanca yaptığı konuşmada duygularını şöyle dile getirdi: “21. yüzyılda yüzlerce devrimci enternasyonal kadın yoldaşımız, Uta ve Amara çizgisinde mücadele ediyor. Bugün ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganı bütün dünyaya yayılmışsa bu, kadın mücadelesinin değerli şehitlerinin sayesindedir. Onların bize bıraktığı mücadele elbette sadece sloganlardan ibaret değil veya senede bir kez gelip burada anmamız değil. Biz onları her gün yaşıyoruz.”

Uta ve Amara’nın isimlerinin verildiği kadın kurumuna her yıl yüzlerce şiddet mağduru kadının başvurduğunu hatırlatan Kanîreş, “Onların ismi ile kurulan kuruma yüzlerce mağdur kadın gelip orada yarasına merhem buluyor. Biz o isimlerin mücadelesini böyle taçlandırıyoruz” dedi.