'Türkan bize mücadele azmi ve kararlılığını bıraktı'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan, "Türkan arkasında biz kadınlara, mücadele azmi ve kararlılığıyla kadın özgürlüğüne sevdasını bıraktı” ifadesiyle Şırnak’ta yaşamını yitiren Türkan Yüksel'i anlattı.

Uzun yıllar kadın mücadelesi yürüten ve daha sonra YJA Star’a katılan Türkan Yüksel (Nudem Maraş) 22-28 Nisan 2017 tarihleri arasında Şırnak’ta gerçekleşen operasyonlarda yaşamını yitirdiği açıklandı. Maraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya gelen Yüksel, 1997-2011 yılları arasında DEHAP Kadın Kolları çalışmasında ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) çalışmalarında yer aldı. Yüksel, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Toplum Partisi (DTP) gibi partilerde de çeşitli görevlerde bulundu.

Türkan Yüksel’in kadın mücadelesine katkıları ve yürüttüğü çalışmaları, uzun zaman birlikte çalışma yürüten arkadaşı HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Fatma Kurtulan anlattı.

KADIN BAKIŞ AÇISI VE BİLİNCİNİ ÖZÜMSEYEN BİRİYDİ’

Yüksel’in gençlik yıllarında mücadeleye başladığını belirten Kurtulan, Yüksel’in çok neşeli ve çok gülen biri olduğunu ve kadın bilincini ile kadın bakış açısını özümseyen biri olduğunu aktardı. Kurtulan, şöyle anlattı: "Hep gülerdi ve gülmek çok yakışırdı Türkan’a. Türkan, kadın bilincine, kadın bakış açısına ve kadın kimliği üzerinden olaylara olgulara bakışı, kadın kimliğini esas alarak cins bilinciyle yaşamın ve mücadelemizin her alanında mücadele etmeye çalışan ve bu konuda gerçekten başarılı olan bir arkadaştı. Hepimizin örnek aldığı bir arkadaştı. Kadınlar olarak da güç aldığımız biriydi. Şu çok önemliydi,  kadınların konumlanmasında özellikle kimliği esas alan yani bireylere takılıp kalan bir konumda değil daha çok kadın kimliği esaslı planlamaları yapan bunun mücadelesini veren, günlük yaşamda da aslında hiçbir zaman kadın mücadelesini, cins mücadelesini vermeyi aksatmayan bir pozisyondaydı. Sürekli çoğaltmayı, büyütmeyi, kadınları bir araya getirmeyi hedefliyordu."

'YATAY ÖRGÜTLENMEYE BÜYÜK ÖNEM VERDİ'

Yüksel ile birlikte DTP, DÖKH çalışmalarında ve 2009 yerel seçimlerinde Van’da birlikte çalışma yürüttüklerini aktaran Kurtulan, Yüksel’in mücadele hayatı boyunca kadın mücadelesine sunduğu katkıları dile getirdi. Kurtulan, “Yatay örgütlenme modelini oturtmayı hedefleyen bunda büyük emek veren bir arkadaşımızdır. Çeşitli farklı kesimlerde ki kadınlarla mesela feminist kadınlarla, değişik kadın kurumlarıyla çalışmada da çok başarılıydı. O alanda da ortak bir kadın bakış açısıyla mevcut durumu ele almayı esas alıyordu. Birlikte o dönem mücadele alanlarında buluşuyorduk" diye aktardı.

DEMOKRATİK SİYASETE KATKISI

Kürt siyasi hareketinin Meclis'e ilk girdiği dönemin kendileri yeni bir deneyim olduğu aktaran Kurtulan, çalışma arkadaşı Türkan Yüksel'in, Meclis'teki kadın grubuna dair büyük emeği olduğunu söyledi. Kurtulan, o günleri şu ifadelerle anlattı: "Leyla Zana deneyiminden sonra daha çok Kürt kadınlarının sayısal da çok olduğu bir parlamento çatısı oluştu. O dönemde Türkan’ın büyük bir emeği oldu. Yani bizim orada örgütlü bir kadın duruşuna sahip olmamız, kadına dair mecliste çalışmalar yapmamız, kadın şiddetinin görünür olmasına dair çalışma yapmamıza Türkan’ın çok teşvik edici bir durumu vardı çünkü buna çok yoğunlaşıyordu. O dönem küçük bir kadın grubuyduk 8 kişilik bir kadın grubu. O zaman, Meclis'te kadına dair yasaların çıkmasında, kadın renginin yansıtılmasında, kadın bakış açısıyla mevcut tasarılara damga vurmaya çalışmak, renk katmaya çalışmak üzerinde sürekli yoğunlaşmaları olan ve bu konuda da teşvik edici çalışmaları olan bir duruşu vardı. 2009 yılında belediyeyi almamızda emeği olan bir arkadaştı. Kadınların o dönem belediyelerde hem meclis üyeliklerinde hem belediye başkanlıklarında bulunabilmesi için çok çaba gösteren ve bu konuda da başarılı olmuştu. Yani Van’da ilk defa biz o dönem belediye aldık ve bununla birlikte ilçeleri almıştık."

‘ANTİ-DEMOKRATİK UYGULAMALAR DAĞ YOLUNU AÇIYOR’

Tüm mücadelelere rağmen Türkiye'de demokratik siyaset kanallarının açık olmadığını belirten Kurtulan, "Türkan demokratik siyaset imkanı bulabilseydi, kanallar açık olsaydı, biz bunları yaşamazdık. Elbette ki herkes için geçerli. Türkiye’nin anti-demokratik yapılanması, gün gün büyüyen faşizan tutumlar, yaşamın her alanında bunu ve kendi kurumlaşmasını dayatan durumu, dağ yolunu açık bırakıyor. Dolayısıyla burada o imkanı bulamayanlar tercih ediyor dağ yolunu. Türkan da biraz böyle. Yani burada demokratik siyasetin önünün açılması ve PKK’yi var eden koşulların ortadan kaldırılması için demokratik siyasetin için çok mücadele eden, burada kadın özgürlüğü için çalışan bir yerde mücadelesini büyüten bir arkadaştı. Türkan bunun mücadelesini çok disiplinli çok özgüvenli çok ciddi bir şekilde verdi" diye konuştu.

‘BİZE MÜCADELE AZMİ VE KARARLILIĞINI MİRAS BIRAKTI’

Kurtulan, Yüksel’in yaşamını yitirmesinin kadın kimliği ve mücadelesi adına büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Yüksel'in ardından bıraktığı mirası Kurtulan, şöyle anlattı: “Türkan arkasında biz kadınlara, mücadele azmi ve kararlılığıyla kadın özgürlüğüne sevdasını bıraktı. Tarihsel süreç içerisinde kadın tarihini süzerek alıp, hem eril zihniyetin kadına empoze etmeye çalıştığı dayatmaları tahlil eden, aynı zamanda bununla mücadele etme gücünü açığa çıkaran bir kadın tarihinin üzerinde yoğunlaşmayı miras bıraktı. Kadın tarihi üzerinde yoğunlaşmak aynı zamanda eril sistemi deşifre etmek anlamına geliyor ve onunla mücadele etme gücünü nasıl elde edilebileceği kılavuzluğunu da yapıyordu, Türkan.”