Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) faşist Türk devletinin İmralı Zindanı’nda yıllardır uyguladığı hukukdışı ve insanlığa sığmayan yoğunlaştırılmış tecrit politikasını Türkiye ve Kürdistan’daki cezaevlerine de yayarak, tutsakların iradelerini teslim almak suretiyle zindanları esir kampına dönüştürmek istediğini belirtti.

Cezaevlerinde yaşanan işkence ve hak ihlallerinin son otuz yılın en ağır sürecini yaşadığı da dile gelen TJK-E açıklamasında şunlara yer verildi: “OHAL ve KHK'lerle toplumu büyük bir baskı altına almayı hedefleyen faşist Türk devleti F Tipi cezaevlerine geçerek ve tek tip elbise uygulaması ile tutsaklara sistematik işkence uyguluyor. Cezaevlerindeki tutsaklar her türlü keyfi müdahaleye maruz bırakılarak gazete, dergi ve kitap gibi yayınlar kendilerine verilmiyor. Hasta tutsakların tedavisi engelleniyor, sevkler sırasında çıplak arama ve fiziki şiddet, kelepçeli tedavi, cinsel taciz ve işkence yapılıyor. Tutuklular binlerce kilometre ötedeki cezaevlerine sürgün edilerek kendileri ve aileleri cezalandırılmak isteniyor.

Cezaevlerinde yaşanılan vahşetin HDP tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gensoru olarak taşınması üzerine meclis başkanının bunu “sorulamayacak konu” diyerek işleme koymaması durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor. Bütün bu uygulamalar Elazığ ve Silivri cezaevinde kadın tutsaklara yönelik vahşetin boyutunu hepimize bir kez daha gösteriyor.

AVRUPA SESSİZ KALMAMALI

Önderliğimiz üzerinde uygulanan politik şiddete karşı başta CPT olmak üzere ilgili uluslararası kurumlardan oluşacak bağımsız bir heyetin Önderliğimizi ziyaret ederek sağlık ve güvenliği ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmesi, sayın Öcalan'ın tarihi rolünü oynayabilmesi için üstündeki tecride derhal son verilerek görüş kanallarının açılması ve müzakerelerin bir üst aşamadan başlaması acilen gereklidir. Bunun yanında OHAL uygulamasına son verilmeli, bütün cezaevleri sivil toplum kuruluşlarının denetimine açılarak tutsakların talepleri dinlenilmeli, hak ihlallerine karşı hukuki yaptırımlar uygulanmalı, siyasi tutsaklar ve hasta tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır.

Elazığ cezaevinde 6 kadın tutsağın öncülüğünde 50'inci güne dayanan süresiz açlık grevine ses vermek; Türkiye ve Kürdistan'daki cezaevlerinde yapılan fiziki işkence, taciz, tecavüz ve her türlü insanlık ve hukuk dışı işkenceye karşı başta kadın meclislerimiz ve örgütlerimiz olmak üzere tüm halkımızı, devrimci ve demokratik kamuoyunu cezaevlerindeki işkence ve hak ihlallerine dikkat çekmek için acilen harekete geçmeye, tutsaklarla dayanışmaya çağırıyoruz.”