TJA konferansı: Tecride karşı her yerde ayakta olacağız!

TJA'nın 'Kadınız, özgürlüğümüz için varız! Değişim için ayaktayız' şiarıyla düzenlediği konferans başladı. Konferansta, "Tecride karşı her yerde ayakta olacağız" mesajı verildi.

Tevgera Jinên Azad (TJA), 'Kadınız, özgürlüğümüz için varız! Değişim için ayaktayız' ve 'Em jinin em jibo azadiya xwe hene em li ser piyane' şiarıyla Türkiye ve Kürdistan'dan gelen 700 kadın delegenin katılımıyla 2 gün sürecek konferans düzenleniyor. Konferasa İngiltere, Federe Kürdistan, Türkiye'den kadın örgütleri, feminist kurumlar da katılıyor. Yine Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, STK temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi, 2016 Silopi’de katledilen Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar ve çok sayıda kadın katıldı.
Bir düğün salonunda düzenlenen konferansta kadınlar, sık sık “Bijî serok Apo”, “Jin, jiyan, azadi" sloganlarını attı.
Konferansta saygı duruşunun ardından 40 yıllık kadın mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.

GÖKKAN: TJA TOPRAĞINA, TARİHİNE, ÖNDERİNE SAHİP ÇIKIYOR

Açılış konuşmasını yapan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, şunları söyledi:
"Ortadoğu’nun her yanında kadınlar direnişteydi. TJA, derin ve depderin bir tarihin mirasçısıdır. TJA, yüzyılın direnişini bugün devam ettiriyor. Toprağına, tarihine, önderine sahip çıkıyor. TJA, biliyorsunuz, aslında Bakurê Kurdistan’da kadın örgütlülüğünü yürütmek için var ama TJA dünyanın her yerinde kadınların sesi oldu, dünyanın her yerine ulaştı. Varlığımızı bize yasaklamaya çalıştılar ama biz Kürdistan perspektifi ve Sayın Öcalan’ın paradigması ile bu yasaklara karşı varlık mücadelemizi verdik. Vermeye devam ediyoruz. Bizler bu paradigmayla mücadelemizi büyütüyoruz."

'TECRİDE KARŞI HER YERDE AYAKTA OLACAĞIZ'

Erkek egemen zihniyetinin yasaklarını, saldırılarını tanımadıklarını ifade eden Gökkan, şunları kaydetti:
“Geçmişimizde de bugünümüzde de asla mücadelemize ihanet yoktur. Biz Kürt kadınları olarak Kürdistan’da neolitikten bugüne kadar kadın mücadelemize asla ihanet etmedik. Diz çökmedik, vazgeçmedik. AKP-MHP ittifakının saldırılarına karşı ‘boyun eğmiyoruz’ dedik. Kazanımlarımıza yönelik şiddetli saldırılar var ama biz kazanımlarımızı sonuna kadar koruyacağız. Kazanımlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Kürt halkının statüsü olmadan, Kürt halkının lideri özgür olmadan hiçbir zaman tam anlamında bir örgütlülük sağlanamaz. Bu nedenle Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için kadınlar olarak her yerde ayakta olacağız. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, Kürt halkına ve Türkiye toplumuna yönelik şiddettir.
Eşbaşkanlık bizim en önemli kazanımlarımızdandır ve biz TJA olarak bu kazanımları korumaya devam edeceğiz.  Kadın özgür olmadan toplum özgür olmayacaktır. Özgürleşmeyen tek bir kadın olduğu sürece bu mücadele son bulmayacaktır."

REHİN TUTULAN SİYASETÇİLERDEN MESAJ

Kandıra Kapalı T Tip Cezaevi’nde bulunan Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Çağlar Demirel gibi kadın siyasetçilerin konferansa gönderdiği mesaj HDP’li Dersim Dağ tarafından okundu. Kadın tutsaklar konferansı selamlarken, bu konferansın kadın mücadelesinin daha da güçlenmesi açısından önemli bir adım olduğunun altını çizdi.

YÜCE: KADINLAR BİRLEŞTİKÇE KAZANACAK

Ardından konuşan SKP Eşbaşkanı Canan Yüce konuştu. Konferansı selamlayarak konuşmasına başlayan Canan, kadın mücadelesinin tarihinin çok eski olduğunu ve bundan güç aldıklarını belirtti. Canan, “Aldığımız güçle itaat etmeyeceğiz ve alanlarda olmaya devam edeceğiz. Şili’den Rojava’ya, Türkiye’den Kürdistan’a kadın mücadelesi birleştikçe kazanacağız. Erkek şiddetine karşı gelmeye devam edeceğiz. Tüm alanların sesini buluşturana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. SKM olarak buradaki mücadeleden güç alıyoruz. Türkiye’deki kadın örgütleri olarak buraya bakmaya devam edeceğiz. Buradaki duruş tüm dünya kadınlarının mücdelesine ışık tutacaktır."

KARATAŞ: ÖRGÜTLÜ DURUŞ SERGİLEMELİYİZ

Kürt Kadın Birliği’nde yer alan Duysal Karataş da, “Kürt kadınları olarak diyoruz ki ‘Ey Kurduno eger hun nebin yek. Hune herin yek bi yek.’ Bu yüzden birlikteliğimizi güçlü kılarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınlar üzerindeki tüm şiddet ve saldırılara karşı Kürt kadınları olarak örgütlü bir duruş sergilemeliyiz. Kadınlar ulusal birlik çalışmalarının da öncülüğünü yapmalıdır” diye konuştu.
Konferans basına kapalı olarak 2 gün boyunca devam edecek.