Ararat: Sêvêler halk önderleriydi

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, Silopi’de öz yönetim direnişleri sürecinde katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin, halk önderleri olduğunu söyledi.

Silopi’de öz yönetim direnişleri sürecinde 3 Kürt siyasetçi kadını, katledilişlerinin 3. yıl dönümünde anan PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, Paris Katliamı’nın yıl dönümündeki cinayetlerin mesajının da aynı olduğunu vurguladı.

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, 2016’da Silopi’deki öz yönetim direnişlerinde Türk güçleri tarafından Kürt kadın siyasetçiler Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın katledilmesinin yıl dönümünde ANF’ye konuştu.

ÖNCÜLÜĞÜ OMUZLADILAR

Kürt halkının kendi iradesiyle kendini yönetme talebini içeren ve bu kapsamda geliştirilen öz yönetim direnişleri sürecinde, kadınların çok büyük bir öncülüğünün açığa çıktığını; Sêvê, Pakize ve Fatma ile Asyaların halkın, Kadın Hareketi’nin özgürlük mücadelesinin öncülüğünü omuzladığını belirten Ararat, şöyle devam etti: "Kürt halkının bağrındaki özgürlük soluğunu daha da büyütmek ve halkların özgürlük soluğu haline getirmek umudu, inancı ve kararlılığıyla bu mücadeleye dahil oldular. Hem toplumsal örgütlenmeyi geliştirmek hem demokratik özerk sistemi örgütlemek ve inşa etmek hem de bunu savunmak açısından çok büyük bir çaba, emek ve mücadele içerisinde oldular. Sêvê, Fatma ve Pakize arkadaşlar hem kadın özgürlük mücadelesi hem de Kürt toplumunun özgürlük mücadelesi açısından önemli bir emeğin sahibidirler. Bu anlamda halkımız bu kadın arkadaşları halk önderleri olarak tanımladı. Tabi bu arkadaşlar isim olarak anılır durumdadır fakat bununla birlikte yüzlerce Kürt kadını, Kürt anası, Kürt genci, Kürt halkı bu öz yönetim direnişlerinde büyük bir kahramanlıkla mücadele etti ve kahramanca şehitler kervanına katıldılar.”

TARİHLERİ BİR BİRİNE YAKIN

Ararat, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledildiği Paris Katliamı tarihini hatırlatarak, Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır’ın Türk güçleri tarafından katledilmelerinin de Paris Katliamı tarihine yakın olduğunu ve aynı mesajı içererek yapıldığını söyledi: "Kürt Kadın Hareketi açısından ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınlar açısından bir mesajdı. Faşist güçler tarafından özgürlüğe tutkulu olan, özgürlük için emek veren, halkların kurtuluşu ve özgürlüğü için mücadele eden kadınlara verilmiş bir mesajdı."

KENDİMİZE GÜVENMEK ZORUNDAYIZ

Öz yönetim direnişlerinde gerçekleşen vahşi katliamlara tüm dünya ve uluslararası kurumların sessiz kaldığını; şimdiye kadar Sara, Rojbin ve Ronahi’nin katledilişinin üstü örtülmeye çalışıldığını hatırlatan Ararat, şöyle devam etti: "Öz yönetim direnişleri sürecinde de Sêvê, Fatma ve Pakize arkadaşların katledilmesi gibi tüm dünyanın gözü önünde yüzlerce genç, kadın ve çocuk katledildi, bodrumlarda yakılarak infaz edildi fakat bütün dünya sessiz kaldı. Tabi bu Kürt halkı, Kürt kadını açısından ve bizim açımızdan bir mesajdır. Biz öz gücümüze dayanmak zorundayız. Biz örgütlenmedikçe, kendi öz gücümüzle mücadele yürütmedikçe özgürlük mücadelesi sonuca ulaşmayacak. Devletlerden, farklı güçlerden herhangi bir beklentiyle, onlara dayanarak bir özgürlük mücadelesi yürütülemez. Biz bu mesajı böyle okuyoruz. Onlar ürkütmek, teslim almak, iradeyi kırmak ve tasfiye etmek için bu katliamları gerçekleştirdi.”

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE TESLİM ALINAMAZ

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, halkların örgütlü özgürlük mücadelesinin asla teslim alınamayacağının altını çizerek, şunları ifade etti: “Bu katliamları gerçekleştirenler, ‘Direnmeyin, gelin teslim olun, kölemiz olun, bundan başka çareniz yoktur’ mesajını vermek istedi. Fakat biz kadınlar ve Kürt halkı olarak demokrasiye, özgürlüğe inanan, direnen ve faşizme karşı direnişi geliştirmek isteyen güçler olarak şundan eminiz; birlik oldukça, örgütlendikçe, mücadelemizi radikalleştirip, derinleştirip, yaygınlaştırdıkça faşizm mutlaka yenilenecektir. Erkek egemenlikli sistem ve onun kurumlaşmaları, iktidar gücü, çete yapılanmaları ve paramiliter güçleri kesinlikle tasfiye olacaktır. Sêvê, Pakize, Fatma, Asya, Sara, Rojbin ve Ronahilerden; Çiyager, Mehmet Tunç ve Mehmet Yavuzerlerden aldığımız mesaj budur. Halkımız bu mesajı böyle aldı ve mücadelesini sürdürmeye devam ediyor."

ONLARA CEVAP OLACAĞIZ

PAJK Koordinasyon Üyesi Ararat, şehadete ulaşanların bıraktığı çok görkemli bir örgütlenme, direniş ve halk önderliği mirası; aynı zamanda radikal bir kadın duruşu; umut, özgürlük iddiası ve kararlılığı olduğunu vurguladı. Böyle algılayıp böyle yaklaştıklarını kaydeden Ararat, "PAJK ve tüm PAJK militanları olarak da tüm şehit anılarına vereceğimiz cevap gibi; Sêvê, Pakize ve Fatma yoldaşların anısına, ideallerine, karar ve iddia düzeylerine vereceğimiz en büyük cevap, kadın özgürlük mücadelesini büyütmektir. Kürt kadınlarının öncülüğünde daha örgütlü ve daha birleşik bir mücadeleye ulaşmak, Ortadoğu kadınlarını özgürlükle buluşturmaktır" diye konuştu.

ÖNDERLİĞE DE YAPILMIŞ SALDIRI

Bütün şehitler gibi bu arkadaşlarının da şehadete giderken, direnişe öncülük ederken, toplumu örgütlerken ve yeni yaşamı ‘yeni demokratik özerk Kürdistan’ şiarıyla pratikleştirmeye çalışırken Öcalan’ın özgürlüğünü ve onunla özgür yaşamı amaç edindiklerini ifade eden Ararat, "Bu nedenle kadına yapılan saldırı Önderliğe yapılmış bir saldırıdır. Çünkü kadın ve Önderlik birdir. Biz kadınlar olarak Önderliğin özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz, yaşamını kendi yaşamımız ve saldırıyı kendimize saldırı olarak ele aldık. Sêvê, Fatma, Pakize arkadaşlar da böyle ele alıp özgürlük iddiasıyla mücadele yürüttüler. Bunun için halk önderleri olarak öne çıktılar. Ölümü göze alıp gözlerini kırpmadan halkın özgürlüğü için, Önderliği için, kadınların özgürlüğü için şehadete yürüdüler” dedi.

KADINLAR FEDADAN ÇEKİNMEYECEK

Öcalan’ın çok ağır bir tecrit altında tutulup susturulmaya çalışıldığını ve yaşamının tehdit edildiğini dile getiren Ararat, şöyle sürdürdü: "Önderlikle halk, Önderlikle kadın ve Önderlikle insanlık birbirinden koparılmaya çalışılıyor. Bu nedenle biz kadınlar, Önderliğin, kadınların ve halkın özgürlüğü için kendini feda etmekten bir an bile tereddüt etmeyen Sêvê, Fatma ve Pakize yoldaşlar gibi, şehitler gerçeği karşısında onlara layık olmak istiyorsak, onlara bağlılığın gereklerini yaşamsal ve mücadele gerçeğinde pratikleştirmek istiyorsak daha fazla örgütlenip daha fazla birbirimize kenetleneceğiz. Bu eksende mücadelemizi daha fazla radikalleştireceğiz ve Önderliğimiz ile özgür bir yaşamı mutlaka ama mutlaka inşa etmenin mücadelesini gün be gün daha fazla yükselteceğiz.”

RADİKAL EYLEM ÇİZGİSİ

2018’in baskılara karşı büyük direnişlerle girilen bir yıl olduğunu söyleyen Ararat, kadınlar olarak başlattıkları hamleye işaret etti. “Kadınları ve gençleri; Önderlik çizgisi, Önderlik özgürlüğü etrafında demokrasi mücadelesini büyütmeye ve faşizme karşı direniş cephesini daha güçlü örgütleyip radikal bir eylem çizgisine ulaştırmaya çağırıyorum” diyen Ararat, şunun altını çizdi: "En radikal mücadele, özgürlük iddiasını özgür dağlarda büyütmek, çoğaltmak ve topluma yaymaktır."

ÖZGÜRLÜKLE TAÇLANDIRACAĞIZ

PAJK Koordinasyon Üyesi Evîndar Ararat, faşizmin gün geçtikçe daha da pervasızlaştığına işaret ederek, saldırılarının sadece Kürt kadınları ve Kürt halkına dönük olmadığını, tüm kadınların ve halkların faşizmin saldırıları ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Ararat, son olarak şunları ifade etti: “Hedefimiz, İmralı sistemini yok etmek ve Önderliğimiz ile özgür bir yaşamı yaratmak olmalıdır. Bunu 2018’de Sêvêler, Fatmalar, Pakizeler, Saralar, Rojbinler ve Ronahiler çizgisinde mutlaka pratikleştireceğimize inanıyor ve özgürlük mücadelesinde yer alan, mücadele saflarında mücadele eden tüm kadınların mücadelesini saygıyla selamlıyorum. Mücadelemiz ortaklaşacak ve daha da büyüyerek kadınların, halkların ve özelde Önderliğimizin özgürlüğü ile taçlandıracağımız bir yıl olarak 2018’i tarihe altın harflerle yazdıracağımıza olan inancımı belirtiyor ve başarılar diliyorum.