Ronahi: Sara’nın mücadelesi, evrenseldi

Ronahi: Sara arkadaşın mücadelesi PKK kadın mücadelesi ile ele alınacak bir mücadele değildir. Bunun çok ötesinde olan evrensel bir mücadeledir.

9 Ocak 2013’te Paris’te MİT tarafından katledilen PKK kurucularından Sakine Cansız’ın mücadele arkadaşı KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi ANF’ye konuştu.

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi; Paris’te 9 Ocak 2013’te MİT tarafından katledilen Sakine Cansız’ın dünyadaki kadın hareketleriyle ilişkilenerek ortak mücadeleyi yükseltme konusunda büyük bir çaba sahibi olduğunu söyledi.

‘İNTİKAMININ MUTLAKA ALINACAĞINI SÖYLEMİŞTİK’

Güney Kürdistan’da faaliyet yürüten ve komplo peşinde olan MİT yöneticilerinin 4 Ağustos 2017’de yakalanması ve ifadelerine dikkat çeken Ronahi, katliamdan sonra yaptıkları açıklamalarda intikamlarının mutlaka alınacağını söylediklerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Sara, Leyla ve Rojbin arkadaşın 5. şahadet yıldönümünde bu komployu yapan kişileri ve güçleri büyük bir nefretle kınıyorum. Yine 4 Ocak 2016’da üç devrimci yoldaşımız Pakize, Sêvê ve Fatma arkadaşların şahadet yılında büyük bir minnetle anıyorum. Onları katleden faşist TC gücünü nefretle kınıyorum. Bu kadın devrimciler şahsında tüm şehitlerimizi de anmak ve onlara verdiğimiz sözü burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Onların zafere taşırmak istedikleri mücadeleyi sonuna kadar yürüteceğimizi takipçisi olacağımızı burada bir kez daha Kürt kadınına ve halkına yinelemek istiyorum.

Sara, Leyla ve Rojbin arkadaşa yönelik gerçekleştirilen komplonun hem zaman olarak hem de bu üç arkadaşın belirlenmesi tesadüfü değildir. Özellikle İmralı’da Önderliğimizin başlatmak istediği bir süreç vardı. Gerçekleştirilen katliam bu sürece bir cevaptı. Bunu herhangi bir kişi yapmadı. AKP hükümeti o süreçte ‘PKK’nin iç hesaplaması’ olduğunu açıkladı. Aynı zamanda Fetullah Gülen’in yaptığına dair bilinçli bir söylem ortaya atıldı. Yapılan komplo direkt siyasi irade ve MİT müsteşarının kararı ile yapılan bir komplodur. AKP hükümetinin Fettullah Gülen için yaptığı açıklama doğru ise, öyleyse MİT ve Cumhurbaşkanı da Fettullahçıdır. Dünya devletleri ve Türkiye de çok iyi biliyor ki bu komployu MİT yaptı. MİT’i yönlendiren de şu an Türkiye’yi yöneten güçlerdir. Örgütümüz bununla ilgili gerekli belgeleri ve açıklamaları yayınladı. İleriki süreçte de daha detaylı bir şekilde kamuoyuna açıklayacaktır. Biz o zamanda açıklama yaptığımızda intikamının mutlaka alınacağını söylemiştik. Tüm dünya şunu iyi bilsin ki bunun devamı da gelecektir.”

‘SARA ARKADAŞTAN İNSANLAR BÜYÜK ETKİLENİRDİ’

Cansız’ın savaşta kadın komutanların nasıl olması gerektiği, kadının siyasi, askeri ve toplumsal alanda nasıl rol alacağı üzerinde derin yoğunlaşmalarının olduğunu vurgulayan Ronahi; kadın, erkek, kadro, yurtsever demeden arkadaşlarıyla ve halkıyla her daim ilgilendiğini, onlara bilinç kazandırmanın çabası içerisinde olduğunu söyledi.

“Sara arkadaş zindanda gösterdiği direnişi dağlarda da gösterdi. Özellikle zindanda düşmana karşı direnirken dağda da silahı, bilinci ve coşkusu ile düşmana karşı direndi. Mücadele etmek sadece teorik olarak düşmanı dile getirmek değildi. Sara arkadaş teorik olarak ne kadar dile getirmiş ise pratikte de çok güçlü bir şekilde uyguluyordu. Kadın ve erkek arkadaşlarla yaptığı her toplantıda savaşın gerekliliği kadar barışın ihtiyacını da sürekli vurgulardı. Önderliğimizin başlattığı hamleye en çok destek veren, sonuna kadar onun için mücadele edeceğini söyleyen ve bunu başarmak için ne yapılması gerekirse yapacağını pratiği ile sergileyen bir arkadaştı” diyen Ronahi, dağda kadın hareketinin örgütlenmesinde Cansız’ın temel bir rol oynadığını da dile getirdi.

Kürt kadınlarının ilk örgütlenmesi olan YAJK’ın oluşumuna Cansız’ın öncülük ettiğine dikkat çeken Ronahi şöyle konuştu: “Tüzük, program ve savaşta kadın komutanların nasıl olması gerektiği üzerine en çok Sakine arkadaş katılım yaptı. Kadının siyasi, askeri ve toplumsal alanda nasıl rol alacağı üzerinde hep yoğunlaşırdı. Yol ve yöntem konusunda araştırma yaparak YAJK kongresinde çalışmalarını açıklayan arkadaşlardandı. Sara arkadaş; kadın hareketinin kapsam kazanmasıda, sistem sahibi olmasında dağda ve şehirde örgütlülüğe kavuşmasında önemli bir yere sahiptir. YAJK toplantısında alınan kararları pratiğe dönüşümünü birebir takip ederek bunu geliştiren öncü güçtü. Toplumsal alandaki kadınların cins bilinci ve mücadelesini örgütleyerek öne çıkardı.

Sara arkadaş, kendi yaşadığı deneyim ve tecrübelerde açığa çıkardıklarından hareketle genç kadın yoldaşları duruşuyla, genç kadın bilincini kazanmaları için eğitme konusunda da büyük bir mücadele tarzına sahipti. 2008-2009 yıllarında PAJK’ta bir planlama yapılmıştı. Bu planlama doğrultusunda Sara arkadaş neredeyse tüm gerilla yapısıyla toplantı düzenlemişti. Gittiği her yerde kadın ve erkek arkadaşlarla sohbet ediyor, arkadaşların yoğunlaşmasını ve mücadelede hangi konuda zorlandıklarını soruyor ve bilinç düzeyini öğrenip, eğitiyordu.

2008-2009 yıllarında Sara arkadaştan etkilenip ona mektup yazan, yoğunlaşmalarını onunla paylaşan birçok kadın arkadaş olmuştu. Ve Sara arkadaş da istisnasız her arkadaşın mektubuna cevap yazardı. Hiçbir arkadaşı cevapsız bırakmazdı. Günlerce gelen mektupları okur, arkadaşlara perspektif yazardı. Giden mektuplar bir arkadaşa hitaben yazılsa da bütün kadın arkadaşlar bölüklerde okur, perspektif alır ve kendi aralarında tartışırlardı. Sara arkadaşın kendi yoldaşlarıyla olan ilişkisi gibi halk ve toplumdaki kadınlarla olan ilişkisi de aynı şekildeydi. Örneğin bir yurtseveri gördüğünde ona bilinç kazandırmak, onun düşüncelerini almak için saatlerce onunla tartışır ve çok güçlü diyaloglar geliştirirdi.

Yine kadının zorlanmaları varsa, erkeğin kadına karşı yanlış bir yaklaşımı varsa ailelerle toplantı yapıp onlara örnek yaşam tarzını anlatır ve ilişki tarzları, çocukların eğitimi konusunda perspektif verirdi. Sara arkadaşı tanıyan, onunla kısa bir diyaloğu yaşayan bir arkadaş bile ondan çok etkilenirdi ve hiç unutmazdı. Ondandır ki Sara, Rojbin ve Ronahi arkadaşlar şehit düştüğünde hem Avrupa’da hem Kuzey Kürdistan’da on binlerce insan cenaze törenlerine katıldı. Sara arkadaşın bir insana dokunuşu veya diyaloğunu bile insanlar unutmaz ve büyük etkilenirlerdi.”

‘DÜNYA KADIN HAREKETLERİ SARA ARKADAŞI ÖNDERLERİ OLARAK KABUL ETTİ’

Cansız’ın sadece PKK ve PAJK kapsamında ele alınamayacağını, yürüttüğü mücadelenin evrensel nitelikte ve içerikte olduğunu dile getiren Ronahi; onun Rozaları ve Claraları da kapsadığını ve bu nedenle 9 Ocak’ın tüm dünya kadınları açısından mücadele günü olarak ilan edildiğini belirtti.

“Sara arkadaşın mücadelesi PKK kadın mücadelesi ile ele alınacak bir mücadele değildir. Bunun çok ötesinde olan evrensel bir mücadeledir. İlk mücadeleye başladığı anda nasıl bir istek ve heyecan ile başlamışsa sonuna kadar da aynı azim kararlılık ve coşku ile mücadele eden bir yoldaştı. Sadece Kürt kadınları için özgürlük mücadelesini yürüten bir arkadaş değildi. Tüm dünyada ezilen kadınların acılarını hisseden onları mücadelesinin baş ucuna koyan bir tarzı vardı. Ondandır ki, Sara arkadaşın şahadetinin ardından dünya kadın hareketi Sara arkadaşın mücadelesini kendi mücadeleleri olarak gördüklerini beyan etti. Aynı zamanda dünya kadın hareketleri Sara arkadaşı Önderleri olarak kabul etti. Arjantinli kadınlar Sara arkadaşı önderleri olarak kabul ettiklerinde bizim sorumluluğumuz bin kat daha arttı ve buna cevabımızda olacaktır” diyen Ronahi Ortadoğu ve Kürt kadın hareketinin mücadelesini zaferle taçlandırma sözü de verdi.

Cansız’ın farklı kadın hareketleriyle ve kadınlarla çok güçlü ilişkisi ve diyalogu olduğunu da söyleyen Ronahi şöyle devam etti: “Hangi zemine gittiyse mücadele eden kadınlarla mutlaka ilişkilenir ve bizim deneyim ve tecrübelerimizi onlarla paylaşırdı. Aynı zamanda onların da deneyim ve tecrübelerini öğrenerek bizim mücadele sahamıza yansıtırdı. Sara arkadaş kadın hareketini sadece kadın hareketi ile ele almazdı. Tarihte mücadele veren tüm kadınların mücadelesini kendi mücadelemizin temel mirası olarak ele aldı. Onların deneyim ve tecrübesiyle bizim mücadelemizi birleştirme ve ortaklaştırma yönüne çok ağırlık verirdi.

Sara arkadaş son yıllarda dünya devrim hareketleri ve kadın hareketleriyle mutlaka en üst düzeyde ilişkilenmemiz, ortak bir eylem hattını oluşturmamız ve özellikle başta Ortadoğu kadınları olarak bir araya gelmemiz için büyük mücadele verdi. Üç dört yıl önce yapılan Ortadoğu kadın konferansında Sara arkadaşın çok büyük bir emeği ve katkısı vardı. Faşizme, kapitalist moderniteye karşı kadının ortak bir cephede mücadele etmesini sağlamak, kadın olmanın ortak yanları üzerinde birleşmemizi sağlamak ve gelişen iki ulusal kadın konferansına birebir perspektif oluşturup katılım sağlamak açısından özel emek ve çaba verdi.

Sara arkadaşı sadece PKK ve PAJK kapsamında ele almak; onun hem ideolojik olarak hem teorik olarak mücadele kapsamını daraltır. O açıdan Sara arkadaşın yürüttüğü mücadele evrensel nitelikte ve içerikteydi. Rozaları ve Claraları da kapsayan ama onlarında ötesine geçen evrensel bir boyutu ve evrensel bir mücadele perspektifini kadın hareketine hep veren ve bunun üzerinden de birebir mücadele edip örgütlenmesinde önemli bir rol ve öncülük misyonu sahibi oldu. Ondandır ki 9 Ocak tüm dünya kadınları açısından mücadele günü olarak ilan edildi. Ve 9 Ocak gününde de böyle bir sahiplenme şimdiden başlandı.”

‘KADINLAR HER YERDE SARA ARKADAŞIN ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNİ YÜRÜTMELİ’

Kadınların Cansız gibi yaşamaları, Cansız gibi hissetmeleri ve yaşamının her alanında kadınların özgürlük mücadelesi sağlanırsa, dünyadaki tüm ezilen kadınların mücadelesinin evrenselleşebileceğini söyledi.

Ortak mücadele çağrısında bulunan Ronahi, “Ancak bu şekilde şehit anılarına doğru cevap olunabilir. Önderliğimiz ‘Sara’nın mücadelesi kadının özgürlüğüdür’ demiştir. Onun mücadelesiyle gelişen bir kadın özgürlük çizgisi, kadın örgütlülüğü, kadın ordulaşması ve kadın sistemi var. Bu eksende hem bizim mücadelemiz açısından temel köşe taşımızdır hem de ilk kadın yoldaşımız olması itibariyle şehit düştüğü ana kadar da bu mücadeleyi çok görkemli yürüterek en temel amacı bu mücadeleyi zafere taşımak ve ağlayan Kürt annelerinin gözyaşlarını durdurmak amacıyla büyük bir zaferle bu süreci taçlandırmak istiyordu. Sara arkadaşın bu amacını başarmak bizim görevimizdir. Sara arkadaş kadınlar için, Ortadoğu halkları ve Kürt halkı için yaşadı, mücadele etti ve bunu zaferle taçlandırmanın alt yapısını çok güçlü oluşturdu.

Sara arkadaş şahsında, Rojbin arkadaş, Ronahi, Sêvê, Pakize, Fatma ve son süreçte şehit düşen Delal arkadaşların anısına vereceğimiz cevap, doğru yoldaşlık ekseninde bu mücadeleyi mutlaka zaferle taçlandırmak, Kürt annelerine, Kürt kadınlarına özgürlüğü tattırmak ve ahlaki-politik bir toplumda yaşamalarını sağlamak boynumuzun borcudur. Bu nedenle tüm Ortadoğu kadınlarının Sara arkadaşın çizgisinde yaşamak ve mücadele etmek kararlılığını göstermelerini, bu anlamda katılımlarını bekliyoruz. Kadınların bulundukları her yerde Sara arkadaşın özgür kadın çizgisini yürütmeleri, Sara gibi yaşamaları, Sara gibi hissetmeleri ve yaşamın her alanında kadınların özgürlük mücadelesini sağlamaları gerekir. Böyle olursa dünyadaki tüm ezilen kadınların -tanısak da tanımasak da- mücadelesi bizim mücadelemiz, bizim mücadelemiz onlarınki olacaktır. Bu temelde ortak bir mücadele yürütürsek Sara arkadaşları yaşatır ve onların hayallerini gerçekleştirmiş oluruz. Bu anlamda evrensel bir mücadeleyi de başarmış oluruz. Bu temelde Sara, Rojbin, Ronahi arkadaşı şehit düşüren güçleri büyük bir öfkeyle lanetliyor ve onların anısına bağlılığımızı bir kez daha dile getiriyorum.

Onların şahsında şehit düşen tüm yoldaşlarımıza vereceğimiz cevap mutlaka özgürlük zaferini başarmak ve Önderlikle özgür koşullarda, özgür bir mücadelenin zaferini beraber kutlamaktır. Onların hayallerini mutlaka yerine getirme görevini başarma sözünü bir kez daha veriyorum. Şehitlerimizi bir kez daha büyük bir minnetle anıyorum.”