KJK: Demokratik ulus, krizin tek çözüm modeli haline geldi

KJK: Rojava devrimini kadın özgürlüğünü ve öncülüğünü önceleyen, laik ve demokratik karakteri ile inşa ettiği demokratik toplumsal sistem, bugün Suriye ve Ortadoğu krizinin tek köklü çözüm modeli haline gelmiştir.

19 Temmuz Rojava devriminin yıl dönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “Ortadoğu devrimine dönüşen Rojava devrimini sabote etmek, engellemek için Türk devleti ve ona bağlı çeteler tarafından geliştirilen saldırılar karşısında Rojava halkımızın devrimin inşasını kalıcılaştırması, savunma sistemini güçlendirmesi, YPG-YPJ güçlerini büyütmesi, devrimci halk savaşı stratejisi temelinde kendi öz gücüne dayalı savunmasını yaşamın her alanında geliştirmesi tarihi bir önem kazanmıştır” dedi.

KJK açıklamasında şunları belirtti:

“Bir kadın devrimi olarak gelişen, kadınlara ve insanlığa yeni bir umut kaynağı olan Rojava devriminin 6. yıl dönümünü, devrimin görkemli direniş ruhu ve coşkusuyla kutluyoruz. Suriye ve Rojava’da emekleri ile devrimci bir halkı örgütleyen, demokratik konfederalizm sistemiyle Ortadoğu halklarına özgür yaşamın kapısını aralayan Önder Apo’yu saygıyla selamlıyor, sonsuz bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz. Rojava devrimini canlarını feda ederek ve tarihsel kahramanlıklarıyla yaratan şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Başta Rojava olmak üzere Kürdistan’ın her yerinde ve ülke dışında şimdiye kadar Rojava devriminin her aşamasında direnen, Kürt halkının devrimini büyük fedakarlık ve bedellerle gerçekleştiren kadınları, halklarımızı selamlıyor, gerçekleştirdikleri insanlık devrimini kutluyoruz. Ortadoğu devrimine dönüşen Rojava devrimine şimdiye kadar destek veren herkesi bu anlamlı çabaları ve emeklerinden dolayı selamlıyor, halkların devrimini gerçekleştirenler olarak kutluyoruz.

Karanlık güçlerin besleyip büyüttüğü çete örgütü DAİŞ eliyle Kürdistan ve Ortadoğu halklarının baharı, devrim zamanı boğdurulmaya çalışıldığı 21. yüzyıl kaosunda kadınlar, halklar öncülüğünde insanlık için yeni bir umut kaynağı olarak Rojava devrimi filizlendi. Kürt kadınları ve halkının görkemli direnişi insanlık adına yaratılan tüm tarihsel değerlerin korunması, yaşatılması ve özgür, demokratik yeni bir toplumsal yaşamın inşa edilmesi olarak Rojava devrimi tarihe altın harflerle yazıldı. DAİŞ vahşeti ile insanlık ve kadın adına ne varsa soykırıma uğratılmak istendi. Karanlık, kaos, korku, yıkım, kan ve göz yaşı bir kez daha Ortadoğu halklarına, özelde Kürt halkına dayatıldı. Kadınlara katliam, kölelik, savaş ganimeti olma, köle pazarlarında satılma bir kader olarak kabul ettirilmeye çalışıldı. Bu vahşet karşısında DAİŞ zulmüne dur diyen, yenilgiye uğratan Şengal ve Kobanê direnişi, giderek gelişen Rojava devrimi kadınlara, Ortadoğu halklarına ve insanlığa görkemli direnişin meşalesi ve adresi oldu. Bugün bu tarihsel direnişle gelişen devrim, Ortadoğu halklarının direnişi ve devrimine öncülük yapmaktadır. DAİŞ’in tarihsel yenilgisine direnişiyle öncülük eden Rojava devriminin savunma gücü, bölgesel ve enternasyonal katılımlarla ilerlemektedir. YPJ-YPG öncülüğünce Kürt kadınlarının ve halkının efsaneleşen direnişi evrenselleşen, enternasyonalleşen halkların savunma gücü olarak insanlık değerlerini korumanın kimliğine dönüşmüştür. YPJ-YPG öncülüğünde ve direnişinin tarihsel kazanımları ile şekillenen QSD, Ortadoğu halklarının savunma gücü olarak Suriye’nin özgürleştirilmesine dayalı Ortadoğu halklarının savunma gücü misyonunu pratikleştirme aşamasına ulaşmıştır.

Rojava devrimi bir yandan AKP devleti tarafından desteklenen DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratmanın tarihsel direnişini geliştirirken, bir yandan da demokratik konfederalizm modelini kadınların öncülüğünde halkların eşit, özgür, adil, demokratik yeni toplumsal sistemini inşa çalışmalarını savaş koşullarında yürütmeyi başarmıştır. Türkiye başta olmak üzere gerici bölgesel ulus devletlerin ve Kürt işbirlikçi güçlerin tüm engellemelerine, ambargolarına ve çok yönlü saldırılarına karşı da eşsiz bir mücadeleyi öz gücüne dayalı olarak geliştirmiştir. 3. Dünya savaşının merkezinde yer almanın jeo-stratejik özelliklerini, siyasi dengelerdeki çelişki-çatışmaları halkların devrimi lehine ustalıkla değerlendirme, kazanıma dönüştürmenin siyasetini açığa çıkarmıştır. Rojava devriminin öz gücünü esas alan, kadın özgürlüğünü ve öncülüğünü önceleyen, etnik-kültürel-inanç farklılıkları, zenginlik ve ortaklaşmanın temeli yapan, laik ve demokratik karakteri ile inşa ettiği demokratik toplumsal sistem, bugün Suriye ve Ortadoğu krizinin tek köklü çözüm modeli haline gelmiştir.

Rojava devriminin bu tarihsel direnişi ve geliştirdiği demokratik toplumsal inşanın giderek bölgesel bir direnişe ve devrime dönüşme gerçeğini kendileri için tehdit gören gerici güçler, devrimi boğmanın saldırılarını geliştirmektedirler. AKP devleti ve ona bağlı çete grupları ile Kürt işbirlikçiliği saldırılarını Efrîn, Şehba üzerinden işgal girişimine yöneltmek istemektedirler. 21. yüzyılda Kürtlerin Rojava somutunda siyasi statülerini kazanmasını engellemek için kirli ittifaklar içine girmekte, saldırılarını yoğunlaştırmaktadırlar. Demokratik özerklik modeliyle şekillenen Rojava devrimini, halkların ortak geleceğinin çözüm modeli olarak şekillenen Kuzey Suriye Demokratik Federasyonunun tüm Suriye için bir çözüm projesi olmasını engellemek için tüm imkanlarını kullanmaktadırlar. Ancak YPG-YPJ öncülüğünde örgütlenen ve DAİŞ’e karşı Suriye’nin özgürleştirilmesi mücadelesini yürüten QSD’nin sağladığı başarılar ve Rojava devriminin deneyimlerine dayanarak gelişen Kuzey Suriye Demokratik Federasyonun örgütlenme adımları bu saldırıların sonuç alamayacağını ortaya koymaktadır. Ortadoğu devrimine adım adım öncülük yapan Rojava devriminin sağladığı kazanımlar kendisini sağlam temellerle kurumlaştırmakta, çözüm modeli olarak tek alternatif olduğunu artık herkes görmektedir.

Ortadoğu devrimine dönüşen Rojava devrimini sabote etmek, engellemek için Türk devleti ve ona bağlı çeteler tarafından geliştirilen saldırılar karşısında Rojava halkımızın devrimin inşasını kalıcılaştırması, savunma sistemini güçlendirmesi, YPG-YPJ güçlerini büyütmesi, devrimci halk savaşı stratejisi temelinde kendi öz gücüne dayalı savunmasını yaşamın her alanında geliştirmesi tarihi bir önem kazanmıştır. Kadınlar ve gençler devrime öncülük düzeylerini devrimi tamamlama, devrim kazanımlarını güvenceye alma temelinde eğitimden, ekonomiye, en küçük yerleşim yerinden kantonların kendi öz gücüne dayalı demokratik toplumun yönetim gücünü örgütlemeye ve her şeyden önce savunmasını her türlü saldırıyı boşa çıkaracak düzeyde geliştirmesi tarihsel bir görevdir. Bu sorumlulukla kadınlar ve gençler başta olmak üzere Rojava’daki tüm halkımızı, halklarımızı insanlığın umudu haline gelen devrimini güçlendirmeye, savunmasını geliştirmeye ve Ortadoğu devrimine doğru ilerletmeye çağırıyoruz. Kürdistan ve dünyada özgürlük mücadelesini yürüten kadınları, gençleri ve halkımızı Rojava devrimini savunma mücadelesini her zamankinden daha büyük bir duyarlılıkla sahiplenmeye çağırıyoruz. Kürtlerin zamanına dönüşen Rojava devrimini 21. yüzyılda Kürtlerin siyasi statüsünü kazanma temelinde başarıya ulaştırılacağına olan inancımızla özgürlük mücadelesi veren kadınları ve halkları saygıyla selamlıyoruz.”