Kadınlar adalet için yollarda

Pippa Bacca’nın 9 yıl önce katledildiği noktada bir araya gelen kadın örgütleri, "Erkek adalet değil gerçek adalet” şiarıyla Adalet Yürüyüşü’ne katıldı.

Adalet Yürüyüşü’ne omuz veren 80 kadın örgütü, Türkiye'de giderek artan erkek şiddetine “dur” dedi. Sabahın erken saatlerinde İstanbul'un dört bir yanından kalkan otobüslere binen kadınlar, 6 Temmuz 2008 tarihinde Aktivist ve Sanatçı Pippa Bacca’nın dünyayı dolaştığı sırada İstanbul’da erkek şiddetiyle katledildiği noktada bir araya geldi. Kocaeli’ye bağlı Dilova'da mola veren yürüyüş kortejini, "Erkek adalet değil gerçek adalet”, "Jin jiyan azadî”, “Eşitlik olmadan adalet olmaz” sloganlarıyla karşılayan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'na CHP Milletvekili Gülay Yedekçi de eşlik etti.

Kadınlar adına ortak açıklamayı Damla Emreoğlu okudu.

Emreoğlu, 9 yıl önce bugün erkek şiddetiyle katledilen Pippa Bacca’yı anarak sözlerine başladı. Bacca’nın otostopla dünya turuna çıktığını ve giydiği beyaz gelinliğiyle İstanbul’da katledildiğini hatırlattı. Bugün hak, hukuk ve adalet talebiyle yürüyen binlerin Bacca'nın öldürüldüğü yerden geçeceğini vurgulayan Emreoğlu, “Barışın ve güvenli, güvenceli bir yaşam ihtimalinin hepimize hayli uzak ama bir o kadar da hayati olduğu bugünlerde" ifadesini kullandı.

PİPPA’DAN BU YANA BİNLERCE KADIN TOPRAK OLDU…

Kadınlar olarak Adalet Yürüyüşü’ne kendi adalet talepleriyle katılmayı önemsediklerini ifade eden Emreoğlu, “Pippa’nın öldürüldüğü zamandan bu yana, tıpkı öncesinde olduğu gibi, erkeklerin işlediği suçlar, bazen gerekçe gösterme gereği bile duymadan, çoğu zaman da manası kendinden menkul bir 'genel ahlak' namına hafifletilirken binlerce kadın toprak oldu. LGBTİ+lar nefret suçlarına hatta cinayetlerine maruz kaldı, binlerce çocuk istismar edildi, zarar gördü. Nefretin ve kendinden farklı olanı linç etme halinin adı ‘hassasiyet’ oldu, kutsandı, alkışlandı. Bu durum, özellikle Olağanüstü Hal’in ilanından bu yana körüklenen şiddetin ve nefret dilinin hayatlarımızın her alanına sirayet etmesiyle çeşitlendi, daha da dayanılmaz hale geldi” diye konuştu.

OHAL'DE KATLEDİLEN KADIN SAYISI 300'Ü AŞTI!

Emreoğlu, 1 yılını doldurmak üzere olan OHAL kararı ve kararnameleri ile hayatını kaybeden kadın sayısının 300’ü aştığına dikkat çekerek, bu kadınların çoğunun vahşice katledildiğini aktardı. Bu peşpeşe işlenen cinayetlere dur demek için bugün bir araya geldiklerini vurgulayan Emreoğlu, adalet talebinin önemine şöyle anlattı:

"Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi görüşüne muhalefet edilen her yerde, toplumun en az yüzde 50’sini terörist ilan edip, yüz binlerce insanı düşünceleri için bir gecede işlerinden, ekmeklerinden, hayatlarından, evlerinden, haysiyetlerinden ve özgürlüklerinden mahrum ettiğini; bütün bir toplum insan bedenlerinin açlık grevinde eriyip gitmesine seyirci kılınırken yaşanan tüm bu hukuksuzluklara ve zulümlere karşı adalet kavramı üzerine düşünmek, adalet için ses çıkarmak çok kıymetli. Bizler de adaletin 'erkek' yüzünü ortaya çıkarmak için yıllardır mücadele eden kadınlar olarak hukuksuzluğun ve keyfiyetin ‘olağan’ hale getirildiği bu zamanda gerçek adalet için sokakta olmayı önemsiyoruz”.

‘EŞİTLİK YOKSA ADALET DE YOK’

Kadınlar için adaletin yasa önünde ve hayatın her alanında, sokakta, işte, mecliste eşitlik olmadan ve demokratik bir ortam sağlanmadan gerçekleşmeyeceğinin altını çizen Emreoğlu, “Biz kadınlar erkek adalet değil gerçek adalet için birlikte yürümek istiyoruz” dedi. Özellikle OHAL ile birlikte vahşileşen hukuksuzluk ve cezasızlık politikaları erkek şiddetini de katbekat arttırdığına işaret eden Emreoğlu, kadın vekillerin, siyasetçilerin ve belediye başkanlarının tutukluluğu, atanan kayyumların önce kadın çalışmalarını durdurmaları ve sığınakların kapatılması, Kanun Hükmünde Kararnamelerle işinden edilen yüz binlerce insanın yanı sıra kadınların dayanışma derneklerinin ve kadın odaklı habercilik yapan medya kurumlarının da kapatılması kadınların ve çocukların erkek şiddeti karşısındaki konumlarını kırılganlaştırdı" şeklinde konuştu.