Gülistan: Sara gibi yaşamak özgürlüğe götürür

HPG Apollon Akademiler Komutanı Amara Gülistan, Sakine Cansız duruşuyla yaşamanın ve direnmenin zafer getireceğini söyledi.

Stêrk TV’de yayınlanan programa katılan HPG Apollon Akademiler Komutanı Amara Gülistan, Sakine Cansız ile anılarını anlattı.
HPG Apollon Akademiler Komutanı Amara Gülistan, PKK'nin kurucularından, 9 Ocak 2013'te Paris'te katledilen Sakine Cansız ile anılarını anlattı.

'İKİ HAYALİMDEN BİRİYDİ...'

Gülistan, “Dağlara geldiğimde iki büyük hayalim vardı; Önderliğimizi ve Sara arkadaşı görmek” dedi.
"Sara deyince, aklıma ilk gelen şeylerden biri direniştir" diyen Gülistan, şunları söyledi:
"Kuşkusuz Sara’yı tek bir kelime ile anlatmak ya da bir cümle ile tanımlamak imkânsızdır. Öyle bir şey ki hem kendini hem de yoldaşlarını yarattı. Kendi duruşunda binlerce kadın taşıdı ve onlar adına bir çığlık oldu. Tanrıça kültürünü tekrar dirilten ve kendi şahsında bize yaşatan bir kadın. Onu bir kere görmek ve sarılmak en büyük hayallerimden biriydi. 2011'de zindandan çıktığımda dağlarla buluşmuştum. Sara arkadaşın, zindanda faşizme karşı, Amed zindanındaki direnişinden sürekli bahsediliyordu. Zindandaki en büyük umut kaynağımdı. Hem dağlara hem de Sara arkadaşa hasret kalmıştım. İkisiyle de buluşunca bende şöyle bir anlam yarattı: Dağ demek Sara demek, Sara demek dağ demekti."

İLK KARŞILAŞMA

Gülistan, Sakine Cansız'la karşılaşmasını da şöyle anlattı:
"Geceydi, biz arkadaşları ziyaret etmek için başka bir alana gitmiştik. Karanlıktı. Arkadaşların geldiklerini söylediler, tek tek sarılıyorduk. En son bir kadın arkadaş beni sıkı sıkı sardı ve kucakladı. Hissettim sanırım ve hemen içimden 'bu kesinlikle Sara arkadaştır' dedim. Işıklar açıldı, o da en köşede oturuyordu. Hepimize tek tek bakıyordu. Onun en güzel özelliklerden biriydi; bir yoldaşına baktığında sanki ilk defa bakıyormuş gibi bakıyordu. Bana baktı ve 'sen zindandan çıkan arkadaşsın sanırım' dedi. Şaşırdım. Çünkü beni ilk defa görüyordu ve fark etmişti. Nasıl anladığını sorunca bana, 'zindandan çıkan birini ancak zindanda kalan biri bilebilir' dedi. O an benim için çok farklı bir his, farklı bir andı. Yani ne kadar çok yaranız, içinizde biriktirdiğiniz, acınız varsa da sarılınca hemen iyileştiriyordu. Sara arkadaş, zindanda kalanların ayakta kalmaları için en büyük nedendi, en büyük umuttu. Sen daha konuşmadan, sen daha bir şey ifade etmeden, hal ve hareketlerine bakarak, gözlerine bakarak seni anlıyor ve seni anladığını hissettiriyordu. Sendeki çelişkileri, zorlukları, dile getiremediklerini, konuşamadıklarını hemen anlıyor, fark ediyordu. Ben bu açıdan çok şanslıyım. Çünkü hem ona sarıldım hem sesini duydum hem de onunla bir an paylaştım. Yani sizi anlaması için saatlerce konuşması, günlerce birlikte kalmanız gerekmiyor. Sara, sizinle konuştuğunda sanki yıllardır tanışıyormuşsunuz hissi verirdi. Birinin hangi dinden olduğu, hangi dili konuştuğu, renginin ne olduğu onun için fark etmiyordu. O biriyle sohbet ederse, sohbetin etkisi yıllarca sürebilecek kadar etkiliydi. Çünkü konuşurken dokunuyordu, dokunurken iyileştiriyordu. Onunla biraz bile olsa sohbet etmek, bir an bile olsa özgülüğü hissetmekti. Etkisini hâlâ hissediyor ve yaşıyorum."

'ÖNDERLİK İLE BÜTÜNLEŞMİŞTİ'

"Sara’ nın duruşu, tarzı, var ettikleri Kadın Özgürlük Hareketi’nin de özellikleri olmuştur" diyen Gülistan, şöyle devam etti:
"Çünkü Sara arkadaş Önderliğimizin uygulayıcısı olmuştur. Önderlik neredeyse Sara arkadaş oradaydı, Sara arkadaş neredeyse Önderlik orada olmuştur. Sara’nın duruşu evrenselleşen bir duruş olmuştur. Sara’nın direniş kültürü gittikçe yayılan bir kültür haine geldi. Bugün bile direnen, kendini savunan, dile gelen, irade sahibi olan ve bunun mücadelesini veren kadınlar direniş kültürünü de, gücünü de Sara’nın direniş kültüründen alıyor. Kadının yaşama dâhil olması, kadının askeri alan içerisinde söz hakkına sahip olup mücadelesini sürekli yükseğe taşıması; bunlar, Sara arkadaşın hep ısrarla olması gerektiğini belirttiği hususlardı. Sara arkadaşın, kadına olan yaklaşımı, kadına olan sevgisi ve hissi farklıydı. Hep bahsedilen, sözü geçen özgür kadının ta kendisiydi. Kadına bakışı, kadına olan güveni, kuşkusuz ve kaygısızca yaklaşımı inanılmazdı. Önderliğin, 'her görevde, her çalışmada yaşamın her yerinde kadının rengi, adı, kendisi olmalıdır' sözüne ilk sahip çıkan Sara arkadaştır. Sara arkadaşın, özgürlüğe dair olan arayışı hiçbir zaman bitmedi. Ve onu bu düzeye getiren de özgürlüğe dair soluksuz arayışıdır. Sara arkadaşta bazı şeyler hiç bitmiyor. Kadını eğitme, kadını örgütleme arayışı sürekli var. PKK hareketinin ilk grup arayışında, Sara arkadaşın da bu grup sürecine dâhil olmasıyla birlikte Kadın Özgürlük Mücadelesi'nin de başlamasıdır. Ve bununla Kadın Hareketi ile evrenselleşen ruhunu yaratıyor.

'DERSİM'İN BAŞ EĞMEYEN YÜZÜ'

Dersim toprağının Sara arkadaş üzerinde çok büyük bir etkisi var aslında. Dersim’in iki yüzü vardır. Bir kırımdan geçen, kendini tanımayan, bir yüzü de hep direnen, başını hiç eğmeyen, direnişçi kalan bir yüzdür. Sara arkadaş, Dersim’in baş eğmeyen yüzüdür. Onun karakterinin, tarzının, yaşamının üzerinde Dersim’in büyük bir etkisi vardır. Diyarbakır Zindanı'nda gösterdiği direniş, inançlı duruşu, yoldaşlarına olan bağlılığı, inandığı şeyin arkasından gitmesi ve bunu başarması onun en önemli özelliğidir. Dersim’in yaşadığı durumu, 'kader' gibi ele almıyor ve üzerine gidiyor. Hep önüne bakıyor ve sonuca odaklanıyor. Hedefe kilitlenip sonuca odaklanmak Sara’nın özelliğidir. Sara arkadaş, Dersim’in o görülmeyen direnişçi cevheri ve onun hep direnen yüzünün temsilcisidir. Dersim’den tutun günümüz tarihine kadar bütün isyanların, bastırılan bütün isyanların intikâm gücüdür.

'ZİNDANDAKİ ZULME KARŞILIK VERDİ'

Zindanda onun beynini, yüreğini almaya çalıştılar ama o direndi ve özgürlükle karşılık verdi. İnsanları köleleştirmek için var olan sistemlerin hepsinden intikâm almanın gücüdür. Eğer bu bastırma politikalarını kabul etseydi, Sara olamazdı, karanlıkta kalmayı kabul etseydi Sara olmazdı çünkü bir kere özgürlüğün tadını almıştı, nefesini hissetmişti. Özgürlük arayışı onda hiç durmadı ve zindan buna bir engel olamadı. Zindanda onlarca işkenceye karşı yoldaşlarını koruyor ve avunuyor. Yerinde durup beklemiyor. Kolay kolay kabul etmiyor hiçbir şeyi. Baskı arttıkça direnişi büyüyor. Sara arkadaş için her yer direniş her yer bir savaş sahasıdır. Onun Önderliğe olan, yoldaşlarına olan derin bağlılığı onu hep ayakta tutuyor. Ne olursa olsun, özgürlük muhakkak kazanacak."

'ONUN TARZINDA ISRAR ÖZGÜRLÜĞE GÖTÜRÜR'

HPG Apollon Akademiler Komutanı Amara Gülistan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şu anda dört parça Kürdistan’da düşmanın saldırıları söz konusudur. Sara'da son söz asla yoktur. Sara arkadaş katledildiğinde bize bir mesaj vermek istiyordu düşman. Önderliğimiz bunu komplo olarak yorumladı. Sara arkadaşın duruşuna sahip çıkmak özgürlüğe ve Önderliğe sahip çıkmaktır. Şunu net bilmeliyiz ki direnişte ısrar bizi özgürlüğe götürecek. Önderliğin tarzında, Sara arkadaşın tarzında ısrar bizi özgürlüğe götürecek. Sara gibi yaşamak bizim verebileceğimiz en büyük mesajdır. Sara’da ısrar direnişte ısrardır, direnişte ısrar özgürlükte ısrardır."