'Direnişçiler özgürlük mücadelemizi zindandan dağlara taşımıştır'

PAJK Koordinasyonu: Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde gelişen direnişle Kürt halkının özgürlük mücadelesi zaferini ilan etmiştir.

14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişinin 37’inci yıldönümüne ilişkin açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, “Mazlum’un yaktığı Newroz ateşi, Dörtlerin ateşi ile gürleşmiş ve bedenini açlığa yatırarak ölümsüzleşen yoldaşlarımızın eylemleri ile özgürlük mücadelemiz zindanlardan dağlara taşınmıştır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu şunları belirtti: “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi’nin 37. yıldönümünde Kemal Pir, Hayri Durmuş, Ali Çiçek, Akif Yılmaz şahsında ölümsüzleşen şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, direnişle zaferin yolunu gösteren eylemlerini selamlıyoruz.

Faşizm ve darbe koşullarında, teslimiyet ve işbirlikçiliğin dayatıldığı bir ortamda, devrimci değerlere ve mücadeleye ihanetin dayatıldığı bir zeminde büyük bir kararlılık ve tarihsel sorumlulukla verilen büyük bir cevaptır ölüm orucu direnişi. İnsan iradesinin ortaya konduğu ve devrimciliğin gerçek çıtasının yaratıldığı bir eylemdir. 14 Temmuz direnişi fedailiğin, davaya bağlılığın, halkına karşı sorumluluğun, ‘mezar taşıma borçludur diye yazın’ diyen bir çizginin, adanmışlığın tarihe kazınmasıdır. Mazlum’un yaktığı Newroz ateşi, Dörtlerin ateşi ile gürleşmiş ve bedenini açlığa yatırarak ölümsüzleşen yoldaşlarımızın eylemleri ile özgürlük mücadelemiz zindanlardan dağlara taşınmıştır. Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde gelişen direnişle Kürt halkının özgürlük mücadelesi zaferini ilan etmiştir.

Aradan geçen 37 yıl içinde büyüyen, Ortadoğu ve dünyaya yayılan mücadelemiz 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişi ile açığa çıkan çizginin izinde ve öncülüğünde gelişmiştir. Bu fedailik çizgisi Kürdistan dağlarında gerilla mücadelesini, kadın özgürlük savaşımını, demokratik ulus anlayışını yaratan çizgidir. Kemallerin izinde Leyla Güven’le devam eden direniş çizgisi günümüzde de aynı faşist, soykırımcı, inkarcı ve katliamcı TC devletine karşı yüzlerce gün süren açlık grevleri ile iradenin zaferini ortaya koymuştur. Bu irade Önderliğimizin özgürlüğünü, faşizmin yıkılmasını ve özgür yaşamı yaratacak olan iradedir. 2019 yılına damgasını vuran direniş mücadelesi özgür Kürtlüğün ve yaşamı uğrunda ölecek kadar seven PKK ruhunun mutlaka kazanacağını ispatlamıştır.

Yarım asrı bulan özgürlük mücadelemiz her zamankinden ağır ve zorluklarla dolu bir süreçten geçmektedir. 3. Dünya Savaşı’nın merkezinde yer alan ve alternatif sahibi olan bir hareket olarak devletlerarası sömürgeci, soykırımcı sistemin hedefinde olmaya devam etmektedir. Kürt halkının kendi değerlerini, imkanlarını, özgürlük sistemini ve toplumsal mücadelesini yarattığı bu aşamada dışardan dayatılan her türlü işgal, katliam ve soykırım saldırıları boşa çıkmaya mahkumdur. 14 Temmuz ruhuyla açığa çıkan direniş çizgisi tüm saldırı ve konsept karşısında duracak bir militanlığı ve devrimci halk gerçeğini açığa çıkarmıştır.

Güney Kürdistan’ı işgal ederek Kürtlerin ulusal varlığına ve birliğine saldıran, bu halkın yiğit ve öncü devrimcisi olan Helmet yoldaşımızı katleden faşist TC ordusu Güney Kürdistan dağlarında yenilmeye ve bozguna uğramaya mahkumdur. Güneyli Kürt kadınları başta olmak üzere dört parça Kürdistan’da mücadele eden tüm özgürlükçü kadınları Kürt kadınlarının ulusal birliğini yaratmaya ve sömürgeci, işgalci güçlere karşı alanları direnişe dönüştürmeye çağırıyoruz. Kürt ulusal birliğinin öncülüğünü gerçekleştirmeye çağırıyoruz. Yurtsever, devrimci, demokratik kesimleri de faşizme karşı daha radikal bir mücadeleye ve 14 Temmuz ruhunu tüm alanlarda yaşatmaya davet ediyoruz.

14 Temmuz ruhuyla özgürlük mücadelesini ve direniş çizgisini zafere taşıma iddiasıyla tüm halkımız ve kadınlar ayağa kalkmalı, Başur’da işgale, Kuzey’de ve tüm Kürdistan’da yürütülen soykırıma, erkek egemenlikli tüm uygulamalara başkaldırmaya davet ediyoruz. Artık özgürlük ve kadın zamanıdır. Kadınların özgürlüğü PKK-PAJK ruhunu yaratan direniş çizgisiyle gelişmiştir. Bu ruhun yaratıcısı olan büyük şehitlerimizi tekrardan saygı ve minnetle anarken, anılarına bağlılığın gereği olarak Önderliğimizin özgürlüğü ve kadın devrimini mutlaka yaratacağımızı belirtiyoruz.”