DGK, katledilen Kürt kadın siyasetçilerin anılarına bağlı kalacağını belirterek, "Tüm genç kadınları her alanda erkek egemen sistem ile mücadeleye çağırıyoruz. Kadın olarak yaşayabilmemizin tek yok yolu direnmek, direnmek, direnmektir" dedi.
Devrimci Genç Kadınlar (DGK), Paris ve Silopi'de devrimci Kürt kadınların katledilmelerinin yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.
"Erkek egemen aklın yaratmış olduğu köleci sisteme yarattıkları mücadele ve direniş çizgisi ile adeta savaş açan Ş.Sara, Ş.Rojbin, Ş.Ronahi yoldaşlar direniş çizgimizi belirlemiş, bizler için en büyük savaş gerekçesi olmuşlardır" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:
"Anılarına bağlılığımızı belirtiyoruz. İntikamları alınıncaya kadar mücadelemizden bir an bile geri adım atmayacağımızın kararlılığını pratiklerimizle ortaya koyacağız.
İkinci uluslararası komplo niteliği taşıyan bu katliamın gerçeklerini tamamen ortadan silmek amacıyla uluslararası güçlerin işbirliği ile saldırıya maşalık yapan Ömer Güney de ortadan kaldırılmıştır. İktidarcı devletler adeta kirli politikalarını örtbas etmenin telaşını taşıyarak hareket etmektedirler. Yine Ş. Saralar'ın özgürlük meşalesini devralan ve bir adım ileri taşıyarak öz yönetim süreçlerine öncülük eden üç öncü, üç direnen kadın Ş. Fatma Uyar, Ş. Sêvê Demir, Ş. Pakize Nayır da katliamcı erkek egemen zihniyetin temsilcisi AKP çetelerinin hedefi haline gelmiştir. Bizler Devrimci Genç Kadınlar olarak kadın özgürlük mücadelemize büyük değerler katan Saralar'ı, Sêvêler'i minnetle anıyor ve anılarına bağlı kalacağımızı belirtiyor, Devrimci Genç Kadınlar olarak kuruluş gerekçemizi intikam temelinde esas alıyoruz."
'SİSTEMİN İSTEDİĞİ GİBİ OLMAYACAĞIZ'
Devrimci Genç Kadınlar, açıklamalarının sonunda da şunları kaydetti: "AKP hükümeti ve işbirlikçileri iyi bilmelidir ki, Saralar, Ronahiler, Rojbinler, Sêvêler, Fatmalar, Pakizeler katliamlarla bitmediler ve bitmeyeceklerdir de. Bu temelde tüm genç kadınları her alanda erkek egemen sistem ile mücadeleye çağırıyoruz. Bizler hiçbir zaman sistemin istediği gibi olmayacağız; susan değil haykıran, evde oturan değil sokaklarda mücadele eden, taciz ve tecavüzleri sineye çeken değil cezalandıran ve her zaman, her koşulda direnenler olacağız. Biliyoruz ki, bir kadın olarak yaşayabilmemizin tek yok yolu direnmek, direnmek, direnmektir."
