Buluttekin hakkında 7 yıl ile 15 yıl arasında hapis talebi

Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin hakkında 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “silahlı terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla yürütülen soruşturma gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak tutuklanan Amed merkez Sur İlçe Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin’e 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Davanın iddianamesinde, Buluttekin’in evinde yapılan aramada toplatma kararı bulunan 7 kitabın “ele geçirildiği” belirtildi. İddianamede, Buluttekin’in hiçbir konuşmanın yapılmadığı 3 cenazenin defin işlemine ve bir taziyeye katılması suçlamalar arasında yer aldı. İddianamede, Buluttekin’e yönelik suçlamalardan 5 cenazelere katılmasını oluştururken, 37 suçlama ise HDP Amed İl Eşbaşkanı olduğu sırada, partisinin düzenlediği eylem ve etkinliklere katılması ve birkaçında konuşma yapması suçlama konusu yapıldı.

İddianamede, Buluttekin’in 2017 ve 2019 tarihleri arasında 42 eyleme katılması “örgüt üyesi olmak” suçuna delil olarak sunuldu. İddianamede, Buluttekin’in Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) yaptığı bir anma etkinliğine katılmadığı halde, söz konusu anma etkinliği ‘suç delilleri’ arasında gösterildi.

Buluttekin’in isnat edilen suçlar, 42 eylemden 39’i basın yayın organlarında yayımlanan haberler ile partisine ait twitter hesabından yapılan paylaşımlara dayandırıldı.

İddianamede, Buluttekin’in partisinin 24 Haziran’da Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitingde bir grubun PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan lehine slogan attığının, Buluttekin’in de mitinge katıldığına dair tutulan tutanakta isminin geçtiği kaydedildi. İddianamede söz konusu suçlamaya şu şekilde yer verildi: “HDP’nin 20.06.2018 günü Diyarbakır ili Yenişehir İlçesi İstasyon meydanında seçim mitingi gerçekleştirilmiştir….. Mitinge katıldığına dair 20/06/2018 tarihli olay tutanağında isminin geçtiği…”

VEDAT AYDIN ANMASINA KATILMA…

İddianamede de Buluttekin’e yöneltilen bir başka suçlama ise Yeni Özgür Politika gazetesinin internet sitesinde, JİTEM tarafından kaçırılarak işkence ile katledilen Halkın Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın anmasına ilişkin haber oldu. Buluttekin’in Aydın’ın anmasına katılması şu ifadelerle suçlamaya dayanak yapıldı: “…Vedat Aydın’ı ölümünün yıl dönümünde, ilimiz Yenişehir ilçesinde bulunan Mardin Kapı mezarlığında anma etkinliği gerçekleştirilmiştir. Söz konusu anma etkinliğinde suç unsuru olduğu değerlendirilen açıklamalar yapıldığı ve –sözde- şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldığı şüphelinin de bu anma etkinliğine katıldığına dair görüntü tespitinin bulunduğu…”

KÜRT DİL ÇALIŞTAYINA KATILMA SUÇ SAYILDI

Buluttekin’e, yönelik suçlamalar arasında; Gençlik Şöleni ve Halk Buluşmasına, HDP Eşbaşkanlarının katılımıyla düzenlenen “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü Konferansına”, Kürt Dil Çalıştayı’na, İl Eş Başkanı olduğu HDP’nin seçim startı verilen açıklamasına katılarak konuşma yapması, kadına yönelik şiddetle mücadele etkinliğine katılması, kadın konferansına katılmak, açlık grevi eylemini başlatan HDP Milletvekili Leyla Güven’le dayanışma eylemlerine, Güven’i evinde ziyaret etmesi, öz yönetim direnişlerinin üçüncü yıldönümünde, “Ne olursa olsun son muhteşem olacak” yazılı pankartın bulunduğu HDP Bağlar İlçe Örgütünde yapılan basın açıklamasına katılması yer aldı.

 

İddianamede, Kürt partilerinin yerel seçimde ittifak kurmak için bir araya gelmesi de Buluttekin’e yönelik suçlama konusu oldu.

Buluttekin’e yöneltilen ilginç suçlamalar arasında partisinin seçim irtibat bürosuna katılarak burada yaptığı konuşma oldu.

Çoğunluğu “anlaşılmadı” denilerek iddianameye geçirilen konuşma şu şekilde yer aldı: "Merhaba arkadaşlar. Hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Başkan bir çok şeyi dile getirdi bende öncelikle sayın Leyla GÜVEN şahsında bu ( anlaşılmadı) arkadaşlarımızın bu açlık grevindeki mücadelelerini selamlamak isliyorum ( Anlaşılmadı akabinde alkış tutuldu ) ( Anlaşılmadı ) yani yüzde yüzük bütün bir cevabımız onlara oldu ama gerçekten şu an 31 Mart seçimi ile birlikte bu talana ve kayyumcu zihniyete bir cevabımız olacaktır ( Anlaşılmadı) gerçekten hani gelip böyle enselerine kaşıyarak tekrardan göndereceğimizden çok çok eminim. Kayyumlar geldi ne yaptı, kayyumlar geldi Sur'u yaktı, yıktı ve (anlaşılmadı) ve bunu yapmak dışında başka bir şeye erinmedi ve bu yetmezmiş gibi de kayyumlara kayyum atadılar. Buda onların ayıbı olarak herkesin bilmesi gereken bir durumdur ve buradan diyoruz ki Sur'da yaşanan hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz, bu yıkımlara alışmayacağız ve bu yapılanlara müsaade etmeyeceğiz, mücadelemizi devam ettireceğiz ve diyoruz Kürtçe olarak devam ediyor Sur Bizim Surumuzdur, belediyeler bizim belediyelerimizdir. Arkadaşlar biz kazanacağız biz kazanacağız’ şeklinde konuşma yaptığına dair görüntü tespitinin bulunduğu…”

KAYYUM PROTESTOLARINA KATILMAK SUÇ…

Buluttekin’e yöneltilen diğer suçlamalar arasında, katıldığı kadın belediye başkan adayları toplantısında “Yaşasın zindan direnişi” sloganın atılması, partisinin seçim irtibat bürosu açılışına, Newroz etkinliğine, HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli’nin açıkladığı “Kayyuma İlişkin Rapor” toplantısına, “anlaşılmayan sloganların” atıldığı Leyla Güven’in açlık grevine girmesine ilişkin yapılan basın açıklamasına, seçim sonucu kutlamasına, Amed Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın görevden alınmasına ilişkin yapılan basın açıklamasına, 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılması yer aldı.

Buluttekin’e yönelik suçlamalar arasında gizli tanık Firar’ın verdiği ifade de yer aldı. Gizli tanığın Buluttekin’in pek kullanmadığı, kamuoyunca da pek bilinmeyen nüfus cüzdanındaki ilk ismi olan “Feyme” ismiyle tanıdığını söylemesi dikkat çekerken, örgüt mensuplarından talimat aldığını ve bunları basın açıklamalarıyla kamuoyuna duyurduğunu öne sürdü.

İddianamede yapılan değerlendirmede, Buluttekin’in gösteri ve yürüyüşlere katıldığı, KHK ile kapatılan TJA içerisinde faaliyet yürüttüğü, çeşitlilik, çeşitlilik yoğunluk arz eden faaliyetlerde bulunan şüphelinin örgütle organik bağ kurduğu, bu suretle örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olan şüphelinin üzerine atılı örgüt üyesi olmak suçunu işlediği öne sürüldü.