Buldan: Kadınlar gasba boyun eğmeyecek!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Gasp politikalarına kadınlar asla boyun eğmeyecek" dedi. Buldan, iktidarın kadın cinayetlerinden ve intiharlardan sorumlu olduğunu da belirtti.

 

25 Kasım dolayısıyla AKP-MHP iktidarına “Kadınların hiçbir kazanımını sizin insafınıza teslim etmeyeceğiz. HDP var oldukça kadınlar asla korumasız ve yalnız kalmayacaktır” diyerek seslendi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla toplanan Kadın Grubu Toplantısı’nda konuştu. Toplantıya DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Kadın Meclisi bileşenleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Beyaz Tülbentli anneler ve HDP’nin rehin tutulan Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın annesi Münire Yüksekdağ katıldı.

KADINLAR SELAMLANDI

Buldan, konuşmasına yaşamını yitiren usta Tiyatrocu Yıldız Kenter için başsağlığı dileyerek başladı.
Buldan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Kadın özgürlüğüne mücadelesiyle, direnişiyle, yaşamıyla güç katmış Mirabel kardeşlerden Behice Boran’lara, Sakineler'den Sêvê’lere, Türkiye feminist hareketi içerisinde büyük emekler ve bedeller ödeyen kadınlara, AKP iktidarının desteklediği çetelerce katledilen Hevrin Xelef’e, onurlu mücadeleleri uğrunda yaşamını yitiren bütün dünya kadınlarının anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Ayrıca kadın cinayetlerinde katledilen tüm kadınları buradan saygıyla anıyorum.
Zindanların karanlığını özgür bilincin, özgür siyasetin, cesur yoldaşlığın ışığıyla aydınlatan, o esaret ortamından dahi dışarıya mücadele azmi, zafer inancı gönderen sevgili Figen Yüksekdağ’ı, Gültan Kışanak’ı, Sebahat Tuncel’i, Selma Irmak’ı, Gülser Yıldırım’ı, Çağlar Demirel’i ve burada adını sayamayacağım bütün HDP emektarlarını ve özgürlük tutsağı bütün kadın yoldaşlarımı sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Yine kadın direnişinin sembolü beyaz leçekli anneleri, Cumartesi Annelerimizi, Barış Annelerimizi ve kadın özgürlük mücadelesi için yılmadan birçok alanda mücadele yürüten bütün kadın arkadaşlarımı en içten duygularımla selamlıyorum. Ayrıca buradan ev emekçisi kadınları, tarlada, fabrikada, kamuda çalışan tüm kadınları, güvencesiz şartlarda çalışmak zorunda bırakılan göçmen kadınları da ayrı ayrı selamlıyorum.

'AKP-MHP ŞİDDET ÜRETİYOR; SUÇLULARI KORUYOR'

Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal adalet, şeffaflık, demokrasi ve hukuk devleti hedefi olmayan AKP-MHP iktidarı, yaşamın her alanında şiddet üretmekte, şiddeti beslemektedir. Bakınız, 2016’da 304, 2017’de 353, 2018’de 280, 2019’da 299 kadın öldürüldü.
Son 3 yılda bin 236 kadın katledildi. Kadınlar, depremde, kazada, savaşta ölmedi. Göz göre göre sokak ortasında devletin, polisin, yargının, siyasetin, Meclis’in gözleri önünde işlenen cinayette katledildiler.
Bütün kadınların Meclis’teki sesi ve itirazı olmaya devam edeceğiz. HDP oldukça kadınlar asla korumasız ve yalnız kalmayacaktır.
Bir suçun önlenmesinde, caydırılmasında yargı hayati öneme sahiptir. Ancak biliyoruz ki taciz, tecavüz ve şiddet Türkiye’de yargı tarafından görmezden gelinmekte, failler açıkça korunmaktadır.  Nadira Kadirova ve Şule Çet başta olmak üzere birçok kadın cinayeti davasında yargının faili koruyan tutumu açıkça görülmektedir, bizler de buna tanıklık etmekteyiz. Rabia Naz davasında da aynı şekilde gerçekler karartılmaya çalışılmaktadır. Hele bir de fail polis, asker, özel tim, korucuysa bu failler, devletin gücünü arkasına alan, devletin silahını beline takan erkek; kadına yönelik her türlü suçu işlemeyi kendisinde hak görüyor. Çünkü Ceza almayacağını biliyor, sırtını erkek yargıya dayadığını biliyor.

'ÇOCUKLAR ANNELERİYLE CEZAEVİNDE'

800’e yakın çocuk anneleriyle dört duvar arasında kalmaktadır. Çocukların cezaevinde kaldığı bir ülke geleceksizdir! Bu iktidar geleceği karartmaktadır. Ama kadınlar mücadelesiyle buna izin vermeyecektir.

'SAVAŞ VE ERKEK BÜTÇESİ!'

Kadına yönelik şiddetin bir diğer ayağı da ekonomik şiddettir. Biliyorsunuz, Meclis’te bütçe görüşmeleri devam ediyor. Erkekler oturmuş bütçe yapıyor. Bu bütçe, planlamasından, hazırlanmasına ve içeriğine kadar tamamen savaş bütçesidir, erkek bütçesidir.

KADIN İŞSİZLİĞİ

Kadın işsiz sayısındaki artış, erkeklere kıyasla çok daha fazladır. Okur yazar olmayanlar dışında (okuryazar olmayan her 100 kadından 70’i tarımda çalışmaktadır) kalan tüm eğitim seviyelerinde kadın işsizliği erkek işsizliğinden daha yüksektir. Lise ve üzeri eğitimli her beş kadından biri işsizken bu oran lise ve üstü eğitimli erkekler için onda birdir. İşsizliğin yanı sıra güvencesiz ve kayıt dışı çalışma çok daha yaygın bir hal almaktadır. Özellikle ülkemizde bulunan göçmen kadınların güvencesiz ve zor şartlarda çalıştığı da bir gerçektir.

'İKTİDAR İNTİHAR ETTİRİYOR'

Bunun yarattığı toplumsal yıkım da ağır olmaktadır. Önce İstanbul, sonra Antalya ve sonra yine İstanbul’da ve en son da Diyarbakır’da AKP iktidarı ocakları söndürmeye devam ediyor. Yaşama umudu tüketilmiş, geçim zorluğu içinde olan, ekonomik iflasın içinde olan insanlar cinayet ve intiharın birlikte gerçekleştiği son derece trajik bir şekilde canlarına kıyıyorlar. Güvencesiz çalıştığı işyerinde mobbinge uğrayan genç bir kadın öğretmen yaşamına kıyıyor. Böylesi bir özkıyım salgınının ortaya çıkmasının tek sebebi çürümüş iktidar politikalarıdır.  
Bu intiharların sorumlusu, zenginlik ve şatafat içinde yaşayan iktidardır.

'IŞİD KARANLIĞINI KADINLAR YOK ETTİ'

İçeride kayyımla, tutuklamayla, işkenceyle, soruşturmayla, fezlekeyle Kürtlere ve kadınlara yönelen, dışarıda ise Kuzey ve Doğu Suriye’de barış içerisinde bir arada yaşayan halklara karşı yoğun bir saldırı içerisinde olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Kürtlerin, kadınların yaşadığı hiçbir yerde sözleri olmasın kendisini yönetme iradesi olmasın istiyorlar. Şunu çok iyi bilsinler ki; kadınlar, mücadelesiyle bütün dünyayı tehdit eden IŞİD karanlığını yenmiş, aydınlık geleceğin yolunu açmıştır. Dünya halklarına ve tüm dünya kadınlarına böylesi kıymetli bir kazanımı hediye etmiştir. Kadınlar dünyanın neresinde olursa olsun, karanlığa asla izin vermeyecektir. Kadınların olduğu her yer aydınlıktır, özgürlüktür. İşte bundan dolayı panikleyen AKP iktidarı ve Erdoğan, halkları dinlemek, diyalog kurmak yerine soluğu Amerika’da alıp, Moskova’ya gitmekle meşgul.

'DARBECİ VE HIRSIZLAR'

Savaş politikalarıyla, darbe uygulamalarıyla iktidarını ayakta tutan AKP Saray Rejimi, kayyum darbesini, başarı ile çıktığımız 31 Mart seçimlerinden sonra kazandığımız tüm belediyelerimize dönük olarak aralıksız sürdürüyor. Bu iktidar darbecidir, bunu her yerde söyledik. Bu iktidar irade hırsızıdır. Gece yarısı hırsız gibi belediyelerimize girip talan ediyorlar. Halkın iradesini gasp ediyorlar.
Bu gasp politikalarına biz kadınlar asla boyun eğmeyeceğiz. Eşbaşkanlık, mor çizgimizdir, asla ve kata vazgeçmeyeceğiz. Kadınlar bu iktidarın korkulu rüyası olmaya devam edecektir. Biz kadınlar bu ülkeyi S400 kafasına, savaş mantığına asla teslim etmeyeceğiz. Buradan söylüyoruz; çözüm tek başkanlık değil, eşbaşkanlıktır!
İşgal ettikleri belediyelerimizi onlardan tekrar geri alacağız.

KADINLARA ÇAĞRI

Buradan ülkenin dört bir yanındaki bütün kadınlara sesleniyorum. Kadınların mücadelesi partiler üstü bir mücadeledir. Hangi partiden olursanız olun, hangi kadın mücadele geleneğinden olursak olalım, hangi sınıfa, kimliğe, inanca sahip olursak olalım kadınlara yöneltilen şiddetin karşısında hep beraber duralım. Kadınların kazanımlarına el koymaya çalışan cinsiyetçi iktidarlara karşı her yerde direnelim. Hiçbir baskı politikanız, hiçbir sindirme aracınız bizim özgürlük yürüyüşümüzü durduramayacak, mücadelemizi engelleyemeyecektir. HDP olduğu sürece bu ülkede hiçbir kadın çaresiz, hiçbir kadın seçeneksiz, hiçbir kadın yalnız kalmayacaktır.”