Avesta: Saldırılar Erdoğan'ın sonu olacak!

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Avesta, YJŞ'nin Reqqa harekatına katılmasının tarihi bir adım olduğunu söyledi. Avesta, "Türk devleti Efrîn'e girerse çıkamaz" diyerek, işgalci saldırıların Erdoğan'ın sonu olacağını söyledi.

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, ÇIRA TV'ye Efrîn'deki durumu, Şengal Kadın Birlikleri’nin (YJŞ) Büyük Cenk hamlesine katılma kararını ve Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) ulusal kongre girişimi çalışmalarını değerlendirdi.

'ERDOĞAN'IN SONU OLUR'

"Erdoğan ve Bahçeli'nin Kürt halkına karşı, özellikle de Efrîn halkına karşı yaptıkları vahşet sürüyor. Efrîn özellikle de doğası itibarıyla zengin bir kent. O yüzden top atışlarıyla yakıyorlar. Ama şu anda karadan da saldırmak istiyorlar” diyen Avesta, Erdoğan’ın Şehba saldırısının altında kalacağını, bunun Erdoğan’ın sonu olacağını söyledi.

Avesta, "Türk devleti Efrîn'e girerse çıkamaz" diyerek, şöyle devam etti:

“Herkes Reqqa’nın özgürleştirilmesini istemediklerini iyi biliyor. Nasıl ki yurtsever halkımız Kobanê’ye karşı saldırıda bulunulduğunda Kobanê’nin etrafında toplandıysa, aynı şekilde de Efrîn'in etrafında da toplanarak bir halka olunmalıdır. Reqqa’yı özgürleştirme hamlesi sona ermek üzere. Büyük Cenk’in başlatılmasıyla artık kimse bunu durduramaz.

YJŞ'NİN KATILIMI ÖNEMLİ ADIM'

DAİŞ kadınlara boyun eğdirmek ve özgür kadın iradesini yok etmek için kendisine bir merkez kurdu, o da Irak’tır, Şengal bölgesidir. Buradaki Êzidî kadınları Musul’a götürdüler. Ellerini ve ayaklarını bağladılar ve kamyonlara zincirleyerek bağlayıp pazarlarda sattılar. Basında da yer aldı. Kendilerine boyun eğmeyen 19 kadını geçen yıl vahşice katlettiler. Aynı şey Reqqa’da da gerçekleşti. Reqqa onların kontrolünde olduğundan kimse onlara itiraz edemiyordu. Binlerce kadın Reqqa’da evlerde mahsur kalmış durumda. Kimse sayılarını bilmiyor. Bu nedenle de Reqqa operasyonu gerçekten de semboldür. YJŞ’nin katılması da kutlu ve önemli bir adımdır. Herkesten daha fazla bu harekata katılmak Êzidî halkının hakkıydı. Bu nedenle hamleyi büyük bir adım olarak değerlendiriyorum.

Êzidî toplumu özerkliğini kurmadığı sürece yeni fermanlarla yüzyüze kalacağını anlamış durumda. Artık hangi devlete yaslanırlarsa yaslansınlar kendilerini koruyamayacaklarını iyi biliyorlar. Başlangıcından bugüne Önder Apo’ya ve Hareketimizin paradigmasına baktığımızda her zaman üçüncü yol olan kendi gücüne dayanarak kendini güç yapmanın öne çıktığını görürüz."

'SOYKIRIM VE ÖZERKLİK TANINMALI'

Êzidî toplumunun yaşadığı katliamların soykırım olarak tanınması için BM, ABD ve Kanada nezdinde girişimlerde bulunulduğuna dikkat çeken Avesta, “Şengal’in özerkliği için tek bir karar alındığında binlerce düşman ve çevre, özerkliğin de soykırım suçlarının da kabul edilmemesi için gayret ediyor. Bu nedenle de şu anda halkı kuşatmış ve parçalamış durumdalar. Şengal’i iradesizleştirmek için 3 yıldır Şengal’e giriş ve çıkışları tıpkı bir zindana çevirmişler” diye belirtti.

ULUSAL KONGRE

Güney Kürdistan’daki referandum tartışmasına ve 12 Haziran’da başlatılan ulusal kongre girişimi çalışmalarına da değinen KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, şunları ifade etti:

“Güney’de büyük sorunlar var ve Kuzey’de de bir diktatörlük var. Demokratik siyaseti tasfiye ettiler. Her yönüyle Kürt halkını nefessiz bırakmış durumdalar. Doğu Kürdistan’da da büyük baskılar var. Her yönüyle Kürdistan halkı kendi sorunlarını kendisi çözmek zorunda. 15-16 Haziran’da önemli bir çalıştay yapılacak. Bu çalıştayda ulusal birlik için oylar verilecek ve ince hatlar belirlenerek üzerinde çalışmalar yapılacak. Bu yüzden de tüm güçler buna öncülük etmeli. Bizim nezdimizde hiçbir sorun yok, ulusal kongre Kürt halkının iradesidir."